ويكيبيديا

    "أود" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • istiyorum
        
    • isterim
        
    • isterdim
        
    • istemiyorum
        
    • Ben
        
    • bir
        
    • size
        
    • istedim
        
    • Sana
        
    • istemem
        
    • istiyordum
        
    • gerek
        
    • hoşuma
        
    • gereken
        
    • istediğimi
        
    Fakat bu noktada, yaratılışçılar hakkında iyi bir şey söylemek istiyorum. TED ولكني أود أن أتكلم ببعض الايجابية عن مناصري نظرية الحياة المخلقة.
    Bu akşamı tamamiyle farklı bir yöntem ile başlatmak istiyorum. Bana katılarak karadan ayrılın ve birkaç anlığına açık okyanuslara dalın. TED أود أن أبدأ هذه الليلة من شيء مختلف تماما، بأن أطلب منكم الانضمام لي لترك اليابسة والقفز في المحيطات المفتوحة للحظة.
    Sizi Ananth Pai adında karışık detayları anlayabilen bir eğitmenle tanıştırmak istiyorum. TED أود أن أعرفكم على معلم يفهم هذه التفاصيل المعقدة ويدعى أنانيث باي.
    Tek tarafı olan şeyler hakkında konuşmayı gerçekten çok isterim. TED كم أود الحديث عن أشياء ليس لها سوى بعد واحد.
    Anissa'nın ağabeyinin hapiste olmasının iyi bir nedeni olduğunu düşünmek isterdim. TED كنت أود تصور أن هناك سبباً مقنعاً يبرر سَجنَ أخي أنيسا.
    Sizi bilemem ama Ben kesinlikle o kadar uzun süre beklemek istemiyorum. TED أنا لا أعرف رأيكم بالموضوع، لكنني لا أود الانتظار حتى ذلك الوقت.
    Ben de sizlere bu önemli anda en çok etkilendiğim kesişme ile ilgili konuşacağım, ki onlarda eğlence ve robotik. TED لذلك أود أن أحدثكم هذه الليلة حول تقاطع أجد جُل حماستي وشغفي منصب بهما هذه اللحظة ، وهما الترفيه والروبوتات.
    size en heyecan verici iki olası şeyden bahsetmek istiyorum. TED أود التحدث عن موضوعين من أكثر المواضيع الشيقة على الإطلاق.
    Ve size bu araçlardan birinin yakından nasıl göründüğünü göstermek istiyorum. TED و أود أن أريكم كيف تبدو أحد هذه المركبات عن قرب.
    size bir organizma tanıtmak istiyorum; bir cıvık mantar, Physarum polycephalum. TED أود أن أُعرفكم على كائن حي: وحلُُ عَفَن، فآيزيرم بولي سيفالم.
    Onunla beraber sizi 24 Ekim Roswell New Mexico' ya götürmek istiyorum. TED وبكل هذا، أود اصطحابكم لروزويل، نيو مكسيكو، تحديدا في 24 من أكتوبر.
    Yoo, yoo, yoo! Tabiki olur. Büyük oranda ayığım ve yardımcı olmak istiyorum. TED لا، لا، لا، أبدا، الأمر جيد. أنا هادئ جدًا، أود فقط تقديم المساعدة.
    Hepinizden, sizi mutlu eden bir yere gitmenizi isteyerek başlamak istiyorum. TED أود الابتداء عبر سؤالكم جميعا أن تذهبوا إلى مكانكم السعيد، أرجوكم.
    Sizinle grafik tasarımının Arapçaya nasıl hayat verdiğini gösteren bir projeyi paylaşmak istiyorum. TED أود أن أشارككم مشروعًا حول قدرة التصميم الجرافيكي على إعادة إحياء اللغة العربية.
    Selam. size hayatımın en güzel gününden 30 saniye göstermek istiyorum. TED مرحبًا. أود أن أريكم 30 ثانية من أفضل يوم في حياتي.
    Bilemiyorum, insan sac. Bilemiyorum. Bunu denemek isterim. Bilemiyorum. Eger biraz zamanim olursa. TED لا أدري شعر الأنسان أود ذلك لا أدري لكن علي أن أفكر بذلك
    Ancak bu metnin son kısmı geldiğinde, Ben de görmek isterim. Open Subtitles , لكن عندما يأتى الجزء الأخير لهذا . أود أن أراه
    - Evet, ama öncelikle oğlunuzun kayboluşundan dolayı duyduğumuz derin üzüntüyü belirtmek isterim. Open Subtitles ـ نعم ولكن أولاً، أود أن أعبر عن قلقنا العميق حول اختفاء أبنك
    Google Maps'i bu mağaralardan bazılarının içinde görebilmeyi çok isterdim. TED أود أن أرى خرائط جوجل داخل بعض من هذه الكهوف
    Bak, Ben de saldırmak istemiyorum ama bizim görevimiz bu. Open Subtitles أنظر , لا أود أيضا مهاجمة القاذفة ..لكن ذلك واجبنا
    Ve Ben hamam böceklerini toplayacak, davalarımız için mahkemeye getirdiğimiz bu böcekleri bu afiş panosuna sıcak tutkalla yapıştıracaktım. TED أود أن اجمع الصراصير، و الصقهم بالصمغ على لوح كارتون و كنا نحضرها و نقدمها إلى المحكمة في القضايا.
    Ve teleskopla ilgili size son iletmek istediğim bir mühendislik eseri olan aynasıdır. TED والقطعة الهندسية الذي أود أن أترككم معها فيما يتعلق بهذا التلسكوب هي المرآة.
    Sormak istediğim ikinci soru ise daha basit, Diyelim ki örnek olarak vefat etmiş olan kayınpederimin ruhu ile iletişime geçmelerini istedim. TED السؤال الثاني الذي أود أن أسأل، بسيط إلى حد ما. لنفترض انني اطلب منهم الاتصال بروح حماي المتوفى ، على سبيل المثال.
    O vakte kadar adamın hayat hikayesini istiyorum. Sana diyorum Jim. Open Subtitles أود معرفة قصة حياة هذا الرجل أنا أتحدث إليك يا جيم
    Bunu istemem, çünkü eğer öyle olursa bana kim yemek verir? Open Subtitles لا أود لذلك أن يحدث من سيقُوم بتوفير الغذاء لى ؟
    Ve anlatmak istediğime karar verdim,... ...bir hikaye anlatmak istiyordum... ...ama yinede kendi hikayelerimi anlatmak istiyordum. TED وقررت أنني أريد أن أسرد القصص، ولكن ما زلت أرغب في سرد القصص والحكايات كما أود أن أحكي لكم قصصي.
    Hayır, tabloların ve mobilyaların yemeğe kadar gelmiş olmaları gerek. Open Subtitles كلا، أود الحرص أن الرسومات والأثاث سيكونوا موجودين بحلول العشاء
    O şeyin ölü mü canlı mı olduğuna bilmemek hiç hoşuma gitmiyor. Open Subtitles لست متأكداً أننى أود عدم معرفة ما إذا كان حياً أم ميتأً
    bir şekilde seni arayacağım. Söylemem gereken çok şey var. Open Subtitles . إسمعيني ، سأهاتفكِ بطريقة ما هناك الكثير أود قوله
    Ona, gece şovdan sonra, onunla yatımda yemek yemek istediğimi söyleyin. Open Subtitles أخبريها أني أود تناول العشاء معها في يختي بعد الحفل الليلة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد