ويكيبيديا

    "ليست" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • değil
        
    • olmaz
        
    • değilim
        
    • pek
        
    • değilsin
        
    • sayılmaz
        
    • degil
        
    • hiç
        
    • değildir
        
    • değiliz
        
    • olamaz
        
    • değiller
        
    • olmadığını
        
    • bu
        
    • yok
        
    Ama yaşam ölümü alt etmekle ilgili birşey değil, değil mi? TED ولكن الحياة ليست تتعلق دوماً بتفادي الموت .. أليس كذلك ؟
    Ama hepsi bu değil. Ses bizi yere ve zamana yerleştiriyor. TED ولكن ليست النية كل شيء ان الصوت يحدد لنا الزمان والمكان
    Devam ettirmek istediklerimiz çoktan gitmiş ya da aslında eskiden oldukları gibi değil. TED نريد أن نساند أشياء قد ضاعت أو الأشياء التي ليست كما كانت عليه.
    bu onun gibi değil, ben daha çok Scotty gibiyim. TED هذه ليست من هذا القبيل. أنا أكثر شبها بـ سكوتي.
    Temizlik yapıyorum. bu oğlumun odasının bir fotoğrafı değil, onunki daha dağınık. TED أُنظّف ، هذه ليست صورةً فعلية لغرفة ابني ؛ غرفته أكثر فوضى.
    bu şeyler yalnızca bir grup insana değil, nerdeyse herkese neşe veren şeyler. TED هذة الأشياء ليست مبهجة لقلة من الناس فحسب؛ بل إنها مبهجة لجميعنا تقريبًا.
    Fakat virüslerin bakteriyi enfekte etmek için kullandığı tek yöntem bu değil. TED و لكن هذه ليست الطريقة الوحيدة التي تصيب بها الفيروسات البكتريا بالعدوى.
    Makine öğrenimi mükemmel değil, hâlâ pek çok hata yapıyor. TED آلة التعلم ليست مثالية، ولا تزال ترتكب الكثير من الأخطاء.
    Ama bunlar önemli argümanlar değil. Bugün akademik argümanlarla ilgileniyorum TED لكن هذه ليست المناقشات المهمة. أنا مهتم بالجدل الأكاديمي اليوم،
    Sadece ekonomide değil, aynı zamanda yaşam standartları açısından da. TED ليست الاقتصاديات وحدها و لكن ايضا من حيث الظروف المعيشية
    Koku var, ama düşündüğünüz kadar yaygın değil, ve kokunun gerçekten kötü olduğu günlerde, oldukça hızlı bir şekilde alışıyorsunuz. TED إنّها موجودة و لكنها ليست بالسوء الذي تعتقدونه، في بعض الأيام عندما تسوء الأمور فعلا، تستطيع التاقلم مع الأمر بسرعة.
    Tabii çok uzun kirişli köprüler her yere gitmek için şart değil. TED ولكن بالطبع البحور الفائقة ليست بالضرورة الطريق التي يجب المضي فيه دائماً.
    Hapşırık sesine benziyor Ama hapşırık değil, bu bir kısaltma: TED ربما تعتقدون أن ذلك عطسة، لكنها ليست كذلك، إنها إختصار.
    Ancak kızıl görünümlü her şey aynı bileşenlere sahip değil. TED لكن ليست كل مادة تبدو حمراء اللون لديها نفس التكوين.
    Yine de atletleri ileri taşıyan tek şey teknoloji değil. TED ومع ذلك، التقنية ليست العامل الوحيد الذي يدفع الرياضيين للأمام.
    Galaksiler arası kolonileşme çok daha zor değil, sadece daha uzun sürüyor. TED والمستعمرات داخل المجرة ليست بالأمر الصعب، بل تأخذ وقتًا أطول لا غير.
    Fakat tek tip hareket, diğerlerinde gözlemlenen tek durum değil. TED ولكنها ليست السلوكيات النمطية فحسب التي تنخرط فيها الحيوانات الأخرى.
    bu trafik ışığı kırmızı, yeşil değil ve bu durman gerektiği ileriye gitmemen gerektiği anlamına gelir." noktasına değiştirdik. TED انت اكتشف اين اشارة المرور. و ان الاشارة حمراء و ليست خضراء و التي تعني التوقف و ليس الحركة.
    Buradaki durum; insanın yerine bilgisayarın geçmesi değil birlikte çalışmaları. TED وهذه الحالة ليست لإحلال الكمبيوتر مكان البشر ولكن للعمل معاً
    Metaforlar hep bizim insan yaşamlarımız ve duygularımızla ilgili olmaz. TED الصورة المجازية ليست حكراً فقط على الحياة البشرية و المشاعر،
    En azından bir hediye gönder. Biliyor musun, sorun her zaman ben değilim. Open Subtitles أتعلم ، بعد كل هذه السنين ليست لديك أي فكرة أليس كذلك ؟
    Aslında bu sevimsiz ve genellikle iyi haberler içermeyen başlığın, konferansın konusuna pek de uygun düşmeyen bir yanı var. TED صحيح ان هذه ليست بمواضيع مُفرحة ولا هي بمواضيع قد ينتج عنها اخباراً جيدة والتي عادة يفوح هذا المنتدى بها
    Tamamen değil. Sen ölümcül değilsin. Tek ihtiyacımız hasar raporu. Open Subtitles علي الإطلاق ، ليست خطيرة نحتاج فقط إلي تقليل الخسائر
    bu kadınlar onun için iyi sayılmaz dedim. Ama hepsi ona bakıyor. Open Subtitles لقد قلت انها ليست جيدة بدرجة كافية له كل جين فى الحجرة
    Sadece yenilik, şefkat ve tutku degil -- kalpteki şefkat ve içimizdeki tutku. TED انها ليست مجرد الابتكار ، والشفقة والعاطفة الرحمة في القلب والعاطفة في الجوف.
    Zamanın kumlarını mabet edinmiş sayfalar, hiç bir zaman tam güvende değiller. TED والصفحات التي وجدت ملجأ تحت الرمال منذ زمن ليست آمنة على الإطلاق.
    Fakat bu doğayla alakalı olarak anlattığımız tek peri masalı değildir TED ولكن ليست هذه القصة الخرافية الوحيدة التي نقصها على انفسنا فحسب
    Bence berabere değiliz evlat, çünkü biz bir tane canlı yakaladık. Open Subtitles حسنا يا بني, انها ليست كذلك لاننا امسكنا بواحدة حية للتو
    - Öyle bir niyetim yok, Lady Catherine. - Hayır, asla olamaz. Open Subtitles ـ ليست لدى النية لذلك ياسيدة كاثرين ـ لا باطبع,لا نية أطلاقا
    Fakat beynimizi düşünürsek, aklımızdan geçen düşüncelerin tek boyutlu olmadığını görüyoruz. TED ولكن حينما تفكر في الدماغ، الأفكار في أدمغتنا ليست أحادية البعد.
    Burada onlar için bile şehirsel olarak bir zenginlik yok. TED انها ليست غنية بما فيه الكفاية للمدنيين للذهاب الى هناك.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد