Neden tiyatroya gittiler diye merak ederken, opera söylemeye başladıklarında her şeyi Anladım; | Open Subtitles | تسائلت لماذا ذهبوا للاوبرا وحينما بدأ الغناء فهمت كل شيء يمكنهم أن يخططوا |
Büyük soru bu. Anladım. Aynı gazetede çalışıyorlarsa birbirlerini tanıyorlardır. | Open Subtitles | فهمت إنّهما يعملان بنفس الجريدة لا بدّ أن يعرفا بعضهما |
Şimdi, son zamanlarda niye bu kadar garip davrandığını Anladım. | Open Subtitles | حسناً , الآن فقط فهمت لماذا كانت تصرفاتك غريبة مؤخراً |
Sanırım bunun geldiğini Anlıyorum. Bir çok potansiyel sunuyor ve karmaşık. | TED | أعتقد أنني فهمت أنها قادمة، وتقدم الكثير من الإمكانات، وهي معقدة. |
- Bende bu şans varken onu kaybedersin... - Anlıyorum. | Open Subtitles | ــ من سوء حظي، ستفقد الرقم و ــ لقد فهمت |
Ben istediklerimi belirtirim, sen de bir şey sormazsın. Anladın mı? | Open Subtitles | و سوف اخبرك بما اريد و لا تستجوبنى هل فهمت هذا |
Dinle, eğer sen bana gerçekleri söylemeyeceksen, ben söylerim, Tamam mı? | Open Subtitles | استمع الي,ان لم تقل الي الحقيقة ,سأقولها لك انا ,فهمت ؟ |
Anladım. Yani bırakacağım da benim nasıl biri olduğumu görsünler. | Open Subtitles | فهمت , على أن أجعلهم يروني تعلمون , كما أنا |
Mücadele etmek için yaptığım onca şeyden sonra sonunda sahip olduğum sıfatı Anladım. | Open Subtitles | بعد كل شئ سأفعلة لأكتشف أمري أخيراً فهمت اللقب كانت تعني أن أكون |
Mara, M.'nin kız arkadaşı. O da işin içindeymiş. Anladım. | Open Subtitles | إنها مارا إنها صديقة إم إنها جزء من اللعبة،لقد فهمت |
Dur, Anladım. Siz turneye çıkmanın ne demek olduğunu bilmiyorsunuz. | Open Subtitles | انتظروا, فهمت أنتم لا تعرفون معنى أن نكون فى جولة |
Az önce olanları Anladım, peki, reklam filmine ne oldu? | Open Subtitles | فهمت مالذي قد حدث للتوّ, مالذي حدث في تصوير الدعاية؟ |
bu dövmeli adam için... Tamam bu kadar yeter Anladım. | Open Subtitles | هذا من الرجل صاحب الوشم. حسناً ، هذا يكفي. فهمت. |
- Demek istediğim bu değil. - Hayır. Ben Anladım. | Open Subtitles | هذا ليس ما أتحدث عنه لا , لقد فهمت الامر |
Anlıyorum ve hatta bunu hakediyorum ama lütfen beni bu ameliyattan uzak tutmazsınız. | Open Subtitles | فهمت ذلك , أنا أستحق ذلك أرجوكِ لا تستطيعين إبعادي عن هذه الجراحة |
Anlıyorum. 30 saniyemiz kaldı. Başka deli saçması var mı? | Open Subtitles | فهمت ، بقيت لدينا 30 ثانية، ألديك أي هراء آخر؟ |
Ama şimdi gerçekten sevdiğin birini bulduğunda bunların hiç önemli olmadığını Anlıyorum. | Open Subtitles | بس دلوقت فهمت ان دا مش مهم لما تلاقي اللي انت بتحبه |
- Aynı zamanda bunun yürümesini sağlamam gerektiğini de Anlıyorum. | Open Subtitles | و أيضاً فهمت أنه يجب على أن أقوم بهذا العمل |
Açık olmamız için söylüyorum bu şirketi insanlara açıklamayacaksın, bunu Anladın mı? | Open Subtitles | فقط لنكون واضحين أنت لن تأخذ هذه الشركة هل فهمت هذا ؟ |
Tamam kontrolünü kaybetmiş olabilir, ama sen hala ilmine inanıyor musun? | Open Subtitles | حسنا أنا فهمت كل ذلك ولكنك ما زلت تثق فى علمه؟ |
Köpeklerini oradan çekeceksin ve grevciler bu sorunu patronlarıyla çözecek. - Anlaşıldı mı? | Open Subtitles | سوف تتصل بكلابك كى يتركوا المضربين يمارسون نشاطهم مع الرؤساء, هل فهمت ذلك؟ |
Üzgünüm küçük dostum ama bu senin için daha uygun. Beni Anlıyor musun? | Open Subtitles | أسف على هذا ياصديقى ولكن الأفضل أن أكون وحدى , هل فهمت ؟ |
Tamamdır, hallediyorum. Bizi hastaneye ulaştır yeter. | Open Subtitles | لقد فهمت ، تلقيتها ، فقط صل بنا الي هناك |
Onu anladık ve sana son kez soracağım yardımımı istiyor musun? | Open Subtitles | لقد فهمت عليك وهذه آخر مرة أسألك هل تريد مساعدتي؟ |
Matmazel Carroll, anladığım kadarıyla Lord hazretlerinin kızı burada yaşıyormuş. | Open Subtitles | انسة كارول, لقد فهمت ان ابنة اللورد ادجوار تعيش هنا |