Burada bulunanların çoğu çok fazla sayıda insanın bunu gördüğüne şahit oldu. | TED | العديد منكم هنا لديه الفرصة للتأكد من أن يشاهده الكثير من الناس. |
Fakat çoğu Çin polisi tarafından yakalanmıştı ve ülkelerine geri gönderilmişti. | TED | لكن يتم القبض على العديد منهم على يد الشرطة الصينية وترحيلهم |
Ve bu imkânsız olmamalı, çünkü insanlar birkaç bağlılık katmanına sahip olabilirler. | TED | وهذا قد لا يكون ممكناً لأن الناس لديهم العديد من طبقات الولاء. |
Bugün, İsveç'te ve diğer zengin ülkelerde, insanlar pek çok farklı makineler kullanıyorlar. | TED | اليوم .. في السويد .. وفي الدول الغنية الناس تستخدم العديد من الآلات |
Ortada bu kadar gen olmasına rağmen, bu karmaşanın da bir çaresi var. | TED | و بالرغم من وجود العديد من الجينات، إلا أن هناك طريقة ما للجنون. |
Sadece altı tane okudum. Demek ki kaç tane eksikmiş? | Open Subtitles | هناك 6 فقط لي لأقرائهم الذى يعنى انى أفتقد العديد |
çoğu Kuzey Koreli ailelerinden ayrılmışlardı ve yeni bir ülkeye vardıklarında hayatlarına parasız ya da çok az parayla başlayacaklar. | TED | العديد من الكوريين الشماليين قد إفترقوا عن عائلاتهم، وحين يصلون إلى دولة جديدة، يبدأون بمبلغ ضئيل أو دون مال إطلاقاً. |
çoğu insan bunu bilmez ama ton balıkları sıcak kanlıdır. | TED | العديد لا يعلم ذلك لكن التونة من ذوات الدم الدافئ |
Romanın çoğu ögesi, türün içeriği haline gelerek klasikleri ve sayısız filmi etkiledi. | TED | وأصبحت العديد من عناصر الرواية نموذجًا ألهم عدة راويات كلاسيكية وأفلامًا لا تحصى |
Kurgu ve gerçeklik arasındaki farkı söyleyen birkaç test var. | TED | هناك العديد من الأختبارات لتحكي لك الفرق بين الحقيقة والخيال. |
Başarılı bir web geliştirme şirketi işletiyor ve birkaç kişi çalıştırıyor. | TED | فهي تدير شركة تطوير مواقع إليكترونية ناجحة وتوظّف العديد من الأِشخاص. |
Çok fazla çocuğu sessiz bir kutuya koyduğunuzda bazı çocuklar gerçekten gerginleşiyor. | TED | فعندما تضع العديد من الطلاب في صندوق هادئ فبعضهم يصبح عصبي جداً |
Bu tekniğin ne zaman ve nasıl çalışacağını etkileyecek çok fazla etmen var. | TED | ترون إن هناك العديد من العوامل تؤثر في متى وكيف ستعمل هذه التقنية |
Bu bağlamda, fiziğin kanunları karanlık enerji miktarını gösteren sayıyı açıklayamaz, çünkü aslında tek bir sayı yok, pek çok sayı var. | TED | في هذا السياق قوانين الفيزياء لا تستطيع تفسير رقم واحد من الطاقة المظلمة لأنه لا يوجد رقم واحد هناك العديد من الارقام |
Günümüzde toplum olarak pek çok zorlu problemle yüz yüzeyiz. | TED | اليوم، نحن كمجتمع نجد أنفسنا في مواجهة العديد من المشاكل. |
Ama bununla alakalı asıl çarpıcı olan sadece ne kadar insanı kandırdığı değil. | TED | ولكن ما كان مذهلًا حولها حقيقةً ليس مجرد أنها خدعت العديد من الناس. |
Bugün çıkardığımız bir kaç numaralı kurşun parçası da var. | Open Subtitles | وكانت هناك أيضاً العديد من شظايا الرصاص قمنا بإزالتها اليوم |
Açıkça yükselen üstün ırk hareketleri, birçok ülkemizde sokaklarda yangınlar var. | TED | مع زيادة معدلات التعصب، وفي العديد من بلداننا تتقد نيران الغضب. |
Fakat günümüzde hâlâ bazı bulaşıcı hastalıklar ve kanserin farkına varma ve teşhis koyma aşamalarında büyük zorluklar ile karşılaşıyoruz. | TED | لكننا ما زلنا نواجه اليوم تحديات كثيرة في كشف وتشخيص العديد من الأمراض التي تهدد الحياة مثل الأمراض المُعدية والسرطان |
Ama şanssızlık bu ya, youtube'da bir sürü çiftleşen kedi videosu var. | TED | ولسوء الحظ، على موقع يوتيوب، يوجد العديد من مقاطع فيديو لتزاوج القطط. |
Yapacak bir düzine işim var onları merkezde mesai saatimde yapmam gerekiyor. | Open Subtitles | لدي العديد من الأمور للقيام بها في وقت عملي الإضافي في المحطّة |
Bu Çin'in 20 milyonun üzerinde nüfusu olan bir çok şehrinin olacağı bir dönemde ortaya çıkan soruna yönelik çözüm. | TED | وهذا هو الحل لهذه المشكلة حيث ستطبق في الصين في العديد والعديد من المدن التي يتجاوز سكانها 20 مليون نسمة |
Dışarda bir dolu yakışıklı erkek var. Onlar onunla ilgilenir. | Open Subtitles | هناك العديد من الرجال اللطفاء فى الخارج هناك وسيعتنون بها |