ويكيبيديا

    "ساعة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • saat
        
    • saati
        
    • saatten
        
    • saattir
        
    • saatimiz
        
    • saatiniz
        
    • saatim
        
    • saatliğine
        
    • saatinde
        
    • dakika
        
    • saatimi
        
    • zaman
        
    • saatler
        
    • saatlik
        
    • saatte
        
    10.000'den fazla mülteciye 26.000 saat süren ruh sağlığı desteğinde bulunduk. TED لقد قدمنا 26000 ساعة من الدعم النفسي لأكثر من 10000 لاجئ.
    Bir saat sürecek olan çatışmanın ilk mermisi, açılan ilk ateşiydi. TED كانت أول جولة، أول انفجار من ساعة متواصلة من إطلاق النار.
    Laboratuvarda 30 saat sonra aradığım şeyin tam olarak ne olduğunu anladım ve onun aradığım şey olmadığı konusunda haklıydım. TED وبعد 30 ساعة بالمختبر، تمكنت بالضبط من معرفة ما كنت أنظر إليه، وكنت محقا، لم يكن ذلك ما أبحث عنه.
    Günün her saati, hayatınızın her günü, ölüm döşeğine girene kadar. -ki bu normalde olacağından 10 yıl daha sonra olacak- TED كل ساعة من اليوم، وكل يوم في حياتكم وصولا الى فراش الموت الخاص بكم والذي سيكون بعد عشر سنوات من المتوقع
    Genel bilgimize göre bu yolculuk bir saat kadar sürmeli. TED الفطرة السليمة تخبرنا بأن مدة الرحلة يجب أن تكون ساعة.
    26 saat boyunca, kapalı bir timsah siperliğinde 5 metre havada fotoğraf çektim. TED صورت لمدة 26 ساعة مختفيا في مخبأ تمساح بارتفاع 18 قدماَ في الهواء.
    Her ne hal ise 12 saat sonra bizi lobiye götürdüler TED على أية حال بعد حوالي 12 ساعة ، أخرجونا إلى الردهة.
    Onlar tahminen 30 milyon saatin üzerinde elektrik ve 10 milyon saat cep telefonu şarjı için güç kullanıyor. TED وقدروا انهم قد زودوا أكثر من 30 مليون ساعة من استخدام الكهرباء وأكثر من 10 ملايين ساعة لشحن الهواتف.
    İçeri girildiğinde orada en azından 24 saat durmayı planlayın. TED في الداخل، خطط للبقاء هناك لمدة 24 ساعة على الأقل.
    Gördüğünüz şey soldan sağa 24 saat ve işte verilerin iki günü. TED ما تشاهدونه هو 24 ساعة من اليسار إلى اليمين، وهنا بيانات يومان.
    Bir tüketici cep telefonunda ortalam bir saat alışverişe harcıyor. TED في المتوسط، قد يأخذ المستهلك ساعة على هاتفه أثناء التسوق.
    Papazlar bir günde 24 saat çağırı alırlar. Doktorlar gibidirler. TED القسيسون يعملون على مدار ال 24 ساعة. إنهم مثل الأطباء.
    Ondan sonrakinde 31 metre boyunda bir direkte 36 saat ayakta durdum. TED ومن ثم وقفت على رأس عمود طوله مئات قدم لمدة ٣٦ ساعة
    24 saat burada kalmana müsaade ediyorum, sense ortalığı dağıtıyorsun. Open Subtitles أسمح لك بالبقاء هنا خلال أربع وعشرون ساعة ،فتُحطم المكان
    - Bir saat önce bir İngiliz Hanımla birlikte çay içiyordum. Open Subtitles كيف ؟ لقد كنت اتناول الشاى منذ ساعة مع سيدة انجليزية..
    Yaklaşık bir saat. Crosbie'nin uşaklarından biri, beni almaya geldi. Open Subtitles حوالى نصف ساعة, لقد أحضرنى احد خدم منزل كروسبى هنا
    Bir saat masum rolü oynar, sonrada bizi ihbar eder. Open Subtitles سيجلس لمدة ساعة يلعب دور البرئ ثم يذهب ليبلغ السلطات
    Kol saati fikrini aldım ve onu müziksel notalara çevirdim. TED فقد أخذتُ فكرة ساعة اليد، وحوَّلتها إلى هذه المقطوعة الموسيقية،
    En kötü senaryoda, her yıl 10 trilyon kilovat saatten fazla elektrik ihtiyacımız olabilir, üstelik bu 2100 yılında sadece soğutma için gerekli. TED في أسوأ الظروف، قد نحتاج لأكثر من 10 تريليونات كيلو وات ساعة من الكهرباء كل عام، فقط من أجل التبريد، بحلول عام 2100.
    Yarım saattir burada bekliyorum ve kimse beni içeri almadı. Open Subtitles لى هنا نصف ساعة انتظرك, ولم يسمح لى احد بالدخول
    Evet. Bu dediğin olmadı ve sadece 54 saatimiz kaldı. Open Subtitles نعم, حسنا ذلك لم يحدث ولدينا فقط 54 ساعة متبقية
    Eşyalarınızı toplayıp buradan defolup gitmek için yarım saatiniz var. Open Subtitles لديكم نصف ساعة فقط كي تقومو بتوضيب اغراضكم و الرحيل.
    Sonuçlar gelmeden bundan kurtulmam için sadece 24 saatim var. Open Subtitles لدي 24 ساعة لأخرج من هذا المأزق، قبل صدور النتائج
    Bir iş için yarım saatliğine gönder onu ama kuşku uyandıracak şekilde yapma. Open Subtitles أرسله في مهمة قصيرة لمدة نصف ساعة ولكن لا تجعل الأمر يبدوا مريبا
    Umarım, fazla zaman almaz. Öğle saatinde genellikle masaj yaptırırım. Open Subtitles اتمنى الا يستغرق الأمر طويلا, لدى تصوير بعد ساعة الغداء
    30 dakika sonra onunla golf kulübünde buluşmam gerekiyor ve ben bunu yapmayacağım. Open Subtitles من المفروض ان التقي بها بعد نصف ساعة ولاكن لا استطيع ان التقيها
    ! Onu doldurmak 1 saatimi almıştı. Şimdi yeniden yapmak zorundayım! Open Subtitles لقد أستغرقت ساعة فى أحضاره والآن على أن أفعل ذلك ثانية
    Gün 24 saat olsa bile sanki saatler daha uzun sürerdi. Open Subtitles اليوم كان بطول 24 ساعة لكنة كان يبدو أطول من ذلك
    Ve bu saatlik talebi neredeyse tüm sene boyunca karşılayabilirsiniz. TED ويمكنك مطابقة هذه الطلبيات ، ساعة بساعة، طوال السنة تقريباً.
    Ve bir milyon aktif kullanıcıyla ise yaklaşık 80 saatte yapabilirdik. TED ويمكننا القيام بذلك خلال ثمانين ساعة عن طريق مليون مستخدم نشٍط.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد