Ve oldukça uzun süre önce ilk başarılı bilgisayar virüsünü yazdığımda başladı. | TED | وبدأ منذ فترة وجيزة عندما كتب أحدهم أحد أنجح فيروسات الحاسب الاَلي |
Çok kısa bir süre içinde 18 cm yağmur yağdı | TED | 7 بوصات من المطر تساقطات على مدى فترة قصيرة للغاية. |
Uzun süren tuhaf bir süre ardından, Steve sessizliği bozdu. | TED | بعد فترة طويلة بعض الشيء، و غريبة، ستيف كسر الصمت. |
Deminan da kısa süre sonra onlara yetişti ve katıldı. | TED | التحق بهم ديمينان في وقت لاحق قليلاً، وتبعهم إلى المنزل. |
Evlendikten kısa bir süre sonra Victor Çekoslovakya'ya geri döndü. | Open Subtitles | لم يمر وقت طويل على عودته إلى تشيكوسلوفاكيا بعد زواجنا. |
Evet, ama bir süre çok dikkatli olmak akıllıca olur. | Open Subtitles | و لكن أظن أن من الحكمة أن نحترس لبعض الوقت |
Kısa bir süre önce Cape Town neredeyse susuz kaldı. | TED | أعني، كيب تاون، قبل فترة وجيزة، نفد منها الماء تقريبًا. |
Fakat bu şeyler bir süre sonra yok olur, yanlışlıklar temizlenebilir. | TED | ولكن هذه الأمور تتلاشى بعد فترة. يمكن للحالات الشاذة أن تُمحى. |
Sadece üç yıllık bir süre içinde 1785'ten 1788'e kadar, ABD Anayasası'nı düşündü, teorileştirdi, tasarladı, geçirdi ve yürürlüğe soktu. | TED | في فترة ثلاثة أعوام فقط، من عام 1785 إلى عام 1788، حدّد، وأصدر، وصممّ، ومرّر، وحصل على التصديق للدستور الأمريكي. |
Yapmamız gereken ikinci şey ise çok kısa bir süre zarfında ne kadar yol kat etdiğimize geri donüp bakmamız gerekiyor. | TED | الامر الثاني للذي علينا فعله هو علينا فقط ان ننظر الى الخلف الى اي مدى وصلنا في هكذا فترة زمنية قصيرة. |
Bunu bir süre önce arkadaşı ve meslektaşı olarak bana söylemişti. | Open Subtitles | وكصديق و زميل لقد اخبارنى منذ فترة طويلة بانة يتمنى ذلك |
Bir süre sonra da pençelerinin az ötesine koymaya başladım. | Open Subtitles | وبعد فترة, أضع الطعام على بعد 2 إنش من مخلبها. |
Evlendikten kısa bir süre sonra Victor Çekoslovakya'ya geri döndü. | Open Subtitles | لم يمر وقت طويل على عودته إلى تشيكوسلوفاكيا بعد زواجنا. |
- Teşekkürler. Ve kısa bir süre önce bir araç patlatıldı. | Open Subtitles | منذ وقت قصير، انفجرت عبوة ناسفة في عربة كانت محملة بالبنزين |
Belki oradan sonra da buradan giderim. Kısa süre sonra kendi başıma kalacağım. | Open Subtitles | ربما سوف أرحل عن هناك قبل مضى وقت طويل ، سوف أكون وحدى |
Bir süre burada kalalım, ben prangaları... çıkarmanın bir yolunu bulurum. | Open Subtitles | إنتظر وأختبئ هنا لبعض الوقت سأجد طريقة للتخلص من هذه السلاسل |
Ardından oturursunuz ve kısa bir süre beklersiniz, çünkü ordudasınızdır. | TED | ومن ثم تجلس .. وتنتظر قليلاً وهكذا دوما في الجيش |
Bir süre burada olmayacağıma göre, kütüphanenin anahtarı sizde olmalı. | Open Subtitles | حيث أنني سأتغيب لفتره طويله,يجب أن تحصل علي مفتاح المكتبه |
Onları 6 ay önce yeniden ektim. Yasaların söylediği süre bu. | Open Subtitles | لقد زرعتهم منذ 6 أشهر هذه هي المدة كما تقول إحصائتهم |
Burada olduğun bütün süre boyunca Dünya'yı gezmekten bahsedip durdun. | Open Subtitles | لقد كنت تتحدث عن رؤيه العالم طوال فتره تواجدك هنا |
Bu süre içinde 12 bine yakın köpekbalığı katledildi. Achill Adası'ndaki Keem Koyu'nun ucundan saldıkları manila keneviri halatıyla hepsini öldürdüler. | TED | وقتلوا حوالي 12,000 سمكة قرش في هذه الفترة فقط عن طريق اوتار حبال مانيلا حرفياً قبالة شاطئ كيم في جزيرة اّشيل |
Unutmayalım ki, kısa süre önce okyanusta neredeyse hiç balık kalmamıştı ve dünya nüfusunun yarısı açlık tehlikesiyle karşı karşıyaydı. | Open Subtitles | أتعرفين، لا ينبغى أن ننسى أنّه ومنذ زمن بعيد تقريباً لا أسماك غادرت المحيط ونصف سكّان العالم يواجهون خطر الجّوع |
Bu, çok kısa bir süre önce çıkardığımız bir yayın. | TED | إذاً هذه هي النشرة التي حصلنا عليها للتو قبل قليل. |
Uzun bir süre, hemen hemen birkaç dakika, dalmadan öylece bekliyor. | Open Subtitles | وهي لا تغوص لوقتٍ طويل، لعلها تفعل ذلك لدقيقتين. ستكون الأم |
Benden kısa bir süre sonra Yusef ve Antron geldi. | Open Subtitles | و بعدي خرج يوسف و خرج أنترون بعدي بفترة قصيرة |
Bu hakkı elde edecek kadar uzun süre kalmadın burada. | Open Subtitles | لم تقضي وقتاً طويلاً بما يكفي هنا لتكتسب ذلك الحقّ |
Ayrıca aynı yerde uzun süre kaldığında... ..bunaldığını da biliyorum. | Open Subtitles | وأعرف أيضًا أنّكِ تشعرين بالاحتجاز عندما تعلقين بمكانٍ لمدّة طويلة |
Ama Kısa bir süre için bile olsa, eğlenceli görünüyordu. Ve Teşekkür ederim. | Open Subtitles | لكنه كان ممتعا أن يعتنى بك شخص ما ولو قليلا وأشكرك على ذلك. |