Seni 10 yıldır tanıyorum. Sana bir şey diyeyim, asla emekli olmayacağım. Asla! | Open Subtitles | أعرفك منذ 10 أعوام ,سأقول لك شيئاً بيننا لن أتقاعد أبداً , أبداً |
Sana bir şey söylersem kimseye anlatmayacağına söz verir misin? | Open Subtitles | هل تعدني اذا قلت لك شيئاً أن لا تخبر أحداٍ |
Sana bir şey söyleyeyim. Bu acı sana herşeyi hatırlatır artık. | Open Subtitles | دعني اقول لك شيئا هذا الألم الذي تعتقد بأنك شعرت به؟ |
Sen dalga geçmeye devam et. Ama Sana bir şey söyleyeyim: | Open Subtitles | يالها من نكتة سخيفة ولكن دعني اقول لك شيئا واحدا |
Sana bir şey söyleyeyim mi Bu hiçbir adamı serinletmez. | Open Subtitles | دعيني أقول لكِ شيئاً هذا لن يبقي أي رجل بارد |
Sana bir şey aldım. Bunu sadece bir kere giymen yeterli. Bu hafta sonu kıyı evinde yalnız olacağım ve öğle yemeğine gelmeni istiyorum. | Open Subtitles | لقد إشتريت شيئاً لك , يجب أن تلبسيه لمرة , سأكون وحيداً في البيت الشاطئي هذا الأسبوع و أريدك للغذاء هناك |
Sana bir şey olmayacak. İhtiyacın olan her şey yatağın üzerinde. | Open Subtitles | إذاً لن يحدث لك شيء كل شيء تحتاج إليه على السرير |
Hey! Sana bir şey getirdim, doğum günü çocuğu. Kendim paketledim. | Open Subtitles | لقد أحضرت لك شيئاً من أجل عيد ميلادك، لقد غلفتها بنفسي. |
Hey! Sana bir şey getirdim, doğum günü çocuğu. Kendim paketledim. | Open Subtitles | لقد أحضرت لك شيئاً من أجل عيد ميلادك، لقد غلفتها بنفسي. |
Sana bir şey söylemem gerek ve bunu yanlış anlamanı istemiyorum. | Open Subtitles | علي أن أقول لك شيئاً وأريدك أن لا تفهميني بشكل خاطىء |
Sana bir şey göstereceğim. | Open Subtitles | أريد أن أثبت لك شيئا. تعال إلى هنا اريدك ان ترى شيئاً. |
Joe, çok acı çekiyorsun biliyorum ama Sana bir şey söylemek istiyorum. | Open Subtitles | جو اعلم انك تتألم كثيرا ولكن اريد ان اقول لك شيئا |
Hey, Sana bir şey söyleyeyim mi ahbap! Bitmiş bir sisteme destek oluyorsun ahbap! | Open Subtitles | . مهلا , دعني اقول لك شيئا , يا صاح . انت تؤيد نظاما منتهيا يا رجل |
Simone ismi sanki bir dakika önce Sana bir şey ifade etmiş gibiydi. | Open Subtitles | عذراً ولكن ظننت بأن الاسم يعني لكِ شيئاً منذ لحظات |
Gitmeyi planladığı yer hakkında Sana bir şey söyleyip söylemediğini merak ediyoruz da. | Open Subtitles | كنا نتسائل إن قالت شيئاً لك بشأن المكان الذي خططت للذهاب إليه |
Bu zamana kadar Sana bir şey olmaması harika, değil mi? | Open Subtitles | من الرائع أنه لم يحصل لك شيء حتى الآن، أليس كذلك؟ |
Sana bir şey diyeyim, bu dünyada yüzemiyorsan; | Open Subtitles | دعني اقول لك شيء ما في هذا الحياة اذا لم تكن تعرف السباحة |
Eğer Sana bir şey olsaydı, kendimi asla affetmezdim... | Open Subtitles | , إذا حدث أي شيء لك , فلن أسامح نفسى أبداً |
- Bunu bana yapamazsın! - Sana bir şey yaptığım yok. | Open Subtitles | لا تستطيعى ان تفعلى هذا لى انا لا افعل شيئا لك |
Sana bir şey olmasını istemiyorum, Andy. | Open Subtitles | أندي، إنني لا أريد أن يحدث لك أي شيء سيء |
Ve bu Sana bir şey ifade ediyorsa sana yalvarıyorum, onu bulmamıza yardım et. | Open Subtitles | و إنْ كان ذلكَ يعني شيئاً لكِ فأنا أتوسل إليكِ, أرجوكِ ساعدينا في العثور عليه |
İyilik yapıp, bana yeni çarşaflar aldığından sonra, karşılığında Sana bir şey aldım. | Open Subtitles | الان، بما أنّكِ كنت لطيفة لتجلبي الشّراشف الجديدة ، جلبتُ لك شيئًا بالمقابـل. |
Ağrını dindirmek için Sana bir şey getirdim. | Open Subtitles | خُذ، أحضَرتُ لكَ شيئاً لتُخَفِفَ مِن جُروحِك |
Kramer gelmemeli. Sana bir şey göstereceğim. Beni it. | Open Subtitles | كريمر يجب ألا يأتي. لدي شيء أريك إياه. ادفعني |
Sana bir şey sormak istiyorum ve bana gerçeği söylemeni istiyorum. | Open Subtitles | أريد ان أسألك شيئاً ما وأنا حقاً أريد ان اعرف الحقيقة |
Sana bir şey söylesem ve Naomi'ye söylememen gerekse... | Open Subtitles | انه مستيقض مهلا ، استمعي ، لو قلت لكِ شيئا -وقلت لكِ لا يمكنكِ اخبار نعومي |