Ve Eğer bunu düzeltirsek hayatımızın kalitesi bariz bir şekilde iyileşecek. | TED | وذلك سوف يعزز مستوى المعيشة في حياتنا اذا اصلحنا هذا الامر |
Eğer ana kavşağın sağ köşesinin hemen önündeki konferans merkezine giderseniz her köşede, geçiş yeri olmayan dört tane duvar göreceksiniz. | TED | اذا ذهبت الى الزاوية اليمنى عند تقاطع رئيسي أمام مركز المؤتمرات هذا، سترى تقاطع مع أربعة جدران فارغة في كل زاوية. |
Eğer doğru şekilde konuşursanız, konuşmanın anlaşmak olmadığını çok açıkça belirtmiş olursunuz. | TED | اذا تحدثت بالطريقة الصحيحة سوف توضح الامور ان الحديث لا يعني الموافقة |
Yani Papua Yeni Gine'den Hollywood'a Pekin'deki modern sanata kadar hepimiz sık sık güleriz, ve sende mutluluğunu ve tatminiyetini göstermek için gülersin. | TED | اذا من غينيا الجديدة الى هوليود الى الفن الراقي في بيكين نحن في اكثر الاحيان نبتسم ونحن نبتسم لكي نعبر عن الفرح والرضى |
Bir zaman önce, Formula 1 yarışı kazanmak için bütçenizi alıp bu bütçeyi bahis olarak iyi bir şöföre ve arabaya yatırırdınız. | TED | كان سابقاً اذا اردت ان تفوز بسباق الفورملا 1 تأخذ ميزانيتك ، و تراهن بهذه الميزانية على سائق جيد و سيارة جيدة. |
Peki gerçekte ne olup bitiyor? Aslında, dünyadaki köyler boşalıyor. | TED | اذا ما الذي يجري فعلياً؟ حسناً، قرى العالم تخلو الآن |
Eğer bir şehir sosyal olarak bütünleşmediyse onunla baş edemezsiniz. | TED | لا يمكنك التعامل مع مدينة اذا لم تكن متكاملة مجتمعياً |
Eğer iklim değişikliğiyle ilgi alıntılarla ilgileniyorsanız, onları da yine burada görebilirsiniz. | TED | وهناك أيضاً إقتباسات يمكنكم رؤيتها، اذا كنتم مهتمين بإقتباسات حول تغير المناخ. |
Bu yüzden Eğer seksen yaşını görecek kadar yaşarsam hayatımın elli yılını özetleyen beş saatlik bir videom olacak. | TED | اذا لو عشت حتى 80 سنة من العمر، سيكون فيديو من خمس ساعات التي تلخص 50 عاماً من حياتي. |
Eğer kömür balığını geçersek, gelecek tercih büyük ihtimalle tatlısu çipurası olur. | TED | اذا ذهبنا من خلال بولوك، الخيار القادم هو على الارجح سيكون البلطي. |
Eğer siz de diğer insanlar gibiyseniz, bu görevle felç olacaksınız. | TED | اذا كنت مثل أغلبية الناس فإنك ستعجز عن اتمام هذه المهمة. |
Eğer 1990'ların başına bakarsak tekrar pek çok çeşitlilik görüyoruz. | TED | اذا نظرنا إلى بداية التسعينيات سنجد , ثتنيةً, تنوع كبير. |
Bu otomatın öyküsü Eğer kargalar hakkında bilginiz varsa daha ilgi çekici oluyor. | TED | لكن قصة آلة البيع مثيرة للإهتمام قليلاً اذا كنتم تعرفون أكثر عن الغربان. |
Yani, yağın damlaması ve alevlenmesi bu karakteristik tada neden olur. | TED | اذا هو الشحم الذي يتساقط ويشتعل ذلك ما يعطي الطعم المميز |
Yani bu demektir ki tesadüfi sonuçlara farklı bir bakış açısıyla bakmalıyız. | TED | اذا هذا يعني انه علينا ان ننظر بصورة مغايرة للعواقب الغير مقصودة |
Yani bu durum, doktorun yeterli olup olmadığı ile ilgili değil de bu kişinin bizim hoşumuza gitmesi ve nasıl etkileştikleri ile ilgilidir. | TED | فذلك لا يتعلق بما إذا كان الطبيب كفء أم لا. لكنه يتعلق فيما اذا أعجبنا هذا الشخص أم لا وكيف تعامل هذا الشخص؟ |
Ve hatta online suçluları bulabilsek bile çoğu zaman sonuç alınmaz. | TED | و حتى اذا استطعنا ايجاد المجرمين في الغالب لا يوجد ناتج |
Peki ya Dona Chimene ve çocuklarını en kuytu zindanlarımıza atarsam? | Open Subtitles | ماذا اذا وضعنا دونا شيمين و اطفالها فى اعمق زنزانة ؟ |
Tüm o yaptıkların ve göldeki anlar... Demek işini yapıyordun ha? | Open Subtitles | اذا فالبحيرة وكل شيء، كل ذلك كان من أجل مهمتك، صحيح؟ |
Bunu Cameron'ın mı yoksa Sadler'ın mı sabote ettiğini biliyor olamazsın, değil mi? | Open Subtitles | ليس عليك معرفة ذلك الا اذا كاميرون او سيدلر له دخل في ذلك |
Öyleyse yapmamız gereken şey küçük bir mikroçipe tüm potansiyel aydınlatma cihazlarını yerleştirmek. | TED | اذا كل ما علينا فعله هو وضع رقاقة صغيرة لكل جهاز اضاءة محتمل |
Ve bilirsiniz ki, burada oturduğunuz zaman sizin zemininizde bir şeyler olursa, sadece ona doğru gözlerinizi hareket ettirirsiniz. | TED | ولهذا السبب ، وكما تعلمون ، اذا كنت جالسا هنا ويحدث شيء ما خلفك ، فستوجه نظرك مباشرة نحوه. |
Ee, temelli mi döndün, yoksa sadece kısa bir ziyaret mi? | Open Subtitles | اذا , انـت هنـا الى الأبد او انه فقط زياره ؟ |
O halde, bu doğruysa endişelenecek bir şeyiniz yoktur değil mi? | Open Subtitles | حسنا اذا كانت هذه هي الحقيقة فلا شئ تقلق حياله ؟ |
Müdürden patronu arayıp bir haber var mı diye sormasını istedik. | Open Subtitles | اطلب من المدير الاتصال بالرئيس ويرئ اذا كانت هناك اى اخبار |
Fakat bu bölümlerin ters yüzlerine bakarsanız, esas olarak birbirlerinden farklı olduklarını görebilirsiniz. | TED | لكن اذا نظرتهم الى أنواع الفراغات، ستلاحظون أنهم في الواقع مختلفين من بعض. |
Mehdi beni Nil'den aşağı yolladığında, hükümet acı içinde bakacak ve majestelerine, din adamlarına ve kölelik karşıtı halka | Open Subtitles | و اذا أغرقنى المهدى فى النهر ؟ ستتألم الحكومة و ستقول لجلالتها و رجال الكنيسة و دول ضد الرق |