ويكيبيديا

    "جميلة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • güzel
        
    • güzelsin
        
    • hoş
        
    • iyi
        
    • harika
        
    • güzelmiş
        
    • tatlı
        
    • güzeldi
        
    • güzeller
        
    • sevimli
        
    • güzelim
        
    • güzeldir
        
    • şirin
        
    • guzel
        
    • estetik
        
    Yani muhtemelen böcek çok iyi hissediyor, aynı zamanda güzel görünüyor. TED انها تبدو جميلة .. للحشرات وتشعرها بصورة جيدة على نحو سواء
    Yapımcı bize şirin, masum, güzel ve yeni bir yüz aradıklarını söyledi. TED وقد أخبرنا المنتج بأنهم يبحثون عن بعض الأبرياء اللطيفات ووجوه جميلة وشابة
    Ve söyleyeceğim diğer bir şey olarak, kızların ve kadın sesini çıkarması güzel, varlıklarını gösteriyorlar, ama bunu tek başımıza yapamayız. TED وهناك شيء آخر أودّ أن أقوله هو أن أصوات الفتيات وأصوات النساء جميلة إنهن هناك ولكن لا يمكننا فعل هذا لوحدنا
    Biliyor musun Susan, yanlızca hoş değil aynı zamanda güzelsin. Open Subtitles أتعرفين يا سوزان , أنتِ لست فقط جميلة أنتِ فاتنة
    Bu tür güzelleştirme aktiviteleri hoş olmayabilir, ancak çok ihtiyaç duyulur. TED مثل هذا الافعال من التجميل قد لا تكون جميلة لكنها مطلوبة
    Önplanınız olsun , arkaplanınız olsun , hepsi güzel oranlarda olsun. TED فعليكم صنع اطار صوتي لها .. وخلفية صوتية .. وإعدادت جميلة
    Endişelerimin bitmesiyle, Uzun güzel bir hayat yaşayacağım, senin sayende. Open Subtitles حقا؟ سأعيش حياة طويلة جميلة بفضلك أشعر بالارتياح التام الآن
    Görüş belirtmeme izin verirsen, Kaptan güzel bir kadını gemide taciz etmeden bırakamayız. Open Subtitles لوسمحت لي تدخلي سكيبر لايمكن ان نترك امرأة جميلة مثلهاعلى السفينة بدون تحرش
    Onun bu kadar güzel olduğunu düşünüyorsan asıl top atışımı görmelisin. Open Subtitles لو كنت تعتقد أنها جميلة ، فلا بد أن ترى مقلاعي
    güzel ya da çok akıllı değilim, lütfen beni yalnız bırakma. Open Subtitles أنا لست جميلة و لست ذكية أرجوك لا تدعنى وحيدة ثانيةً
    Biliyor musun,güzel bir kıza göre bazen çok çirkin olabiliyorsun. Open Subtitles هل تعرفين ، بالنسبة لفتاة جميلة أحياناً تبدين قبيحة جداً
    Şimdi 75 yaşında ve oldukça güzel yaşlı bir bayan. Open Subtitles إنها بعمر الـ 75 الآن لكنها سيدة عجوز جميلة تماما
    Şimdi 75 yaşında ve oldukça güzel yaşlı bir bayan. Open Subtitles إنها بعمر الـ 75 الآن لكنها سيدة عجوز جميلة تماما
    Her şey parlak ve güzel, tüm yaratılanlar büyük veya küçük. Open Subtitles كل الأشياء جميلة و براقة و كل المخلوقات كبيرة و صغيرة
    Sheila her zaman çok güzel olmayı bilir. Her zanan bakımlıdır. Open Subtitles شيلا تبدو دائما جميلة جدا لم أر شعرها أبدا غير مرتب
    "üzülme.hadi gülümse" her zaman gülümse çok güzel bir gülüşün var. Open Subtitles لا تكن حزينا و هيا إبتسم إبتسم دائما عندك إبتسامة جميلة
    "Oh,niye anlamıyorsun?" Git şimdi ölene kadar beraber olalım çok güzelsin. Open Subtitles لماذا لا تفهم ؟ إبعد الآن أنت جميلة حتى يفرقنا الموت
    Oldukça hoş ve hızla yayılmaya başladı, bio çeşitliliği bir zamanlar çok zengin olan Kuzeybatı Akdeniz'de aşırı büyümeye başladı. TED هي جميلة جدا ولديها بداية سريعة لتنمو سريعا في ما مضى غنية جدا التنوع الحي في شمال غربي البحر المتوسط
    Geniş imkanlara sahip harika bir ülkede yaşamalarına, en gelişmiş ilaçlara erişimleri olmasına rağmen neredeyse tüm hastalarım hayatını kaybetti. TED وبرغم العيش في بلد جميلة وثرية، مع إمكانية الحصول على أكثر الأدوية تطورًا، تقريبًا كل فرد من مرضاي لقي حتفه.
    Doğanın renkleri çok güzelmiş ve etrafta hiç ses yokmuş. Open Subtitles ألوان الطبيعة كانت جميلة جدا ولم يكن هناك أي صوت
    Yolunuzu gözleyen tatlı bir karınız var. Lütfen gidin artık. Open Subtitles . لديك زوجة لطيفة جميلة تنتظرك . ارجوك إرحل الآن
    ama sonuca şaşırdı, elde ettiği bu bileşik portre güzeldi. TED لكنّ ما أدهشه، أنّ الصور المركبة التي أنتجها كانت جميلة.
    Bence çok ilginç ve güzeller hatta bazen şirinler bile. TED واعتقد أنها جميلة ومثيرة للاهتمام وأحيانًا ظريفة.
    Bu şarkıyı, orada oturan sevimli bayan için söylemek istiyorum. Open Subtitles أود أن أهدي هذه الأغنية إلى سيدة جميلة يجلس هناك.
    Ne kadar kolay oldu değil mi, güzelim? Open Subtitles أصبحنا الاّن غير غرباء, أرأيت كيف يمكن أن الموضوع فى غاية البساطة, يا جميلة
    Bütün bu süreç çok güzeldir. Tabi eğer fark ediliyorsa. Open Subtitles هذه العملية جميلة لكن هذا فقط ما إذا شاهدها أحد
    Gectigimiz birkac ayda muhtesem restoranlarda yemek yiyip caz kuluplerine gidip, muhtesem filmler izleyip cok guzel sarkılar dinledim. Open Subtitles لست أدري، في الشهور المنصرمة أكلت في مطاعم فاخرة وذهبت إلى نوادي موسيقية وشاهدت أفلاماً رائعة سمعت موسيقى جميلة
    İnsanlar resimlerin, filmlerin veya müziklerin güzel olduğunda hemfikirdir, çünkü kültürleri ortak bir estetik tat yaratmıştır. TED يتفق الناس على أن اللوحات أو الأفلام أو الموسيقى بأنها جميلة بسبب ثقافاتهم التي حددت تماثل الذوق الجمالي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد