"آسفة" - Traduction Arabe en Turc

• Üzgünüm
• Özür
• özür dilerim
• Pardon
• Affedersin
• Kusura bakma
• Affedersiniz
• üzüldüm
• üzgün
• Afedersin
• uzgunum
• Kusura bakmayın
• Çok üzgünüm

- Üzgünüm, sen gelemiyorsun. - Bina dışına çıkmama izin yok.
انا آسفة على عدم مجيئك معنا ليس مسموحا لى بأمر المراقب

Teşekkür ederim. Üzgünüm, fakat önceden başka bir sözüm vardı.
شكراً لك ، أنا آسفة جداً لكن عندي إرتباط آخر

Böyle daldığım için Özür dilerim ama korkmanıza gerek yok. Ooh!
آسفة على إقتحامي المكان هكذا، لكن ليس هناك سبباً لأن تخاف.

Pardon. Bana gerekli parayı verecek birisini bulmama ne dersin?
آسفة لماذا لا أستطيع الحصول على شخص يعطيني المال ؟

- Affedersin. Onlar iki sadık arkadaş ve onlara her zaman kapım açık.
أنا آسفة هذان صديقان مخلصان جداً و هم موضع ترحيب دائماً في منطقتي

Kulübe için çok Üzgünüm, fakat kocam kendini çok iyi hissetmiyordu.
أنا آسفة جداً بخصوص الحجرة، لكن زوجي لم يكن بحال جيد

Çok zaman aldı Üzgünüm. Şimdi herkese yetecek kadar var.
أنا آسفة إستغرق وقتا طويلا الآن هناك مايكفي لكل شخص

Siyah çanta araştırılırken zarar gördü. Çok Üzgünüm. Özüre gerek yok.
الحقيبة السوداء تلفت عند فحصها ، آسفة جدا لا داعى للأسف

Üzgünüm. Bu kaktüs çiçeği 12 den bir kuruş aşağı olmaz.
آسفة عزيزتي لكن لا يمكنك امتلاك لوحة الصبار بأقل من 1200

Bu grev meselesi için Üzgünüm, ama bu benim suçum değil.
اسمع، أنا آسفة لأن عمالك أضربوا عن العمل، ولكنه ليس خطأى

Seni getirttiğim için Özür dilerim. Hâlâ hasta olduğunu biliyorum.
أنا آسفة لأني أجبرتك على الحضور على الرغم من مرضك

Özür dilerim, bak sadece seninle kadın kadına konuşmaya çalışıyorum.
آسفة , انني أحاول ان اكلمك فقط , امرأة لامرأة

Eğer kabalık ediyorsam Özür dilerim, ama evsizsin, değil mi?
أنا آسفة إذا كنت وقحة لكنّك، لست مشرّداً، أليس كذلك؟

İkmiz de biliyoruz ki sende o cesaret yok. Pardon. Çok hassas tetikmiş.
كلانا يعلمُ بأنَّه ليست لديكَـ الجرأة الكافية آسفة, إنَّ هذا لزنادٌ خفيفٌ بالفعل

Affedersin, seni gıdıklamak istememiştim ama bu kumaşın dokusunu çok seviyorum.
آسفة. لم أقصد دغدغتك. الأمر فقط أنني أحب ملمس هذا القماش.

Merdivenleri kullandığımız için Kusura bakma. Şu korkunç asansör çocuğu!
آسفة كان يجب علينا الصعود بالدرج انه المصعد المريع هذا

Şaşkınlığım için Affedersiniz, ama hastayım ve dinleniyorum.
أنا آسفة على الأرتباك ولكنني مريضة وكنت أرتاح قليلًا

Bunun için uygun bir zaman yok. Karın için çok üzüldüm.
لن يكون هناك وقت مناسب انظر , أنا آسفة بخصوص زوجتك

Her neyse, sadece üzgün olduğumu söylemek istiyorum. Gerçekten Üzgünüm.
على أي حال، أردتك أن تعرفي فقط كم أنا آسفة

Afedersin ama emniyet kemerini hareket ederken takmamız gerektiğini sanıyordum.
آسفة إعتقدت أنّه من المستحسن أن نضعهم عندما نكون نتحرّك

Surekli aradigim icin uzgunum,ama bu gunlerde iyi degil.
آسفة على الإتصال بك دوماً لكنها تنزلق كثيرا هذه الأيام

Gece yarısı aradığım için Kusura bakmayın ama aniden hepsi netleşti.
آسفة جدا للاتصال منتصف الليل، لكن فجأة كل شيء أصبح واضحا