Tanrı seni sürekli izleyecek, sana uygun zamanı işaret edecek. | Open Subtitles | يجب أن آمر الحرس بتتبعكم حتى يساعدوك في الوقت المناسب |
Sana, Oliver ile ilgili neler olduğunu sormak için uygun bir zaman mı? | Open Subtitles | السيد كونكلين، هل هذا هو الوقت المناسب أن أسألك ماذا يجري مع أوليفر؟ |
Bu durumda, yaşamın en büyük ödülü: uygun bir çiftleşme partneri. | TED | في هذه الحالة ، أعظم جائزة في الحياة: شريك مناسب للتزاوج. |
Glenn'e hapishaneyi uygun gördüğü şekilde yönetmesi için izin verdiniz. | Open Subtitles | لقد سمحت لجلين أن يدير السجن بالطريقة التى يراها مناسبة |
Ancak bir duruma ilişkin uygun ifade düzeyleri kültürden kültüre büyük oranda değişebiliyordu. | TED | مع ذلك، درجات التعبير المناسبة لحالة بعينها يمكن، أن تختلف كثيراً تبعاً للثقافات. |
Daha 11 yaşındaydık ve bu bizler için hiç uygun değildi. Fakat (Almanca) | TED | ونحن فقط في الحاديه عشر من العمر، وذلك لم يكن مناسباً. لكن الألمانيه. |
Şimdi bu konuyu görüşmek için uygun zaman olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | انا حقا لا اعتقد ان هذا وقت ملائم لتسوية المسألة |
Onun beni burada ziyaret etmesi, çok daha uygun olacaktı. | Open Subtitles | علـى أي حال ، سيكون أكثر ملائمة أن تزورني هنا |
Siz ve kocanız için hangi zaman en uygun olur? | Open Subtitles | ما هو الوقت المناسب لمقابلتك أنت و زوجك معا؟ ؟ |
Bu, kenara çekmek için uygun bir yer aradığınızı gösterir. | Open Subtitles | هذا سيجعله يعرف أنك تريد المخاطبة معه في المكان المناسب |
Bu ona, konuşmak için uygun bir yerde duracağınızı anlatır. | Open Subtitles | هذا سيجعله يعرف أنك تريد المخاطبة معه في المكان المناسب |
Siz, benim yerime uygun birini bulana dek görevlerimi yerine getirebilirim. | Open Subtitles | يمكنني القيام بواجباتي حتى يمكنك أن تعثر على بديل مناسب لي |
Bu şekilde herhangi bir kanıt kabul etmek benim için hiç uygun olmaz. | Open Subtitles | ربما و من الغير مناسب لي أن أقبل أي دليل على هذه الطريقة |
Peder, uygun bir zaman değil. Daha sonra gelin. Kızınızla konuşmalıyım. | Open Subtitles | أيها القس، أخشى أن الوقت غير مناسب ستضطر للعودة فيما بعد |
- Onu kafana takma. Kullanmanı istediğim biri var. Çok uygun biri. | Open Subtitles | لدي فتاة أريد منك استخدامها إنها مناسبة , ستقدم لي معروفاً بذلك |
Sana Mona'nın numarasını veririm, onu daha uygun bir anında ararsın. | Open Subtitles | ويمكنك أن تتصل بها في الوقت الذي تكون فيه أكثر مناسبة |
Durumu değerlendir, olası kayıpları hesapla ve uygun hareketi yap. | Open Subtitles | تقييم الموقف, امكانية حساب الخسارة و امكانبة اخذ الاحداث المناسبة. |
Bodrum, onun bize yeniden dönebilmesi için oldukça uygun bir yer. | Open Subtitles | ذلك السرداب يمكن أن يكون مخبئاً مناسباً إذا أغاروا علينا مجدداً |
Fakat umarım başka şemsiyeler... şu sıralar uygun bir biçimde nehrin dibini boylamıştır. | Open Subtitles | لكني آمل أن مظلة أخرى جرى التخلص منها بشكل ملائم في أحد الأنهار |
Belki senin için benden daha uygun biri... şu anda. | Open Subtitles | ربما هي ملائمة بشكل أفضل لك منّي في هذه اللحظة. |
Onu öldürmekle tehdit ettim, ama hiç, nasıl demeli, uygun bir şekilde tanıştırılmadık. | Open Subtitles | أم.. لقد هددت بقتله.. لكن لم نكن ابدا, مثلما تقول, متعارفين بشكل لائق |
Bütün bu tayfa içinde kızıma uygun biri varsa, bir zahmet gösteriver, peder. | Open Subtitles | حسنا اذا كان هناك واحد من هؤلاء مناسبا لها أشر عليه ، أبت |
Ve seninle temas kurmaya çalışmak benim için çok da uygun olmaz. | Open Subtitles | وسيكون من غير الملائم مطلقا بالنسبة لى, ان احاول عمل اتصال معك |
Eminim Home Depot'a bakıp iş için daha uygun birini bulabilirim. | Open Subtitles | متأكدة أنه بجولة قصيرة بالسوق التجاري المجاور سأجد أحداً ملائماً للمنصب |
Keating değersiz birisi yani bu binanın tasarısı için en uygun kişi. | Open Subtitles | هذا الكيتنج لا يساوى شيئاُ حتى انه ربما الاختيار الصحيح لهذا المبنى |
Bunlar çok güzeldi ama, uygun bir buluşma böyle olmamalı. | Open Subtitles | كان هذا جيداً و لكنها ليست طريقة لائقة لكي نلتقي |
- Bu projeye çok uygun. Haklı. Tam ona göre bir senaryo. | Open Subtitles | فال هو الامثل بالنسبة لهذه المادة هي محقة, هذه القصة تناسب اسلوبه |
Ve uygun koşullarda yeni bir dünya en az eskisi kadar mümkündü. | Open Subtitles | و تحت ظل الظروف الصحيحة فاحتمالية عالم جديد لا تقل عن القديم |