ويكيبيديا

    "القيام" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yapmak
        
    • yapmaya
        
    • yapmam
        
    • yapmayı
        
    • yapman
        
    • yapabilir
        
    • bir
        
    • yapamam
        
    • yapabiliriz
        
    • yapabilirsin
        
    • yapabilirim
        
    • yapması
        
    • yapacak
        
    • yapmanı
        
    • yapmalıyız
        
    insanın yapmak isteyeceği bir hale, ve ayrıca iki dile hakim olamama sorununa çözüm bulmaya, ve dil eğitimine dönüştürmek. TED الى شيء يريد ملايين الناس القيام به وذلك سوف يساعد بخصوص مشكلة ندرة متعددي اللغات وذلك عن طريق تدريس اللغة
    Nedir bu? Bunu yapmak istediğinizde, derin, çok derin duygularınız vardır. TED ما كان هذا؟ مشاعر عميقة، عميقة جدا، تجعلك تريد القيام بهذا.
    Fakat bizim laboratuvarda asıl yapmaya çalıştığımız şey bu hücrelerden gerçek dokular üretebilmektir. TED لكن ما نحاول القيام به حقا في مختبري هو هندسة أنسجة انطلاقا منها.
    Eğer bir şeylerin doğru olmasını istiyorsam kendim yapmam gerekiyor. Open Subtitles إن أردت القيام بشيء بشكل صحيح فعلي القيام به بنفسي
    Bunu yakacaktınız ama sonra karınız sizin yerinize yapmayı teklif etti. Open Subtitles كنت ستقوم بحرقها ولكن زوجتك عرضت عليك القيام بهذا بدلاً منك
    Butters, Penisinin sertleşmesi durumunda ne yapman gerektiğini biliyor musun? Open Subtitles بيترز,هل تعرف ما من المفترض القيام به عندما ينتصب القضيب؟
    Tekrar belirteyim, bunu dışarıda yapabilir ve açık havada kurumaya bırakabilirsiniz. TED ومرة أخرى، يمكن القيام بهذا خارجا وتتركها تنشف فقط في الهواء.
    ve işleri doğru yapmak için ders alacağımız yer burası. TED و هنا نتعلم درسا حول كيفية القيام بالأمور بالطريقة الصحيحة
    Bunu genellikle limitler ve engeller dâhilinde yapmak zorunda kalıyorum. TED وكان غالبا يتوجب علي القيام بهذا في وجود معوقات وتحديات.
    Geliri yükseltmelisiniz ve insanların kendi paralarıyla ne yapmak istediklerine karar vermelerini sağlamalısınız. TED يجب أن تقوم بزيادة الدخل وتَتْرُك الناس يقررون ما يريدون القيام به بأموالهم.
    Kadınların vücudu hakkındaki büyük sorunu düşünün. Bu konuda ne yapmak lazım? TED وبالنظر الى مشكلة جسد المرأة وتسلعيه فمالذي يمكن القيام به .. ؟
    Amaç sende olan bir şeye ihtiyacı olan herkes ile ticaret yapmak değil. TED فلا يجب أن يكون الهدف القيام بالأعمال مع كل من يحتاج ما لديك.
    Ama annemim bilmediği bir şey vardı: hayatımı son derece sıkıcı buluyordum ve yapmak istediğim en son şey kendim hakkında yazmaktı. TED والذي لم تكن تعلمه هو اعتقادي أن حياتي كانت شديدة الملل, وأن آخر ماكنت أريد القيام به كان أن أكتب عن نفسي.
    Günümüzde, internet trafiğinin büyük bir kısmı şifrelendiği için, yapmaya çalıştıkları şey bu şifrelerin etrafından dolaşacak yeni yollar bulmak. TED هذا ما يحاولون القيام به و نظرا لان معظم ، جزء كبير من الانترنت يحاولون ان يجدوا طرق حول التشفيرات
    bir şeyler yapmaya mecbur hissettim, bu yüzden gidip kocayla yüzleştim. TED لقد شعرت بضرورة القيام بشيء لذلك توجهت إلى هناك وواجهت زوجها.
    Hayır, teşekkürler. Bugün benim de yapmam gereken işler var. Open Subtitles لا، لا، شكراً لك لدي أشياء أريد القيام بها اليوم
    Her neyse, biz çaldığımız kart ile igili bir şey yapmayı umuyoruz. Open Subtitles على أي حال، كنت آمل القيام بشيء لتعويضكِ عن سرقة بطاقتكِ الإئتمانية
    Sonra geri aşağı in ve ne yapman gerekiyorsa onu yap. Open Subtitles تذهب إلى أسفل ثم تفعل كل ما هو عليك القيام به.
    ona verebileceğim bir sürü ev işi var badana yapabilir değil mi? Open Subtitles ارسليه إلى منزلي، يمكنه القيام ببعض الأعمال الرتيبة ألا يستطيع خلط الطلاء؟
    bu cok basit bir biyoteknoloji. Ve bunu isterseni milyarlarca kere yapabilirsiniz. TED وهذه تكنولوجية حيوية في غاية البساطة. ويمكن أساسا القيام بهذا مليار مرة.
    Her şeyi kontrol edemem ve bunu tek başıma yapamam. TED لا أستطيع التحكم بكل شيء، ولا أستطيع القيام بهذا لوحدي.
    Verilerimizi kendi isteğimizle paylaşarak herkes için en iyi olanı yapabiliriz. TED من خلال مشاركة معلوماتنا بارادتنا نستطيع القيام ما هو أفضل للجميع
    Sen benim işlerimi yapabilirsin, ama ben seninkileri yapamaz mıyım? Open Subtitles إذاً يمكنك القيام بعملي لكن لا يمكنني القيام بعملك ؟
    - En azından üzerine uymuş. - Seni mutlu etmek için ne yapabilirim? Open Subtitles حسنا، على الأقل هذه تناسبك ــ ما الذي يمكنني القيام به لأجعلك سعيدة؟
    Bilge doktorlar ve gelişmiş tıptı ve cerrahlardı, elleriyle ne yapması gerektiğini bilen. TED كان حكمة الأطباء والطب المتقدم والجراحين الذين يعرفون ما يجب القيام به بأيديهم.
    O istediği her şeyi yapma kabiliyetine sahip, fakat yapacak bir şey bulamıyor. Open Subtitles مع القدرة على القيام بكل مايرغب به ولم يجد معنىً لكل ماقام به
    Evet öyleydin ve şu an yaptığın şeyi yapmanı istemezdi. Open Subtitles نعم ، أنتِ كذلك وما كان ليريد منكِ القيام بهذا
    Bence, Sid ve Michelle beraber olduğu sürece, biz de aynısını yapmalıyız. Open Subtitles اعتقد بما أن سيد وميشيل مع بعضهم البعض، يجب علينا القيام بالمثل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد