ويكيبيديا

    "بمثل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • böyle
        
    • senin
        
    • tür
        
    • şekilde
        
    • öyle
        
    • benim
        
    • tip
        
    • tarz
        
    • şeyler
        
    • sahip
        
    • kadar iyi
        
    • denli
        
    • ki
        
    • sizin
        
    böyle bir kararı onun gibi kaslı ve kalın kulaklı birine mi bırakacaksın? Open Subtitles هل ستاخذ القرار بهذا الشكل بمثل هذا الرجل ذو العضلات والاذن العريضه ؟
    Eline yay alan herkes böyle bir kaderi hayal eder. Open Subtitles أي رجل يأخذ الخضوع بالاعتبار كان سيحلم بمثل هذا المصير
    senin gibi yakışıklı birinin, kadınların oyunun %70'ini alması lazım. Open Subtitles رجل بمثل وسامتك أراهن أنك تفوز بـ70 بالمئة من النساء
    Belki de kendime her sabah bu tür mücadeleler ve hatırlatıcılar yaratmalıyım. TED ربما أنا بحاجة لأعطاء نفسي بعض التحديات وأذكرها بمثل هذا كل صباح.
    Hayır. Demek istediğim - bu şekilde davranmamın nedeni buydu. Open Subtitles لا الذي أَعْنيه لهذا السبب أنا تصرفت بمثل هذه الطريقة
    Güzel bir kadının öyle meselelerle uğraşmak zorunda olması ne kötü. Open Subtitles من المخيب للامال ان تشغل سيدة جميلة بالها بمثل هذه الامور
    benim gibi kıçı olan kızlar senin gibi yüzü olan erkeklerle konuşmaz. Open Subtitles الفتيات اللاتى لديهم مؤخرة مثيرة مثلى لا يتكلمن مع فتيان بمثل وجهك
    Bu düşünceden nefret ediyorum. böyle bir şey yaptığımda kendimden nefret ediyorum. Open Subtitles أقصد أني أكره الفكرة بكاملها, أكره نفسي عندما أقوم بمثل هذة الأشياء
    Bu adamların benimle böyle çalışmalarına nasıl izin verdiğini anlamıyorum. Open Subtitles لا أفهم كيف تسمح لهؤلاء الشباب بإذلالى بمثل هذا الشكل؟
    Bu sona erecek, çünkü evimde böyle aptallıkların olmasına izin vermeyeceğim. Open Subtitles هذا الأمر سيتوقف، لأني لن أسمح بمثل هذه الحماقات في بيتي.
    Neden böyle inanılmaz bir beceriyle, Shogun'un köpeği olarak kendini aşağılıyorsun? Open Subtitles بمثل هذه المهارات العالية, لماذا تهين نفسك و تصبح كلباً للحكومة؟
    Henüz yeni dönmüş olmana rağmen böyle şeyler söylemek sana kabaca gelebilir. Open Subtitles . إخبارك بمثل هذه الأشياء بمجرد رجوعك، لربما يبدو فظاً بعض الشيء
    Clouseau... Raporlarını inceledim ve... Şunu söylemeliyim ki senin yeteneğinde bir adamın.. Open Subtitles كلوزو لقد قرأت ملفك و من الواضح لي أن شخصاً بمثل موهبتك
    Burada senin kadar taşaklı beş kişi olsaydı 30 avukata ihtiyaç duymazdık. Open Subtitles لو كان لدي خمسة رجال هنا بمثل رجولتك لما احتجنا 30 محامياً
    Oğlum nasıl olur da bu tür bir kızla ilişkiye girer? Open Subtitles أنتم مطرودون كيف لإبني أن يختلط بمثل هذا النوع من الفتيات؟
    Bildiğiniz gibi ben bu tür şeyleri hafife alanlardan değilim. Open Subtitles كما تعرف ، لست الرجل الذى يستخف بمثل هذه الأشياء
    Ve o bana bu şekilde izah edememişti. Bu harikaydı. Open Subtitles و أنها لم تفسر لي شيئاً واضحاً بمثل تلك الطريقة
    Düşünebiliyor musun, öyle güçlü bir varlık kızgın olduğunda neler yapabilir? Open Subtitles هل تتصور كيف ستكون نتيجة غضب شيء بمثل تلك القوة الرهيبة؟
    Shinhwa Lisesi'ne gittiğinden beri, her gün benim için bir rüya gibi. Open Subtitles منذ أن دخلت مدرسة شينهوا الثانوية، كل يوم كان بمثل حلم لي..
    İşin doğrusu bu tip hasta çok geliyor, özellikle de yılın bu döneminde. Open Subtitles في الواقع ياتينا الكثير مثل حالتها ,. خصوصا بمثل هذا الوقت من السنه
    Elbette. Her zaman bu tarz şeyler hakkında doğru söylüyorsun. Open Subtitles أنتي دائماً محقة بمثل هذه الأمور وهذه المرّة أريد مشاركتك
    Olaylar açığa çıktıkça, becerilerime sahip bir kişiye ihtiyacınız olabilir. Open Subtitles مع تطوّر الأحداث، قد تجد نفسكَ بحاجة لرجل بمثل مهاراتي
    Kendimi hiç bu kadar iyi hissetmemiştim. Heyecandan olsa gerek. Open Subtitles لم أشعر أبدا بمثل هذا التحسن فى حياتى لابد أنها الإثاره
    Ve insanlar o denli acı çekerken ne yaptığını düşünmezler. Open Subtitles والناس أيضاً لايكونون بأفضل أحوالهم حينما يمرون بمثل هذه المحنة.
    Durum şu ki, yer çekimi arabalara etki ederken insanlara da ediyor. TED لكن بمثل ما تؤثر الجاذبية على العربات، فإنها تؤثر أيضًا على الركاب.
    Dürüst olmak gerekirse de, sizin böyle bir görevi hoş karşılayacağınızı sanmıyorum. Open Subtitles ولأكون صادقاً معك، أنت لست المراة المناسبة التي سترغب بمثل هذه المهمة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد