ويكيبيديا

    "لأنك" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • için
        
    • sen
        
    • diye
        
    • - Çünkü
        
    • ondan
        
    • olmana
        
    • sebebi
        
    • çok
        
    • içindir
        
    • de
        
    • ki
        
    • olman
        
    • beni
        
    • yüzünden
        
    • çünkü eğer
        
    Ama bu akşam dışarı çıktığımız için, artık bütün Londra biliyor. Open Subtitles والآن, لأنك أردت الخروج الليلة فإن كل لندن قد علمت بالأمر
    Evet, boyunsuz oldukları için boğazlarını da sıkamıyorsun, değil mi hayatım? Open Subtitles لأنك لن تستطيع ان تلوى رقبتهم بما أن ليس لديهم رقاب
    Evet, boyunsuz oldukları için boğazlarını da sıkamıyorsun, değil mi hayatım? Open Subtitles لأنك لن تستطيع ان تلوى رقبتهم بما أن ليس لديهم رقاب
    Ama kimseyle buluşamam çünkü sen her an benimle bulunmak durumundasın. Open Subtitles لكني لا أستطيع الخروج لأنك يجب أن تصحبني في كل دقيقة.
    Seni almayacaklarından korkuyorsun oraya ait olamadın diye lâf atıyorsun. Open Subtitles أنت خائف بأنهم لن يأخذوك لأنك لا تنتمي معهم .فيجعل
    Sevgilim dürüst olduğun için memnunum. Seni bunun için seviyorum. Open Subtitles حبيبتي أن مسرور لأنك صادقة و أحبك من أجل ذلك
    beni tanımadan benimle görüşmeyi kabul ettiğiniz için teşekkür ederim. Open Subtitles أشكرك لأنك وافقت على مقابلتي دون أن تعرف من أنا.
    Bana güvenmediğin için aptalca bir şey yapmak zorunda kalıyorum. Open Subtitles هذا حمق، وشيئ غبي لكي يفعل، لأنك لا تثقين بي
    Birisi, söylemesi gerekenden fazlasını söylüyorsa, sizin gerçek bir kadın olduğunuz, kalbinizin hala yandığı içindir, aleyhinize olduğu için değil. Open Subtitles إذا كان هناك شيء لجَعْل المرء يقول أكثر مِنْ يجب فهو لأنك إمرأة حقيقية وقلب جسد يحترق لَك، ولَيسَ ضدّك
    Seni göremediğim için mutluyum. Gerçekten çirkin bir serseri olmalısın! Open Subtitles ،أنا ممتنة لأني لا أستطيع رؤيتك لأنك وبالتأكيد أحمقٌ قبيح
    Liseden mezun olduğun ve 18 yaşında hâlâ hayatta olduğun için şükretmelisin. Open Subtitles عليك أن تكون مسرورا لأنك تخرجت من الثانوية ولأنك حي بسن الـ18
    Seni hiç konuşurken duymadım ve şimdi konuştuğunda beni kurtardığın için özür diliyorsun. Open Subtitles لا أظنني سمعتك تتكلم سابقاً وعندما تكلمت قلت لي إنك آسف لأنك أنقفذتني
    Çünkü şimdi Yeraltı Dünyası'ndan geri döndünğün için mantıken bir ölümsüzsün. Open Subtitles فقط لأنك عُدت من العالم السُفلي ذاك لا يعني أنك خالد
    Bence bunların hepsi sen kayanın üzerinde uyuduğun için oldu. Open Subtitles . اعتقد بأن كل هذا حدث لأنك نمت علي صخرة
    kanaman olduğunu bilmiyordu, belki de bayılman... belki yemek yemediğin için olmuştur. Open Subtitles ربما لم يعرف أنك تنزفين فالالكت سطقت مغشية لأنك لم تأكلي جيداَ
    Arabayla bana vurduğun için sana ne kadar müteşekkirim anlatamam. Open Subtitles لا أستطيع أن أخبرك كم أنا سعيد لأنك صدمتنى بالسياره
    Sadece sen polissin, ben mahkumum diye işbirliği yapamayacağımız anlamına gelmez. Open Subtitles فقط لأنك شرطي وأَنا مخادع لا يَعْني بأنّنا لا نَستطيعُ التَعَاوُن.
    - O zaman, neden verdin, peki? - Çünkü, ihtiyacın vardı. Open Subtitles ،لأنك كنت فى حاجة إليه لأنك لم تكن لتستمع إلىَّ بدونه
    Perişanken yalnız kalıyorsun ondan sanırım. Ben de bu günlerde kalabalığı pek sevmiyorum. Open Subtitles لأنك عندما تكونين وحيدة أنا أحوم أنا لست شخصاً يحب الزحمة هذه الأيام
    - Bolluk içinde yaşayacak olmana seviniyor. - Iestyn Evans... Open Subtitles وأخبرتني بأنها سعيدة لأنك . سيكون لديكِ الكثير طيلة حياتك
    Bunun sebebi, çok masum görünmen ve biraz yakışıklı olman, değil mi? Open Subtitles ذلك لأنك تَبْدو بريءَ جداً، او لأنك لطيف ، اليس كذلك ؟
    Gerçekten garip, çünkü etrafta sürüyorsun, bu koskoca kamyonetin içindesin ve çok çeviksin. TED كان ذلك غريبًا حقًا، لأنك تقود ببراعة كبيرة، رغم أنك في شاحنة ضخمة.
    Bir sürü motel gezdiğini söyledin de, o yüzden sordum. Open Subtitles لقد سألتك لأنك أخبرتنى أنك رأيت الكثير فى الايام الماضية
    Ve sorun şu ki çok önyargılı bir hale gelebiliyorlar. Çünkü bazı parçaları aşırı bazılarını ise az kullanmayı öğreniyoruz. TED و المشكلة أنها من الممكن أن تكون متحيزة. لأنك تتعلم أن تفرط في إستخدام بعضها وتقصر في إستخدام البعض الأخر.
    Yapma, kaybetmiş olman senden hoşlanmadıklarını göstermez. Öyle değil mi? Open Subtitles فقط لأنك فقدت لا يعني ان الناس لا يحبون لك.
    Öncelikle ona kaseti çekenin kim olduğunu söylemedin... ikincisi de senin gibi üçkağıtçı avukatlar yüzünden... yüzbinlerce dolar harcadık. Open Subtitles حسناً أولاً لأنك لم تخبرة بمن صنع الشريط.. وثانياً أننا أنفقنا مئات ألاف الدولارات على محامين أنتان مثلك تماماً
    çünkü eğer yapmazsan... mutlaka arkanda bekleyen başka kızlar olacaktır... Open Subtitles لأنك إذا لم تكونى كذلك فهناك دائما فتاة تنتظر خلفك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد