Saçları sizin kadar güzel başka bir kadın görmediğimi söyleyebilir miyim acaba? | Open Subtitles | هـلّ لي أن أقـول أنّنـي لم أرّ إمرأة شعرهـا جميـل من قبـل |
Aslında ikinci boşanmasını yaşayacak bir kadın olarak seni anlıyorum. | Open Subtitles | في الحقيقة كـ إمرأة في طريقها لطلاقها الثاني أتفهم ذلك |
Konuştuk. İlk kez bir kadınla sadece konuştum. Çok güzel. | Open Subtitles | لقد تحدثنا، لم أتحدث مع إمرأة من قبل، إنها بارعة |
Burada küçük bir adamın ya da bir kadının yürüdüğünü görüyoruz. | TED | نرى هنا أن هناك رجلاً يمشي على طول، أو ربما إمرأة. |
Daha önce hiç bir kadını öldürmemiştim ama bunun için sabırsızlanıyor gibiyim. | Open Subtitles | تَعْرفُ،أنا لَيْسَ لِي المقتولة إمرأة قبل ذلك، لكن أَنا نوعُ تَطَلُّع إليه. |
Sonunda, umutsuzluk içinde yaşlı bilge bir kadına danışmaya giderler. | TED | في النهاية ..بعد ان فشلت المفاوضات قرروا استشارة إمرأة عجوز |
Genç bir kız değilsin. İki çocuğu olan yetişkin bir kadınsın. | Open Subtitles | أنتِ لست دجاجة الربيع إنما أنتِ إمرأة واصلت حياتها مع طفلين |
Birisi, söylemesi gerekenden fazlasını söylüyorsa, sizin gerçek bir kadın olduğunuz, kalbinizin hala yandığı içindir, aleyhinize olduğu için değil. | Open Subtitles | إذا كان هناك شيء لجَعْل المرء يقول أكثر مِنْ يجب فهو لأنك إمرأة حقيقية وقلب جسد يحترق لَك، ولَيسَ ضدّك |
Hiç komik değil! bir kadın öldürüldü. Bir katil, bizi oyuna getirdi! | Open Subtitles | هذا ليس مضحكاً , هناك إمرأة قتلت وأنا وأنت أوقع بنا القاتل |
Okumuş bir kadın değildi, pek güzel de sayılmazdı ama onu sevmiştim. | Open Subtitles | لم تكن إمرأة على مستوى من العلم أَو حتى جميله لَكنّي أحببتُها |
Kocam, bu hafta sonu eve bir kadın davet etti. | Open Subtitles | قام زوجي بدعوة إمرأة لتقيم في منزلنا لعطلة نهاية الإسبوع |
Kendinize has bir tarzınız var ve sizi hiç bir kadınla görmedim. | Open Subtitles | أنت نوعا ما تمتلك تلك الطريقة بك ولم أراك أبداًَ مع إمرأة |
Bunun bir daha olmaması için, emin olmak isteyen kadınla tanışın. | Open Subtitles | دعوني أقدم إمرأة تريد التأكد أن ما فعلت لن يحدث ثانيةً |
Çünkü erkeklerin kadınların işe alınmasını desteklemeleriyle, gerçekte kaç kadının profesyonel iş sahalarında işe alınmasının bir bağlantısı olduğunu keşfettik. | TED | لأننا اكتشفنا رابطا بين دعم الرجال لعمل المرأة وكم تُشغّل في الحقيقة من إمرأة في المجالات المهنية في تلك الدولة. |
Sen sadece, bir kadının çok iyi bir şef olabileceğini kabullenemiyorsun. | Open Subtitles | أنت فقط لا يمكنك تقبّل حقيقة أن تكون إمرأة طباخة ماهرة. |
Bir erkek, kadını böyle aşağılarsa, yanındaki erkek de aşağılanır. | Open Subtitles | عادة ، عندما رجل يهين إمرأة يهين الرجل هي معه |
Ama dünyanın en zengin kadını olan teyzem, ikimize de bundan verdi. | Open Subtitles | لكن خالتي، وهي أغنى إمرأة في العالم أعطتني وأعطته واحدةً من هذه |
Bir kadına tecavüz eden tek kollu birinin yakalandığını bir yerde okumuştur. | Open Subtitles | قرأ في مكان ما، أنك أعتقلت رجل أكتع بتهمة الأعتداء على إمرأة. |
Sen güçlü, kendinden emin bir kadınsın sigaraya ihtiyacı olmayan. | Open Subtitles | أنتى إمرأة قوية واثقة من الذى لا يحتاج الى سيجارة |
- Ben evli bir kadınım. - Sanırım, düşündüm de. | Open Subtitles | ـ أنا إمرأة متزوجة ـ فكرتُ في ذلك ، أيضاً |
Hayatındaki talihsiz, karanlık bir dönem yüzünden sorun yaşayan bir kadındı. | Open Subtitles | كانت إمرأة مضطربة التي كافحت.. خلال فترة سيئة الحظ ومظلمة بحياتها. |
Senin kadar tecrübeli bir kadından bunu duymak çok büyüleyici. | Open Subtitles | ذلك لطيف جداً. هذا حقا ساحر من إمرأة تقدمك السنين |
Sizin için endişelendim. Kahire'de bir bayan, Avrupalı bir bayan. | Open Subtitles | كان الأمر يعنيني إمرأة أوروبية في هذه المنطقة من القاهرة |
-Kadınları daha tanıyamamış bir gün biri onun kafasını ezecek. | Open Subtitles | هو لا يَعْرفَ أي إمرأة حتى لو كانت ملتصقة به |
Saklanan bazı şanslı kadınlar sihirli estetikçilerimiz tarafından sosyetenin önemli kişileri arasına giriyorlar. | Open Subtitles | إمرأة قبيحة محظوظة سوف تتحول بخبرائنا التجميليين إلى شخص له قيمة في المجتمع |
Altıncı sınıfta olan bir kadın bulacağız sana. Küçük deneyimi olan birini. | Open Subtitles | نحن سنجد لك إمرأة في الدرجة السادسة شخص ما مع خبرة صغيرة |
kadınları çok seven biri olarak, bunu çok uzun süre önce öğrenmen gerekirdi. | Open Subtitles | الرجل الذى يُحب إمرأة مثلك كان يجب أن يتعلم ذلك منذ فترة طويلة |