ويكيبيديا

    "yaşam" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الحياة
        
    • للحياة
        
    • الحياه
        
    • العيش
        
    • حياة
        
    • حياتك
        
    • حياتنا
        
    • الحيوية
        
    • حياته
        
    • حياتهم
        
    • للعيش
        
    • حياه
        
    • الحياةِ
        
    • بالحياة
        
    • بحياة
        
    Ama yaşam ölümü alt etmekle ilgili birşey değil, değil mi? TED ولكن الحياة ليست تتعلق دوماً بتفادي الموت .. أليس كذلك ؟
    Dünya'da, sıfırdan bir yaşam formu yaratmayı denemek için harika deneyler yapılıyor. Bildiğimiz DNA formlarından çok farklı olabilecek türden bir yaşam. TED يجري القيام بها في محاولة لخلق الحياة من نقطة الصفر، قد تكون مختلفة جداً عن أشكال الحياة ذات الحمض النووي الذي نعرفه.
    Bu güvenli hissettiğim yerdi. yaşam hakkındaki kesinlik ve berraklıktı. TED هناك حيث شعرت بالأمان. مثل لي ذلك يقين ووضوح الحياة.
    - Bir yaşam biçimi. - Şey, bu doğru olabilir. Open Subtitles ـ انها طريقة للحياة ـ حسنا ، ربما هذا صحيح
    Sonbaharda yapraklarını dökmüş bir ağacın üzüntüsünü anlayabilmek için, baharda yeniden çiçekler açtıran yaşam döngüsünü iyi kavramak gerekir. TED فهم سبب حزن الأشجار التي تفقد أوراقها في الخريف هو محاولة لفهم دورة الحياة التي تعطينا أزهارا في الربيع.
    Yani biz yaşam İçin Dünya fikrini ortaya atsak, evrensel bir fon, Bhutan İçin yaşam'ın dünyaya yayılması adına teşvik? TED ولكن، ماذا لو وضعنا برنامج مثل الأرض مدى الحياة، صندوق عالمي لدفع مشروع مثل بوتان مدى الحياة ليشمل العالم كله؟
    yaşam bu çemberi aştığı zaman, oyunlar küçük,karanlık ve gülünç oluyor. Open Subtitles فى كل مرة تخترق الحياة هذه الدائرة, الألعاب تصبح تافهة وسخيفة.
    Anlattıklarınıza bakılırsa, talihsiz kardeşiniz geri dönüşü için gereken yaşam gücünün kaynağı olmuş. Open Subtitles عن ماذا أخبرتني أنه كان سوء حظ أخيك اللذين قدموا قوة الحياة لقيامته
    Ki bu yaşam destek birimini de devre dışı bırakır. Open Subtitles و التي ستعمل على غلق أجهزة دعم الحياة الخاصة به
    "Diğer gezegenlerin nasıl olduğunu keşfederek, diğer yıldız sistemlerindeki gezegenlerde yaşam olup olmadığını keşfederek, kendimizinkinin anlamını tam olarak kavrayabiliriz." Open Subtitles يشمل على الكثير من صور الحياة. باكتشاف ما تبدو عليه الكواكب الأخرى, باكتشاف إن هناك حضارات على كواكب بنجوم أخرى,
    Ben her zaman düşük yaşam formlarının faydasız olduğunu düşündüm. Open Subtitles لقد ظننت دوماً أن اشكال الحياة الأقل غير ذات جدوى
    Bütün yaşam formlarını "saflık" denilen siyah bir maddeyle zehirliyorlar. Open Subtitles هم يصيبون كلّ أشكال الحياة الأخرى بالمادة السوداء دعت نقاوة.
    Bugünün yaşam tarzı sizi gergin ve sabırsız mı yapıyor? Open Subtitles هل نمط الحياة اليوم يجعلك متوتر و غير صبور ؟
