"soğuk" - Translation from Turkish to Arabic

    • بارد
        
    • باردة
        
    • البارد
        
    • البرد
        
    • بارداً
        
    • البرودة
        
    • برد
        
    • بالبرد
        
    • باردا
        
    • بارده
        
    • أبرد
        
    • الباردة
        
    • باردٌ
        
    • البارده
        
    • باردُ
        
    Musluğu açıyorsunuz ve işte sıcak su, soğuk su ve içilebilir su. TED تفتح الصنبور لتجد ماء دافئا و ماء بارد, و ماء قابل للشرب.
    -Eğer yeterince soğuk ve derindeyse, cesedin komple çürümesi bir yıl sürer. Open Subtitles الجسد يأخذ سنه لكي يحلل مده طويله جدا إنه بارد بدرجه كافيه
    Buna rağmen, Ocak 1998'de soğuk bir kış gecesi sıra bana gelmişti. TED ولكن في ليلة شتاء باردة بشهر يناير 1998 كان دوري قد حان،
    Ekseri gecekondularda, birçoğu sıcak ve soğuk musluk suyundan yoksun yaşıyordu. TED العديد منهم عاش في شقق من دون مياه جارية باردة وساخنة.
    Yüzlerce tonu yüzlerce sene taşıyabiliyor. soğuk havada, sıcak iklimlerde, UV ışınlarının altında. TED تحمل مئات الأطنان لمئات السنين مُتحمّلةً الطقس البارد والمناخات الدافئة والأشعة فوق البنفسجية.
    Evrenin soğuk ve yalnız bir bölümünde yüzen bu küçük küre. TED هذا الجرم السماوي الصغير، يطفو في البرد جزءاً وحيداً من الكون.
    Bu süperiletkeni, yeterince uzun süre soğuk kalması için sarmıştım. TED لدي هنا موصلٌ فائقٌ، قمت بلفه ليبقى بارداً لزمنٍ طويلٍ.
    Dışarısı çok soğuk ama, ateş yakmayı beceremedim bir de. Open Subtitles ان الجو بارد جدا هنا ولم استطع ان اوقد النار
    Öpüştüğümüzde sanki belime kadar yükselen... soğuk bir suyun içindeymişiz gibi hissediyorum. Open Subtitles حين نتبادل قبلة، أشعر كأني غارق حتى خصري في ماء بارد متصاعد.
    Şu an dünyadaki herhangi bir canlı türü için çok soğuk ve kuru. Open Subtitles فالمريخ الآن، بارد جدا وجاف بالنسبة لأي شكل من أشكال الحياة على الأرض
    Kaygan ve soğuk, Sanki boğuluyormuşum gibi her şey gözümden kayıp gitti, Open Subtitles كان الأمر مرعبا بارد و موحل كل شيئ اختفى وكأني كنت أغرق
    - Kaz engellerine dikkat et. - Bak su ne kadar soğuk. Open Subtitles ـ أنظر إلي حركة الأوز ـ تري كم هو بارد هذا الماء
    soğuk ve ıslak bir yerde uyandığını düşün. Korkmuş. Yalnız. Open Subtitles تخيّل أنك تستيقظ فى جوّ بارد وأرض مبتلة، خائفاً، ووحيداً
    Kafasını çevirdi ve devrildi, onu soğuk, soğuk toprağa gömdüler. TED أحنت رأسها وطُرحت أرضاً، ودفنوها في البرد، في أرض باردة.
    Hareketlerinden gördüğüm kadarıyla bir kız kurusu gibi soğuk ve kibirlisiniz. Open Subtitles ناهيك عن عن تصرفاتك أنت باردة و سليطة اللسان كالعانس العجوز
    Sonra ton balığı var öyle sert, soğuk ve tatlı ki... Open Subtitles .. ثم هناك التونة بعدها باردة .. جافة و شهية ..
    Çok faydalı bir alet. Bugün hava soğuk. Düğmelerinizi kapatın. Open Subtitles صناعة سيئة في الحقيقة، ولكنها ستنفع في اليوم البارد بالخارج
    Sabahları yataktan çıkamıyorum. soğuk havadan söz etmeye bile gerek yok. Open Subtitles واصبح حتى النهوض من الفراش صعبا هذا بدون ذكر الجو البارد
    soğuk ve heyecan birleşince, tam beş defa tuvalete koşmuştum. Open Subtitles بين البرد و الحماس . ذهبت الى الحمام خمس مرات
    Döndüğümüzde hava soğuk olacak. Kalın bir palto alsan iyi olur. Open Subtitles سوف يكون الجو بارداً حين عودتنا الأفضل أن تأخذى معطفاً ثقيلاً
    Hava çok soğuk değil. Niye böyle sıkı giyinmiş? Belki bir şeyler saklıyordur. Open Subtitles لأيمكن آن يكون السبب تلك البرودة الزايدة ربما هو يحاول إخفاء شيئاً ما
    Hiç soğuk bile olmayan bir yerde böyle kürkleri olan kadınlar. Open Subtitles نساء بالفراء مثل تلك حتى عندما لا يكن هناك برد أبدا.
    Geceleri soğuk olursa da, yıldız battaniyesi çekip de uyu! Open Subtitles وعندما تشعرين بالبرد في الليل تلحفِ السماء الزرقاء مع النجوم
    Her sabah çırılçıplak soyun ve... vücuduna soğuk su çarp. Open Subtitles فاخلع ملابسك عاريًا كل صباح ورشّ على نفسك ماءً باردا
    Ancak yumuşak ve cana yakınsın. Hâlbuki Dünyalıları soğuk bilirdik. Open Subtitles لكنك ناعمه و دافئه لقد أخبرونا أن مخلوقات الأرض بارده
    Bu buzdolabınızdan 395 milyon kat, sıvı nitrojenden 100 milyon kat ve uzay boşluğundan 4 milyon kat daha soğuk. TED هي أبرد من ثلاجتك ب 395 مرة، أبرد ب 100 مرة من النيتروجين السائل، وأبرد بأربعة أضعاف من الفضاء الخارجي.
    Ve iç savaş, baskı gibi olayların gelişmesi soğuk Savaş'tan sonra azalmıştır. TED واحتمالات حصول الحروب الاهلية و حملات القمع انخفضت منذ انتهاء الحرب الباردة
    Düşünüyorum ki hava çok soğuk ve doğru düzgün düşünemiyorum Open Subtitles رأيي أن الجو باردٌ .. ولا أستطيع التفكير بصورةٍ سليمة
    Tropikal türler şimdi de soğuk suların zorbalığıyla istila ediliyor. Open Subtitles الشعب المرجانيه الموسميه تتعرض الى اجتياح من قوة المياه البارده
    Belki soğuk biri olduğumu düşünüyorsun. Open Subtitles تَعْرفُ، أنت من المحتمل إعتقدْ أَنا باردُ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more