Onu kurtarmaya çalışan pek çok iyi insan öldükten sonra kurtardım. | Open Subtitles | أنا أخرجته بعد أن حاول الكثير من الاشخاص الجيدين، الهبوط لأسفل |
Jack Sommersby olduğunu iddia eden biri onu öldürmeye çalışmış. | Open Subtitles | قالوا أن أحداً يدعى جاك سميرز بي حاول أن يقتله |
Bütün şehir bizi seyrediyor o yüzden cesur görünmeye çalışın. | Open Subtitles | لمدينه بأكملها تنظر الينا لذا حاول ان تظهر بوجه شجاع |
Her şimdi ve sonra. Hey, üç kız yetiştirme deneyin | Open Subtitles | كل حين و الآخر حاول أنت أن تربي ثلاث فتيات |
Ordan çıkması için konuşmayı Dene... ama dudaklarını megafona değdirme. | Open Subtitles | حاول اقناعها بالخروج من هنا، ولكن لا تلمس المكبّر بشفتيك. |
Eve gidemem o adamın neden beni öldürmeye çalıştığını öğrenene kadar. | Open Subtitles | لا أستطيع العوده للمنزل حتى أعرف لماذا حاول ذلك الرجل قتلى |
-Kes sesini! Uçağın orada yakaladık onu. Bize saldırmaya kalktı. | Open Subtitles | لقد وجدناه يقفز من طائرة و لقد حاول ان يهاجمنا |
Belki de kitabın yazarı sadece kendini iyi hissettirmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | ربما مؤلف الكتاب حاول فحسب أن يجعل نفسه يشعر بتحسن. |
Pekâlâ, Naziler için atom bombası yapmaya çalışmıştı ama şöhreti bu yüzden değil. | Open Subtitles | حاول أن يصنع قنبلة ذرية للنازيين و لكنه لم يكن شهيراً لهذا السبب |
Bu seni öldürmeye çalışan adama yardımsever gibi görünmekten daha sağlıklı olur. | Open Subtitles | إنه صحي أكثر من تظاهرك بفعل الخير مع الرجل الذي حاول قتلك |
Kendini öldürmeye çalışan Gerçekten Yaşlı bir Adamım ve kendi problemlerim var. | Open Subtitles | أنا لديّ رجل مسن للغاية حاول قتل نفسه و مشاكل خاصة بي |
Kaçmaya çalışan çocuk bir tavuk gibi dalgaların arasında çırpındı. | Open Subtitles | الصبى الذى حاول الهروب إنحرف مساره حتى يصبح كالدجاجه المقطعه. |
Birazdan hareket var. Bir adam. Bir çocuğu yangından kurtarmaya çalışmış. | Open Subtitles | المخلوقات متموج القادمة من . غي حاول إنقاذ طفل من حريق. |
Kasap, çocuğun pazardaki herkesi öldürmeye niyetli olduğunu anlayınca bıçağı elinden almaya çalışmış. | Open Subtitles | الجزار حاول الحصول على السكين في البدء تمني قتل كل من في السوق |
Trish veya kendisi hakkında bir şeyleri açığa vurması için konuşmayı sürdürmeye çalışın. | Open Subtitles | حاول ان تجعله يستمر بالحديث حتى يكشف شيئا عن تريش او عن نفسه |
Bir süpürgeyi tutarak ve yavaşça ellerinizi birleştirerek dengelemeyi deneyin. | TED | حاول موازنة مكنسة من خلال الإمساك بها وذلك بأن تُقَـرّب يديك من بعضهما حتى تلتقيا سويةً. |
Bir dahaki sefere, biletini yetkili satış gişelerinden almayı Dene. | Open Subtitles | في المرة القادمة, حاول شراء تذاكرك في موقع مبيعات معتمد |
Askeri giysiler içinde olan birinin evine girip ona saldırmaya çalıştığını söyledi. | Open Subtitles | تدعي أن دخيل بالملابس العسكرية دخل منزلها و حاول أن يتهجم عليها |
Ama Bay Burt geldiğini görmüştü ve daha sonra sana şantaj yapmaya kalktı. | Open Subtitles | عدا ام السيد بيرت رآك عندما وصلت وقد حاول ان يبتزك فيما بعد |
Öyle olmak zorundaydı, kontrol edilemiyordu, kaçmaya çalışıyordu diğer hayvanlara saldırıyordu. | Open Subtitles | إضطررت لذلك، لقد خرج عن السيطرة، حاول الخروج ومهاجمة الحيوانات الأخرى. |
Ayrıldıktan sonra onu bir daha görmedim. Benimle konuşmaya çalışmıştı ama ben istemedim. | Open Subtitles | لم أره مجدداً بعدما غادرتُ لقد حاول أن يتحدّث معي ، ولكنني أبيْتُ |
İşte Falco koşu yönünü değiştirip dönerek topu atmaya çalışıyor. | Open Subtitles | هذا هو فالكو, حاول ان يعكس المحور, لكنه استدار هنا |
Eğer birisi bu disket olmadan bilgisayara girmeye çalışırsa, her şey silinir. | Open Subtitles | لو حاول أحدهم تشغيل هذا الكمبيوتر بدون هذا القرص فسيحترق الجهاز كاملا |
Patronunun o zavallı hamile kadını öldürmeye çalıştığı gecenin sabahı kayıtlar yok oldu. | Open Subtitles | هذا الصباح بعد ان حاول رئيسك دفع تلك الامرأة الحامل المسكينه.. اختفت الاشرطة |
Gitmeye kalkarsa bir kez ateş et. Parayı almaya kalkarsa iki kez. | Open Subtitles | لو حاول الرحيل، اطلق النار مرة لو أخذ النقود اطلق النار مرتين |
Parmağında 3 dakikalığına nişan yüzüğü vardı ve parmak intihara kalkıştı. | Open Subtitles | أعني ، أصبعك عليه خاتم خطوبة لثلاثدقائق، و حاول قتل نفسه. |
Omzunun üstünden... bakmaya çalışırken iskelet gibi zayıf bir kadın eli görmüş. | Open Subtitles | عندما حاول أن ينظر للوراء رأى شئ غريباً ونحيف جداً على كتفه |