    Efendim, Daniel'a katılıyorum. Bu bir yaşam birimi, kesinlikle zekası var. Open Subtitles سيدي ، انني اتفق مع دانيال هذا شكل من اشكال الحياة..
    Bu diğer yaşam olarak, onu ücretsizdir ve Sen mutluyuz. Open Subtitles في الحياة الأخرى ، كنت حرة منه و كنت سعيدة
    Ormanın bir parçası olunca anladım ki bu farklı bir yaşam biçimi... Open Subtitles أصبحت الآن جزءا من الغابة.. لقد ادركت بأن هناك شكل آخر للحياة
    Saçmalık ! Tüm bunlar senin yaşayan, düşünen bir yaşam formu olduğunu ispatlamaz. Open Subtitles هراء لا يوجد دليل على هذا كله بأنك حي وتفكر بشكل الحياه واساليبها
    Artık Afrika çok daha çeşitli yiyecek ve... .. farklı yaşam tarzları sunuyordu. Open Subtitles تقدم أفريقا الآن تنوعا لا يصدق من سبل العيش والأشياء التي يمكن أكلها,
    Milyonlarca ve milyarlarca yıllarının neredeyse tamamında dünyada hiç bir yaşam formu yoktu. TED فعلى مدى ملايين وبلايين السنين لم يكن هناك حياة على الارض على الاطلاق
    Ama, bu kişisel yaşam, yüzüne yeterince hızlı çarptığında, elinde olmadan işini etkiler, ve böylece hastanenin sorunu olur. Open Subtitles لكن حينما حياتك الشخصية تضرب أنفك بقوة كافية لن تقاوم سوى التأثير على عملك ومن ثم تصبح مشكلة المستشفى
    Ara sıra "hayatın içinden" bölümünde ilginç yaşam öyküleri anlatırdı. Open Subtitles كان يأتي بين الحين والحين بقصّة إنسانيّة، لقسم أسلوب حياتنا
    Gençliğin, şefkatli bir yaşam stilinin dinamizmini, meydan okumasını hissetmesini istiyorum. TED أرغب في أن يكون للشباب نوع من الحيوية ، حيوية و تحدي المتمثل في نمط الحياة الوجدانية.
    O zamanlar, 15 yıl önce, canlı bir beynin içine bakma ve yaşam süresi içerisindeki gelişimini takip etme imkanına sahip değildik. TED وفي ذلك الوقت ، أي قبل 15 عاماً، لم يكن لدينا القدرة على النظر داخل دماغ إنسان حيّ ومتابعة التطور خلال حياته.
    yaşam koşullarını iyileştirerek, onları gelecekteki yoksulluktan kurtaracak hiçbir olanağa sahip değiller. Open Subtitles ليس لديهم أمكانيات لتحسين حياتهم لذا فربما يفكرون بالهرب من المجاعه بالمستقبل
    Bir ara "yaşam atılımı" diye bir şey sayesinde yaşadığımızı sananlar vardı; ki biz böyle bir şey olmadığını biliyoruz. TED حسناً, أنت تعلم الناس كانت تعتقد أنه كان هناك قوة حياة للعيش. نحن الآن نعلم بأن هذا غير صحيح مطلقاً.
    Böylece sanırım belki de TED, sizler belki farkına varmadan insanların yaşam biçimlerini etkiliyorsunuz. TED أعتقد أن تيد ربما ، تؤثرون على حياه الناس باشكال ربما لا تدركونها
    Vahşi yaşam formları kendi kurallarını bile asla uygulamıyorlar. Open Subtitles أشكال الحياةِ الوحشيةِ أبداً لا يتبعون حتى قواعدَهم الخاصةَ.
    Tabii ki takım olma konusunda, ihtimaller hep yaşam ya da ölüm değil. TED بالطبع في الانتظام ضمن الفريق الأمر لا يتعلق على الدوام بالحياة أو الموت
    Tıpkı kloroplast hücreleri gibi, başka bir yaşam formuyla çevrelenmişler. TED مثل تلك الخلايا الجبيلة -- التي محاطة بالكامل بحياة أخرى.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد