ويكيبيديا

    "yanlış" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • خاطئة
        
    • الخاطئ
        
    • خاطيء
        
    • أخطأت
        
    • خاطىء
        
    • غير
        
    • خاطئا
        
    • الخاطىء
        
    • مخطئة
        
    • خطأً
        
    • كاذب
        
    • مخطئاً
        
    • أخطأ
        
    • الخطأ
        
    • بالخطأ
        
    Eğer Çin'i neden şaşmaz bir şekilde yanlış yorumladığımızı bilmek istiyorsanız - Çin'in geleceğine yönelik tahminlerimiz yanlış - nedeni budur. TED وان اردتم ان تعلموا لماذا نحن نستمر بفهم الصين بصورة خاطئة وتوقعاتنا دائما مُخطئة في يحدث هناك في الحقيقة ان السبب
    Her bir çarpı işareti farklı bir yanlış cevabı temsil ediyor. TED كلٌ من هذه التقاطعات الصغيرة التي ترونها هي اجابة خاطئة مختلفة.
    Hataları her yerde görmek mümkün, dökümanlarda, kaptanın adı yanlış olabildiği gibi, bazı botlar aslında denize hiç açılmamış. TED هناك أخطاء في كل مكان، أخطاء في المستند، وهو الاسم الخاطئ للقبطان، وبعض القوارب لم تذهب ابدًا إلى البحر.
    Yani tipki benim gibi, 22 yaşında bazılarınız yanlış bir yola sapmış ve yanlış bir insana aşık olmuş olabilirsiniz, hatta belki de patronunuza. TED قد يكون بعضكم مثلي عند 22 من العمر سلك المسار الخاطئ و سقط في حب الشخص الخاطئ حتى و إن كان رئيسك في العمل
    Eğer yanlış yapıyorsam ya da istediğin belirli bir yol varsa, büyükanne kurbağa... Open Subtitles إن كنت أنفذ هذا بشكل خاطيء أو هناك طريقة معينة أيتها الجدة الضفدع
    Dinle, yoldaş. Belki yanlış numarayı aradın ama tam aradığın adamı buldun. Open Subtitles إسمع يا رفيق لعلك أخطأت في الرقم لكنك وجدت ما تبحث عنه
    Sana bir şey söylemem gerek ve bunu yanlış anlamanı istemiyorum. Open Subtitles علي أن أقول لك شيئاً وأريدك أن لا تفهميني بشكل خاطىء
    Beni yanlış anlamayın. Bence mutluluk, çocuk için mükemmel bir hedef. TED ولا تفهموني بطريقة خاطئة أظن أن السعادة لأطفالنا هي هدف رائع.
    Aldığım cevapların yanlış olduğuna inanmamak mümkündü, soruların da yanlış olduğuna inanmak da. TED من الممكن أن الإجابات التي كانت لدى خاطئة، أن الأسئلة نفسها كانت خاطئة.
    Etkileşimden hemen sonra, ekip hastalarına yanlış dozda ilaç verdi. TED وبعد هذا الموقف مباشرة أعطى الفريق جرعة علاج خاطئة للمريض.
    Yapay zeka sistemi bir şeyleri yanlış anladığında problem olur. TED إنها مشكلة عندما يصنع نظام الذكاء الإصطناعي هذا أشياء خاطئة.
    Şunları buldum: Çoğu insan yanlış şey için endişe ediyorlar. TED وهذا ما وجدته: ينتاب معظم الناس قلق بشأن الأمر الخاطئ.
    Bir ay önce ben yanlış erkekle birlikteydim ve sen evliydin. Open Subtitles بالكاد قبل شهر ، كنت مع الرجل الخاطئ ، وانت متزوج
    - Tanrım, görünüşe göre yanlış adamı sinirlendirdin, cırtlak sesli. Open Subtitles يا للهول, يبدو أنكِ قد أغضبتي الشخص الخاطئ يا آنسة.
    Bir ay önce ben yanlış erkekle birlikteydim ve sen evliydin. Open Subtitles بالكاد قبل شهر ، كنت مع الرجل الخاطئ ، وانت متزوج
    yanlış bir karar, ikisinin de karaya oturmasına sebep olacaktır. Open Subtitles قرار واحد خاطيء ، سيجعل الأم وعجلها محصورين على الشاطيء
    Belki de yanlış iz üstündeyizdir. Evet, belki de yanlış okudun. Open Subtitles ــ لعلّنا أخطأنا بفهم مفتاح اللغز ــ أجل، لعلّك أخطأت بقرائتها
    Sanki şey gibi-- sanki o zamandan beri bir şeyler yanlış gidiyor gibi. Open Subtitles كنت بانتظار ذلك ذلك الشعور ان هنالك شيء ما خاطىء منذ تلك الليلة
    Çünkü teknolojiyle ilgili yanlış bir şey yok, teknolojiye yaklaşımımız yanlış. TED لأنه لا يوجد خطأ بالتكنولوجيا، ولكن منهجنا المتعلق بالتكنولوجيا غير صحيح.
    11 Eylül'de bir kriz vardı çünkü yanlış yöne bakıyorduk. TED في 11 سبتمبر، واجهنا كارثة لأننا كنا نتبع طريقا خاطئا.
    yanlış yönde iyi bir başlangıç yapmışsın. Bunu niye yaptın? Open Subtitles كان لديك بداية جيدة في الاتجاه الخاطىء لماذا فعلت ذلك؟
    Tatlım, paramı çeyreklik olarak alırsam, bir şeyleri yanlış yapıyorum demektir. Open Subtitles عزيزتي، إن كنت أتقاضى أجري بأرباع الدولارات فكنت سأصبح مخطئة تماماً
    Vücudum bana hiç ihanet etmedi ve hiçbir zaman yanlış değildi. TED لم يخنّي جسدي على الإطلاق، ولم يكن جسدي خطأً على الإطلاق.
    Amerika'nın yanlış alarmı hem size hem bana zaman kaybı. Open Subtitles ,يُضيع وقته و وقتكم بسبب إنذار كاذب من الحكومة الأمريكية
    Frank, yanlış düşündün. Bu bir adam kaçırmaydı. Jack iyi. Open Subtitles فرانك كنت مخطئاً كانت مجرد عملية اختطاف ، جاك بخير
    Federasyon Kabir Khan'ın ülkesine yanlış yaptığını ve kınadığını bildirdi. Open Subtitles المجلس أدان كابير خان أعلن انه أخطأ فى حق بلده
    Neyin yanlış gittiği konusunda hipotezleri olabilir ancak gerçekten neyin bu korkunç olaya sebep olduğunu bilmelerinin herhangi bir yolu yoktur. TED من الممكن أن يفترضوا ما الخطأ الذي حدث ولكن ليس لديهم فعلاً طريقة لمعرفة ما الذي أدى إلى تلك الأحداث المريعة.
    Yani ikimizde aynı yerde çalışıyoruz ve bu yanlış ama nedense yanlış hissettirmiyor. Open Subtitles أنّنا لن ننجح و انّ ما نفعله شيء خطأ لكنّي لا أشعر بالخطأ

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد