ويكيبيديا

    "هذه هي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Bu o
        
    • bunlar
        
    • da bu
        
    • bu mu
        
    • budur
        
    • Bu kadar
        
    • bu işte
        
    • - Bu
        
    • İşte böyle
        
    • Bu senin
        
    • Bu bizim
        
    • İşte bu
        
    • bu da
        
    • bu bir
        
    • bu benim
        
    Benim için kamu hizmeti bu. O işten hiç anlamam bile. Open Subtitles هذه هي الخدمة العامة التي أؤديها وأنا غير مؤهل لهذا الغرض
    Elbette, desteklenmeye değecek bir küresel ay çekimi olsaydı, bu, o olurdu. TED بالتأكيد، إذا ما كانت هناك خطة على سطح القمر تستحق الدعم، هذه هي.
    bunlar torunlarınızın ya da onların torunların sahip olacakları seçenekler. TED هذه هي الخيارات بالنسبة لأحفادكم أو أحفادهم ستكون مطروحة أمامهم.
    Artık nedenini biliyorsunuz ve kanımca bu programın amacı da bu. TED الآن تعرف لماذا، وبالنسبة لي، هذه هي الغاية من هذا البرنامج.
    Bunu gördüğümde aklım başımdan gitti. Bir dakika, bu mu gay ajandası (amacı) ya, dedim. TED كنتُ مدهوشاً حين رأيته. فكرتُ ، يا إلهي ، هذه هي أجندات مثليي الجنس ؟
    İşte araba sektöründeki tasarımcıları mühendislerden ayıran nokta aslında budur. TED هذه هي حتماً, النقطة التي يبتعد فيها الفنانون عن المهندسون.
    Ve bunun Bu kadar önemli olmasının ve yaptığımız her şeyin Bu kadar önemli olmasının nedeni bu fikirlere olan ihtiyacımız. TED و جزء من لماذا هذه الاشياء مهمة و كل الاشياء التي نفعلها مهمة غير أن هذه هي الأفكار التي نحتاج إليها.
    Hiç de bile ama iş yapmanın bedeli bu işte. Open Subtitles كلّا بالطبع، ولكنّي أخشى أنّ هذه هي تكلفة آداء العمل.
    - Bu üçüncü kez. Bu orospu çocuğu artık benimle uğraşmamayı öğrenir. Open Subtitles هذه هي المرة الثالثة، أتعتقد أنّ هذا العاهر سيتوّقف عن مضايقتي ؟
    Tarihin başlangıcından beri kanser işte böyle teşhis ediliyordu. TED وكانت هذه هي طريقة تشخيص السرطان منذ بداية التاريخ.
    Ram, Bu senin fırsatın. Git ve Bayan Chandni'yi dansa kaldır. Hayır, hayır. Open Subtitles . رام, هذه هي فرصتك اذهب واطلب من تشاندني فوراً أن ترقص معك
    İşte bu. O ders verebiliyorsa, o ders verebilir! Yani ben de ders verebilirim. Open Subtitles هذه هي ، إن كان بإمكانه تدريس فصل فيمكنه تدريس فصل ، أقصد أنا يمكنني تدريس فصل
    Bu o'nun adına üzgün olmadığım tek andı... Open Subtitles هذه هي المرة الأولي التى لا أشعر بالأسف من أجلها
    Bu konularda altıncı hissim vardır. Bu, o mu? Evet. Open Subtitles لنقل أن لدي حاسة سادسة عن هذه الاشياء , هل هذه هي ؟
    Şimdi bu durum onlar için hoş değil ama "işte ölçtüğümüz şeyler bunlar" diyebilecek özgüvene ve cesarete sahipler. TED الان تلك لم تكن وضعية سعيدة بالنسبة لهم لكن كان لديهم الثقة والشجاعة للقدوم نحوي والقول هذه هي تقديراتنا
    bunlar karmaşık şekillerde buluşan karmaşık parçalar ile inşa edilmiş karmaşık şeylerdir. TED هذه هي أشياء معقّدة مبنيّة بأجزاء معقّدة التي تجتمع معا بطرق معقّدة.
    Ama sosis ekmeğimizi Taze ve saf tutan da bu Open Subtitles لكن هذه هي الطريقة التي تحافظ على كعكنا طازجًا ونقيًا
    Buradaki yılanyastığı, lordlar ve leydiler, ya da bu ülkedeki adıyla dana ayağı. TED هذه هي اللوف الأبقع سيداتي سادتي .. أعيروني إنتباهكم ..
    Bu yüzden asıl soru şu: Tarihin sonu bu mu? TED السؤال الحاسم هنا هو: هل هذه هي نهاية التّاريخ؟
    Durumu biliyoruz. Bu budur işte. Hepimiz ne olduğunu biliyoruz. Open Subtitles جميعنا يعرف ذلك، هذه هي حقيقة الأمر نحن نعرف بالأمر
    Bes dakika surer. Iste Bu kadar. O kadar zor degil. TED فكروا لمدة 5 دقائق .. هذه هي ان الامر ليس صعباً
    İhtiyar adam ölüyor ve söylemeliyim ki, hayat bu işte. Open Subtitles ولكن موت الرجل العجوز؟ يفترض عليّ القول هذه هي الحياة.
    - Bu, sonuçlarından acı çekmek zorunda olduğum ilk sefer. Open Subtitles هذه هي المرة الأولى التي أعاني فيها من نتائج أعمالي
    Bir yerde mükemmelliğe değer vermeyi bıraktık, şimdi elde ettiğimiz sonuçlar işte böyle. TED في مرحلة ما، لقد توقفنا عن طلب الكمال، والآن، هذه هي نوعية النتائج التي نحصل عليها.
    - Sorun değil kardeşim. - Bu bizim krallık bayrağımız. Open Subtitles ـ أجل، أخي، لا مشكلة ـ هذه هي رايتنا السيادية
    Hologram burada, yeşil ışık geçiyor, işte bu da beynimiz. TED صورة ثلاثية الأبعاد هنا وضوء أخضر يتخللها، هذه هي أدمغتنا،
    bu da kendimizle ilgili hayat boyunca değişmeyen sabit bir gerçeklik gibi. TED وأن هذه هي الحقيقة الدائمة حول أنفسنا، شيئًا سيظل ثابتًا طوال الحياة.
    bu bir Alman kontuna ait demirden yapılmış bir el. TED إذاً هذه هي اليد الحديدية التي كانت لأحد النبلاء الألمان.
    Sonuçta bu sicile sahip oluyorsunuz, ve bu benim büyük-büyük-anneannem. TED وإذن تملك مثل هذا السجل و، هذه هي جدة جدتي.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد