ويكيبيديا

    "bu" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ذلك
        
    • هذا
        
    • هذه
        
    • إنه
        
    • بهذا
        
    • إنها
        
    • بهذه
        
    • انه
        
    • انها
        
    • لهذا
        
    • لهذه
        
    • هذة
        
    • أنه
        
    • الذي
        
    • تلك
        
    Uzak atalarınız o şekli sevmişlerdi ve onu yapabilmek için gerekli olan beceride güzelliği görmüşlerdi; Bu sevgilerini kelimelere dökemeden önce bile. TED أحب اجدادكم القدماء هذا الشكل و وجدوا الجمال في الحرفة التي تتطلب صنعه حتى قبل ذلك كان بمكنهم التعبير عن حبهم بالكلمات
    Sonuçta; bilinç gibi bir şey hakkında insanların fikrini değiştirmek çok zordur, ve bunun neden Bu kadar zor olduğunu sonunda anladım. TED إنه من الصعب جدا أن نغير عقول الناس عن شيء ما مثل ا لإدراك و تبين لي بشكل نهائي السبب في ذلك
    Aslında Bu sevimsiz ve genellikle iyi haberler içermeyen başlığın, konferansın konusuna pek de uygun düşmeyen bir yanı var. TED صحيح ان هذه ليست بمواضيع مُفرحة ولا هي بمواضيع قد ينتج عنها اخباراً جيدة والتي عادة يفوح هذا المنتدى بها
    Bu durumda devlet okulları öğrencilerinin yaklaşık yüzde 86'sı Afrikalı Amerikalılardan oluşuyor. TED بهذا الطلاب في المدارس الحكومية هم ٨٦ في المائه من الأمريكان الأفارقة.
    Tabi, Bu bir Saul Steinberg. New Yorker'da kapak olmuştu. TED إنها بالطبع سول ستينبرج .. كانت على غلاف مجلة نيويوركر
    Bir zaman önce, Formula 1 yarışı kazanmak için bütçenizi alıp Bu bütçeyi bahis olarak iyi bir şöföre ve arabaya yatırırdınız. TED كان سابقاً اذا اردت ان تفوز بسباق الفورملا 1 تأخذ ميزانيتك ، و تراهن بهذه الميزانية على سائق جيد و سيارة جيدة.
    Şu an derisi yüzülmüş... ...Bu aslan pençesine bakıyoruz. Bana korkutucu bir şekilde... ...bir insan elini hatırlatıyor. İroniktir ki onların kaderi bizim ellerimizdedir. TED وطبعاً عندما ننظر الى كف اسد .. تم سلخه .. يذكرنا ذلك .. بكف الانسان .. وهذا مثير للسخرية .. لان مصيرهم بين أيدينا
    O sizinle Bu diyalog yoluyla bir işbirliği kurmaya çalışırdı. TED و سيكون بناء تحالف عمل معكم عن طريق ذلك الحوار
    Ve Bu iş kültürümüzdeki önyargıyı düzeltiyor, şu insanlıkdışı önyargıyı. TED وهذا العمل يصحح ذلك الانحياز في حضارتنا, ذلك الانحياز اللاانساني.
    Ve Bu sadece uzaktaki gelişmekte olan dünyada değil, her yerde. TED وليس ذلك فقط في عالم نامي بعيد، إنه في كل مكان.
    Bu numarayı ben de denedim, milyonlarca kez hem de. TED وأنا أعرف هذه خدعة ، لقد فعلت ذلك مليون مرة.
    Şimdiye kadar Bu, bir savaş için verilen en fazla onur madalyasıdır. TED إلى هذه اللحظة هذا هو أكبر عدد ميداليات شرف تعطى لمعركة واحدة.
    Aslında, Bu, Amerikan tarihindeki, hükümetin düşmanın tüm istediklerini kabul etmek zorunda kalarak barış müzakere ettiği tek savaştır. TED في الحقيقة، هذه الحرب الوحيدة في التاريخ الأمريكي التي فاوضت فيها الحكومة السلام عن طريق تلبية كل طلبات العدو.
    İşte burada. Bu dünyanın en büyük yeşil çatısı, 4.2 hektar. TED هذا هو. إنه أكبر سقف أخضر في العالم، عشرة أفدنة ونصف.
    Bu nedenle, artık bunu yapabilecek daha akıllı birşeye ihtiyacımız var. TED لذا علينا ان نقوم بأمر أكثر ذكاءاً فيما يتعلق بهذا الخصوص
    Bu ulkeler bagimsiz olduktan sonra, cok daha fazla yukselmeye basladi. TED إنها لم تنهض بسرعة كافية بعد أن أصبحت هذه الدول مستقلة.
    Ve sanırım benim Bu kadar detaylı bir şekilde kayıt tutmuş olacağımı düşünmemişti. TED ولا أظن أنه توقع أن يكون لدي سجلات مفصلة بهذه الدرجة لجدول أعمالي
    ve Bu anlamda İbrahim'in Yolu' bir oyun-değiştirici. Size sadece bir şey göstereyim. TED وكل هذا من طريق إبراهيم انه مغير للمعطيات دعوني أريكم شيئاً ما ..
    Bu bir akrabanın ölümü gibidir, yada bir hortum, kasırga veya bir deprem. TED انها مثل وفاة أحد الأقارب ، أو دوّامة، أو إعصار ، أو زلزال.
    Şimdi sizi ikna etmek istediğim nokta şu: Beyin Bu gürültü ve çeşitliliğin olumsuz sonuçlarını azaltmak için çok fazla çaba sarfetmektedir. TED الآن ما أريد أن أقنعكم به هو أنّ الدماغ يقدّم الكثير من الجهد للحد من الآثار السلبية لهذا النوع من التشويش والتقلب.
    Bu Çin'in 20 milyonun üzerinde nüfusu olan bir çok şehrinin olacağı bir dönemde ortaya çıkan soruna yönelik çözüm. TED وهذا هو الحل لهذه المشكلة حيث ستطبق في الصين في العديد والعديد من المدن التي يتجاوز سكانها 20 مليون نسمة
    Bu şeyler yalnızca bir grup insana değil, nerdeyse herkese neşe veren şeyler. TED هذة الأشياء ليست مبهجة لقلة من الناس فحسب؛ بل إنها مبهجة لجميعنا تقريبًا.
    Bunun Bu kadar hızlı olmasının nedeni mobil işbirliği nedeniyledir. TED السبب أنه يحدث بسرعة جداً هو بسبب التعاون بتقنيات الموبايل.
    Bu, çok sevdiğim bir şekil. Bradley, Petrie ve Dumais. TED هذا الشكل الذي أحبه : برادلي و بيتري و دوماي
    Buradaki zorluk Bu ilave parçalardan kaynaklanıyor: düğme, fermuar ve süslerden. TED لكن التعقيد يكمن في تلك الأشياء الإضافية، أي الأزرار والسحّاب والزركشة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد