| Hayalet bir kolu vardı, dayanılmaz acıları vardı ve kımıldatamıyordu. | TED | كانت لديه ذراع وهمية، مؤلمة للغاية، ولم يستطيع أن يحركها. |
| Teori doğru olabilirdi eğer piston kolu ilk sorun olsaydı. | Open Subtitles | النظرية صحيحة لو أن ذراع القضيب كانت قوة الفعل الأولى |
| Bir kol, göz veya bacak feda ederek evlerine dönenler şanslı olanlardı. | Open Subtitles | وحدهم من عادوا للبيت من فقد ذراع .. عين .. أو ساق |
| Ödünç alınan bir kol için, oldukça iyi iş çıkarıyor. | Open Subtitles | بما أنها اقترضت ذراع شخص آخر إنها تبلي بلاءا جيدا |
| - O kuğu adamın kolunu kolayca kırabilir. - Evini de patlatabilir. | Open Subtitles | على مايبدو , هي بإستطاعتها كسر ذراع رجل آو تفجير بيت رجل |
| Aman Tanrım! Gelecekle ilgili imgeleminde bir kolu eksik diyordun. | Open Subtitles | يا ربّاه ، في رؤياك بالمستقبل لقد كان يفتقد ذراع |
| Fakat başı dönen Hulk'ın kolu ve nişan alma yeteneği berbattı. | Open Subtitles | لكن لحسن حظي، لدي المسخ المصاب بالدوار، ذراع ضعيفة وتصويب رديء |
| Kalemim sayfada garip bir hayvanın bir insan kolu şeklindeki ve yeşil bol bir kazak kolu giymiş burnu gibi hareket ediyor. | TED | قلمي يتحرك علي طول الصفحة كأنف حيوان غريب شُكل علي هيئة ذراع إنسان ويرتدي ملابس ذات أكمام لسترة فضفاضة خضراء اللون. |
| Ben doğal bir polis departmanı olsaydım ve bir polis departmanını temsil etseydim, bu 60 santimlik mükemmel kolu görürdünüz. | TED | إذا كنت شرطيا بالقسم ومثّلت قسم الشرطة، سوف ترون ذراع جميل 23 بوصة. |
| Ve bu şartların daha kol aramaya başlamadan önce sağlanması lazım. | Open Subtitles | صبورجداً وكل هذا قبل أن نبدأ بالبحث عن ذراع مناسبة له |
| Bir kol için bana kazık atmalarına izin vermezsin, değil mi? | Open Subtitles | أنت لن تدعهم يُماطلون في إعطائي ذراع ، أليس كذلك ؟ |
| Bunu, o sırada yeni bir kol elde ettiği için yaptı. | TED | حسنا، لقد فعلت ذلك لأنّها في ذلك الوقت حصلت على ذراع جديدة. |
| Maktülün sağ kolunu kafasının üstüne sol kolunu da yanına koy. | Open Subtitles | مدي ذراع الضحية اليمنى فوق رأسها و ذراعها اليسرى الى جنبها |
| Köpeğin, ilk öpücüğün ya da senin durumunda birinin kolunu ilk kırdığın an. | Open Subtitles | جرو ، قبلتك الأولي أو في حالتك ، أول مرة كسرت ذراع أحدهم |
| Adamın kolunu kırıp, tavşan sesi çıkarttırdın, lanet iki yüzlü! | Open Subtitles | إنك كسرت ذراع رجل، وجعلته يصيحُ مثل السنجاب، إنك مرائي |
| "Ana yok etme zamanlayıcısı, ATAC muhafazasının sağındaki kolun altında. | Open Subtitles | مؤقت التفجير الرئيسي أسفل ذراع التشغيل اليمنى للـ أتاك |
| Sürekli kurnanın koluna dönüp duruyorsun. Kurban küçük bir kireçlenmeden dolayı ölmedi. | Open Subtitles | ما تنفكي تعودين إلى ذراع الضحية الضحية لم يمت من تكلّس بسيط |
| Uzaktan görürüm gümüş ışık altında kavalyesinin kolundaki kadınları ayın şavkında küçük adımlarla yürürken ben de isterdim kolumda bir kadın olmasını. | Open Subtitles | أرى مـن بعيـد علـى الضـوء الفضـي* *سيدة على ذراع فارسها تفرح وتمضي أحلم بأن أمشي أنا أيضاً تحت الضوء الفضي مع سيدة |
| Bir kolum alçıdaydı, diğer koluma serum bağlanmıştı. | TED | كان لدي ذراع في الجبس ، والآخر مرتبط بكيس قطرات التطعيم. |
| Sizce, eski okuluna bir prensin kolunda girme fırsatını kaçırır mı? | Open Subtitles | هل تعتقدين بأنها ستفوت الفرصة كي تضع يدها في ذراع الأمير؟ |
| Bütün bunlar ahtapotun 8 kolundan her birinin aslında tek başına düşünebildiği anlamına geliyor. | TED | ما يعني أن كل ذراع من أذرع الأخطبوط الثماني يمكنها أن تفكر لوحدها. |
| Adaletin kolları uzun olabilir Komiserim, maalesef, benimkiler değil. | Open Subtitles | القانون قد يكون له ذراع طويل مع الأسف, لم اتمكن |
| Peseshet gelince, kolunun kırık olduğunu fark etti. İşin kötüsü, kırılan yer açılmış ve içinde kemik parçacıkları var. | TED | عندما وصلت بيسشيت، كانت ذراع العامل مكسورة بشكل واضح، وأسوأ من ذلك، فقد كان الكسر مفتتاً مع العديد من شظايا العظام. |
| Yani birimiz bir kola dokunurken diğerimiz de ötekine temas ederdi. | Open Subtitles | مثلاً، يتولى أحدنا ذراع ويتولى الآخر الذراع الآخر |
| Sebebi de babalarının onlara ders vermek için tek kollu adam kullanmasıydı. | Open Subtitles | منذ ان أستخدم أبيهم رجل ذو ذراع واحد ليلقنهم درساً |
| Sol el Charlie'nin, Eddie'nin dövmesinin olduğu parçasını parçalanmamış halde bulmasıydı. | Open Subtitles | هو ذلك الجزء من ذراع ايدي الأيسر الذي كان عليه الوشم |
| Ama eğer dinazorların ellerine bakacak olursanız mesela velociraptor'un pençeleri olan s.per fiyakalı bir eli olduğunu görürsünüz. | TED | ان نظرت الى ذراع الديناصور من فصيل فيلوسيرابتور والتي هي رائعة الشكل مع المخالب |