ويكيبيديا

    "الذي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ne
        
    • olan
        
    • bu
        
    • o
        
    • Neden
        
    • eden
        
    • şu
        
    • kişi
        
    • kim
        
    • oluyor
        
    • Sen
        
    • şey
        
    • adam
        
    • için
        
    • gibi
        
    Ve bu çekim gerçek katılımcılarla çekildi; ne olduğunu bilmiyorlardı. TED وهذه لقطات مع مشاركين حقيقيين، لا يعرفون ما الذي يحدث.
    o dönemde her ikimiz de fena halde hamileydik ve ne kadar korktuğunu düşünerek onun için yüreğim sızlamıştı. TED لقد كنا في ذلك الوقت في فترة حملنا وقد انقبض صدري من اجلها تصوروا مدى الخوف الذي اعتراها حينها
    Ve teleskopla ilgili size son iletmek istediğim bir mühendislik eseri olan aynasıdır. TED والقطعة الهندسية الذي أود أن أترككم معها فيما يتعلق بهذا التلسكوب هي المرآة.
    bu, çok sevdiğim bir şekil. Bradley, Petrie ve Dumais. TED هذا الشكل الذي أحبه : برادلي و بيتري و دوماي
    Fakat bu öğrenme egzersizlerinde insanların ne rol oynadığını merak ettik. TED ولكننا نتسائل عن الدور الذي لعبه الإنسان في تدريبات هذه اللغة.
    Ve konuşuyorum, ama bu muhteşem bir dinleyici kitlesi, ve ne yapıyorum burada? TED و أنا متحدثة، و لكن هذا جمهور مذهل، و ما الذي أفعله هنا؟
    Peki gerçekte ne olup bitiyor? Aslında, dünyadaki köyler boşalıyor. TED اذا ما الذي يجري فعلياً؟ حسناً، قرى العالم تخلو الآن
    Peki, bu uzay çağı maddesini, en azından önceleri uzay çağı maddesi diye adlandırdığımız bu maddeleri yani plastikleri ne yapacağız? TED فإذاً ما الذي يمكننا فعله تجاه هذه المواد المعمرة أو على الأقل ما كنا نسميه المواد المعمرة ، هذه المواد البلاستيكية؟
    Amerikan beyzbol liginde 300 vurana ne dendiğini biliyor musunuz? TED هل تعرف ماذا يسمون الذي يضرب 300 في دوري البيسبول؟
    Ketum, Ortabatılı bir bilimci olan ben, Beyaz Saray'ın önünde protesto ederken kendimi tutuklattırmama Neden olacak ne biliyorum? TED الذي أعرفه والذي قد يتسبب في جعلي، عالم كتوم من أواسط الغرب ، أتعرض للاعتقال محتجا أمام البيت الأبيض؟
    Ama ben de oldukça gerilmiştim. Çünkü bunu yapacak olan bendim. TED أما أنا فقد بدأت أتوتر، لأنني الشخص الذي سيعمل على الأمر.
    Ve müzikle bir şeyler anlatırken, ki bu temelinde sestir, her çeşit insana ve her türlü şeye ulaşabiliriz. TED وبقول شئ ما عبر الموسيقى، الذي هو في الأساس الصوت، عندئذ يمكننا الوصول لكل أنواع الأشياء وكل أنواع البشر.
    Herkesin ikonu, ama aynı zamanda İtalyan Rönesans tabloları küratörü olan birinin kafasındaki imge, ki o zamanlar işim oydu. TED كانت أيقونة بالنسبة للجميع، بل أيضا بمثابة الوصي على لوحات عصر النهضة الإيطالية، وهو المنصب الذي كنت أشغله حين ذاك.
    Mesela komşuları dolaşıp yiyecek alışverişini nereden yaptıklarını, Neden orayı tercih ettiklerini soracakları bir çalışma, dönem ödevi olabilir. TED و بخروجنا للمجتمع و مقابلتنا جيراننا عن نوع الأكل الذي يشترونه و من أين و لماذا, هذا فرض مدرسي.
    Galdwell'in makalesine eşlik eden şu karikatüre bakın ve bana yenilikçi düşünürlerin tasvir edilişinde rahatsızlık verici birşey görüp görmediğinizi söyleyin. TED لننظر الى هذا الرسم الذي أُرفق مع مقالة غلادويل واخبروني ان رأيتم شيئاً غريب فيما يخص هذه الرسمة عن التفكير الابتكاري
    Tesla dünyayı aydınlatan kişi oldu, ancak bu sadece bir başlangıçtı. TED أصبح تيسلا الرجل الذي أنار العالم، لكن تلك كانت البداية فقط.
    Bütün bu büyük zorlukları çözmemizde tam olarak bize kim yardım edecek? TED و من هو بالضبط الذي سيساعدنا في حل كل هذه التحديات الكبرى؟
    Ona şimdi sanal gerçeklik diyoruz, ama simule edilmiş gerçekleri geçince ne oluyor? TED نحن نسميه الواقع الإفتراضي حالياً، لكن ما الذي سيحدث عندما نتجاوز تقليد الواقع؟
    İki yıl önce orada kimin yaşadığını Sen biliyor musun? Open Subtitles هل ربّما تعرف مَن الذي كان بذلك المكان منذ سنتين؟
    Şimdi gördüğümüz her şey yapay zekânın evriminde anlık bir görüntüdür. TED كل الذي نراه الآن هي مجرد لقطة في تطوير الذكاء الإصطناعي.
    Sanırım bu işi yapanın bu adam olması, hepimizi oldukça rahatlatırdı. TED أعتقد أننا سنكون كلنا مرتاحين مع هذا الشخص الذي يقوم بها
    Yemek atıklarımı iç bir malzemeye dönüstürmek için bunların içine koydum. ki böylece saklayabiliyor ve sonra gübre haline getirilebiliyorum. TED أضع مخلفات الطعام في هذا المجفف، الذي يحول الطعام إلي مادة داخلية، أستطيع تخزينها ثم أحولها لسماد في وقت لاحق.
    Ve bu kemik süslenmiştir, ışığın kafatasından saçılmasıyla gördüğünüz gibi, boşluklarla, yani soluduğumuz havayı ısıtan ve nemlendiren sinüsler ile. TED وهذا العظم يتخلله، كما ترون، ضوء ساطع من خلال الجمجمة مع تجاويف والجيوب الأنفية، التي تدفئ وترطب الهواء الذي نتنفسه.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد