"مات" - ترجمة من عربي إلى تركي

• öldü
• öldüğünü
• öldüğü
• öldüğünde
• ölü
• ölürse
• ölen
• öldüğüne
• öldüğünden
• öldükten
• gitti
• ölmüştür
• ölüyor
• öldürüldü
• öldüyse

1918 yılındaki grip salgını sırasında 50 milyon insan öldü.
ففي عام 1918، وأثناء وباء الحمى مات 50 مليون شخص.

Tifodan kaynaklanan yüksek ateşten öldü 44 yaşında, sanırım, 43 ya da 44.
لقد مات بسبب حمى التايفويد في عمر 44، كما أعتقد، 43 أو 44.

Bir gün, demiryolu işçilerinin gittiği bir otelde servis yaparken bebeğim öldü.
طفلى مات فى يوم كنت أجهز فيه طعام العشاء لرجال السكك الحديدية

Ona, bir kaza olduğunu ve Bay Hammond'un öldüğünü söyleyin.
واخبره ان هناك حادثة قد وقعت والسيد هاموند قد مات

Bunu yapan adam... daha bıçağını silmeye fırsat bulamadan öldü.
الرجل الذي فعلها مات قبل أن يجد الوقت لمسح سيفه

Brian O'Blivion 11 ay önce ameliyat masasında sessizce öldü.
برايان بوليفيان مات في هدوء علي منضدة منذ 11 شهرا

Sırf yanlış kişi öldü diye! Bu bir savunma olamaz!
فقط لأن الشخص الخطأ قد مات, هذا لا يثبت براءته

Vida Surat öldü! Şimdi, ya kasabadan gidin, ya da ölün!
سكروفيس قد مات الآن اخرج من هذه البلدة أَو انك ستموت

Billy Mahoney 17 yıl önce öldü, Nelson sorumlu hissediyor.
لقد مات بيلي ماهوني منذ 17 سنة ونيلسن يشعر بمسؤوليته

Sonra babası da yüzme bilmediği için kazara boğularak öldü.
وثم مات. مات غرقاً بشكل عرضي لأنه لا يجيد السباحة.

Biz oraya varmadan ölmüştü. Ama Alvarez orijinal türden öldü.
لا شيء مات قبل وصولنا لكن ألفاريز مات بالفيروس الأصلي

İşte geldik. Pekala, bu yeri şapkadan seçmiş olduğun için, kardeşim öldü.
حسنا طالما أنت ألتقطت ذلك المكان خارج القبعه فأن أخى قد مات

Yaşıtlarının çoğunda olduğu gibi o da zamanı gelmeden öldü.
لقد مات مثل كثير من الشباب في عمره، قبل أوانه

Seni bulmaya çalışırken zaten iki adamımız öldü, tamam mı?
مات بالفعل اثنان من رجالنا أثناء محاولة البحث عنك.. حسنا؟

En iyi arkadaşım öldü. Herkes peşimizde ve ben 2 polis öldürdüm.
مات أعز أصدقائى والجميع يحاولون قتلنا واطلقت النار على ضابطى شرطة تواً

Roy O'Bannon'ın bir ortağı olamaz dostum. Roy O'Bannon öldü.
روى أوبانون ليس لديه شريك يا صديقى روى أوبانون مات

Ben 10 yaşındayken babamın öldüğünü söylemiştim ya. Aslında ölmedi.
أخبرتك أن أبي مات وأنا في العاشرة، هو لم يمت

Onların kanını tam burada, Draba'nın öldüğü yerde görmek istiyorum!
أُريد أن أرى دمائهم تعُم المكان هنا حيث مات درابا

Büyükbabam öldüğünde çok üzgündüm ve kuzenim de deli gibi ağlıyordu.
عندما مات جدي كنتُ حزيناً جداً وكانت ابنة عمي تبكي بشدة

Sana ölü olan birşey söyleyeyim. Vaudeville. Onu ne öldürdü peki?
ساخبرك مالذي مات ، الاستعراض المسرحي من يعلم من قتله ؟

- Şimdi beni iyi dinleyin. Eğer ölürse, tek gelir kaynağınızdan olursunuz.
لن يكون بمصدر رزق لك إذا مات فلا تضيع الوقت، سأتي بتاكسي

Onunla birlikte ölen oğluna! Böylece mülkü diğer akrabasının oluyor.
ابنه الذى مات معه وهكذا تصبح أملاكه إرثاً لأقرب أقاربه

Test pilotunun öldüğüne ve senin onu öldürmek için sebebin olduğuna inanıyoruz.
نظن أن طياركم الإختباري قد مات و نظن أنه لديك الدافع لقتله

Owen öldüğünden beri onun her dediğine daima arka çıkıyorsun.
منذ مات أوين وجل ما تفعله هو الموافقة على كلامه

Bu yaralar öldükten sonra açılmış. Belki Vizigotlar tarafından değildir.
هذه الجروح صنعت بعدما مات ربما ليس بواسطه القوط الغربيون

O gitti. Geri dönmeyecek. Onu kurtarmanın bir yolu yok.
لقد مات ولن يعود من الموت لا يوجد شيء لنقوله

Belki de nehre düşmüş ya da yemek eksikliğinden ölmüştür.
ربما دخل النّهر .أو مات من جراء نقص الطعام المناسب

Bartok lösemi'ydi ve ölüyor olduğunu biliyordu ve bu konçertoyu kendisi de konser piyanisti olan karısı Dita'ya adamıştı.
مات بسرطان الدم وكان يعلم ذلك قرر حينها إهداء تلك المقطوعة لزوجته ديتا, التي كانت هي أيضا عازفة بيانو

öldürüldü, çünkü Brandt'in Loewen'ı öldürmesi için kimin ödeme yaptığını bilmemizi istemiyorlar.
لقد مات لأنَ أحداً ما لم يُرِد لهُ أن يشهَد في المحكمة

Eğer General Meng savaşta öldüyse o zaman siz kimsiniz?
،إذا مات جنرالَنا في المعركةِ علي الأرض اذن مَنْ أنت؟