Müvekkilinin hayatını didik didik etmek için arama izni çıkarttırıyoruz. | Open Subtitles | نحن نفذنا مذكرات قضائيه على كل شي في حيات موكلك |
Bebeğinin hayatını kurtarabilecek bir dersten kaytardığını biliyorum. | Open Subtitles | الذي يمكن ان يساعدك على الحفاظ على حيات طفلك أكثر من الشخص الذي يحجز لك مواعيد الغداء وتظن انك ذكي ها؟ |
Onlar seni affettik deseler de sen çocuklarının hayatını mahvettiğini düşünüyorsun. | Open Subtitles | تشعر بأنك قد حطمت حيات أطفالك حتى مع أنهم يقولون بأنهم سامحوك |
Birinin hayatını altüst etmek bu kadar kolay olmamalı. | Open Subtitles | أتعلمون, تخريب حيات شخص ما . لن يكون بهذه السهولة |
Eve zamanında döndük, Nathan'ın hayatını kurtardık. | Open Subtitles | لقد تمكنا من انقاض حيات" ناثين " في الوقت المناسب |
hayatını kurtardın. Evet ama keşke erkek arkadaşımı da kurtarabilseydim. | Open Subtitles | . نعم انا فقط تمنيت بأن احفظ حيات حبيبي |
McClaren annemin hayatını mahvedecek ve elini sallaya sallaya çekip gidecek öyle mi? | Open Subtitles | ماكلرين) دمر حيات والدتي) وسوف يمضي بلا حساب |
McClaren annemin hayatını mahvedip öylece çekip gidecek mi? | Open Subtitles | ماكلرين) دمر حيات والدتي) وسيمضي بدون حساب |
Bayanın hayatını nasıl kurtardın öyle? | Open Subtitles | كيف أنقذت حيات تلك المرأة |
Sen hayatımı kurtardın Duke. Lexie'nin hayatını kurtardın. | Open Subtitles | وقد أنقذت حيات " ليكسي " و " ناثين " مرتين . |
- Oğlumun hayatını yine tehlikeye attın. | Open Subtitles | أنت -عرضت حيات ابني للخطر مجددًا |