ويكيبيديا

    "أخذت" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • aldın
        
    • aldı
        
    • almış
        
    • almıştım
        
    • götürdü
        
    • aldınız
        
    • aldığım
        
    • almışsın
        
    • götürdüm
        
    • ben
        
    • götürdün
        
    • çektim
        
    • sürdü
        
    • aldığımı
        
    • kabul
        
    Görünüşe göre sen istediğini aldın tabi. Belediye başkanından yani. Open Subtitles يبدو أنك أخذت ما أردته من المحافظ على أي حال
    Sen, sen o uçağı yetkin olmadan aldın, genç adam. Open Subtitles أنت ، لقد أخذت تلك الطائرة بدون تصريح ،أيها الشاب
    Rachel sadece salata yedi, Joey de ufacık bir pizza aldı. Open Subtitles و رايتشل أخذت فقط طبق سلاطة و جوي طلب بيتزا للأطفال
    Kardeşin kariyerini aldı, sen de ondan öç almak istedin. Open Subtitles أقصد أن أختك أخذت مهنتك و أنت أردت الانتقام منها
    Sonraki şeyi biliyorum, benim Aston Martin'le gittiler sürtük benim anahtarımı almış olmalı. Open Subtitles ثم اختفوا وكذلك سيارتي الاستون مارتن العاهرة لا بد وانها قد أخذت مفاتيحي
    Ama sen intihar etmek için ailenden izin aldın, öyle değil mi? Open Subtitles .. و هل أخذت أنت أذن والديك قبل أن تقرري الأنتحار ؟
    Müvekkilimizin rakiplerinden bu uyduruk davayı açmak için para aldın. Open Subtitles ولن تكون الأخيرة أخذت مالًا من منافسي عميلنا لتبني القضية
    Ona köpeği sen mi aldın dersek beni kimin gönderdiğini bilecektir. Open Subtitles هل أخذت الكلب؟ والذي يعني حسناً ، إنه سيعرف من أرسلني
    Beş bin dolarımı aldın, bana o harika ipuçlarını verdin... Open Subtitles حسناً , لقد أخذت ال 5 الاف واعطيتنى هذه الارشادات
    Kupalarımı aldın ama kendin yapacak kadar bile cesaretin yok. Open Subtitles لقد أخذت أكوابي ولم تكن حتى لديك الجرأة لتفعلها بنفسك
    Zamanın Yasalarının ben olduğumu fark etmem uzun yıllarımı aldı. Open Subtitles أخذت مني كل تك السنين لأدرك أن قوانين الوقت لي
    Ayağımı düze basmamda yardım edecek olan fahişenin izini bulmak birkaç ayımı aldı. Open Subtitles أخذت مني شهرين كاملين لتعقب التنورة التي كانت ستساعدني على النهوض مرة أخرى.
    - Gelebilmen çok güzel. - Oldukça zaman ve uğraş aldı. Open Subtitles لذا من الجيد وصولك .. لقد أخذت الكثير من الجهد والتعب
    Ve böylece, Anuj, yardım kuruluşuyla edinilen kamu yararı adına sıtmayla savaşmak için gereken. girişimcilik riskini almış oldu. TED ولذا، أخذت أنوج مخاطر الأعمال هنا في أفريقيا لإنتاج سلع عامة كانت تم شراؤها بواسطة مؤسسة مساعدات للعمل في الملاريا.
    Evet. Fransız mutfağı için 6 ay önce ders almıştım. Open Subtitles نعم , أخذت صف الطبخ الفرنسي قبل ستة أشهر تقريبا
    Polisler uğrayıp çamaşırhanede yakaladığımız malı götürdü. Tüyo için teşekkür ederim. Open Subtitles و الشرطة حضرت و أخذت المواد المهربة التي صودرت في المغسلة
    Ama söyleyin, Matmazel Duveen, bıçağı Mösyö Bex'in ofisinden niçin aldınız? Open Subtitles اذن اخبرينى انسة دوفينى لماذا أخذت السكين من مكتب تاسيد بكس؟
    Hanno'nun babası aldığım hayatların... ne ilki ne de sonuncusu. Open Subtitles والد هانو ليس الاول ولا الاخير من الذين أخذت حياتهم
    Donger aradı şimdi, onu bıraktığını söyledi, özel bilgisayarından bilgileri almışsın ve bir tomar eski posta pulunu yalamışsın. Open Subtitles دونجر أتصل للتو وقال أنك تخليت عنه أخذت المعلومات من جهاز كمبيوتر سري، ولعقت لفة من طوابع البريد النادرة
    - Onları "kabir"e götürdüm ve içeriye kilitledim. - "Kabir" nedir? Open Subtitles أخذت 'م وصولا الى المقابر وتخوض' م فيها. ما هو ومقابر؟
    Ama ben yatmıştım. Üstelik uyku hapı da aldım. Korkarım cevabım hayır. Open Subtitles أنا في السرير، وقد أخذت حبة منومة لذا أخشى أني لن أقبل
    O yüzden cesedini parka götürdün sıradan uyuşturucu meselesi gibi gösterdin. Open Subtitles لذا فإنّك أخذت جثتها للحديقة، جعلت الأمر يبدو كصفقة مُخدّرات عشوائيّة.
    Ufak bir şey daha var: Paketlemeden önce çıplak fotoğraflarımı çektim biraz. Open Subtitles حسناً ، هناك إضافة صغيرة أخذت لنفسي صور عارية قبل أن أغلفّها
    Dört seneden uzun sürdü. Yaklaşık 16 sene oldu. TED أخذت أكثر من أربع سنوات. أخذت 16 سنة تقريباً.
    Böylece günlerini senin olması gereken her şeyi elinden aldığımı bilerek geçirebilesin. Open Subtitles لتمضي كلّ أيّامكِ مدركةً أنّي أخذت كلّ شيء يفترض أنْ يكون لكِ
    Söylediğine inanmıyorsun, eğer inansaydın işimi bu kadar çabuk kabul etmezdin. Open Subtitles أنت لا تصدقين ذلك .. لو صدقتيه لما أخذت مكاني بسهولة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد