"قام" - Traduction Arabe en Turc

    • onu
        
    • bir
        
    • beni
        
    • yaptığını
        
    • ın
        
    • etmiş
        
    • i
        
    • verdi
        
    • seni
        
    • da
        
    • ve
        
    • aldı
        
    • önce
        
    • onun
        
    • o
        
    Bu büyük buluşu nasıl yaptığının hikâyesini paylaştığı zaman, ayrıca bir şeyin onu neredeyse bu buluşu yapmaktan alıkoyduğunu da açıklıyor. TED وعندما أخبر جاك قصته وكيف وصل لهذا الإنجاز الضخم، قام أيضاً بشرح أن هناك شيء واحد منعه من التوصل لهذا الإنجاز.
    ve yaptığında, Mikail onu diğer günahkar meleklerle birlikte cennetten kovmak için gönderildi. TED وعندما قام بذلك، أُرسِل الملك ميكال لطرده من الجنة مع جميع الملائكة العصاة.
    Washington Üniversitesindeki Meltzoff 43 dakikalık bir bebeğin üzerine eğilmiş. TED ميلتزوف من جامعة واشنطن قام بدراسة مولوده عمرها 43 دقيقة.
    beni böyle düşünmeye sevkeden iki anektodu sizinle paylaşmak istiyorum. TED قد قام بالتأثير علي بهذا التفكير حكايتين سأرويها لكم الآن.
    Harry, bunu nasıl yaptığını anlatmak konusunda fazla alçakgönüllü davranıyor. Open Subtitles لكن هاري أكثر نواضعا من أن يخبرنا كيف قام بالأمر
    Price'ın götündeki bir sivilce olduğunu düşünmesi sikimde bile değil. Open Subtitles انا لا اعط اهتماما اذا قام بالبصق على مؤخرة برايس
    Hastaya steroid başlayın ve arabasında neleri modifiye etmiş öğrenin. Open Subtitles عالجوا المريض بالستيروئيدات و اكتشفوا كيف قام بتعديل لعبة ركوبه
    Beş yüz yıl önce, Kopernik Dünya'nın yerine, kozmosun kalbine Güneş'i koydu. TED ومنذ 500 سنه قام كوبرنيكوس بإزاحة الأرض، ووضع الشمس في قلب الكون.
    bir süre kamyon şoförlüğü yapmış. Ama hayat onu hep hemşireliğe geri çekmiş. TED قام بقيادة الشاحنات لبعض الوقت، ولكن مسار حياته كان دائماً يرجعه إلى التمريض
    onu satmak doğru olmaz. Winchester halkı ona bir isim verdi. Open Subtitles لن يكون من المنصف بيعها لذلك قام صانعو وينشستر بإعطائها اسما
    Arkasını dönünce biri kolunu tuttu, öteki de onu vurdu. Open Subtitles وعندما استدار قام احدهم بأمساك ذراعه وقام الآخر بأطلاق النار
    1993 yılında Seattle’daki konferansta bir masa vardı ve Marc Andreessen adındaki bir adam WWW için yazdığı küçük browserini tanıtıyordu. TED في 1993، كان هناك طاولة في نفس المؤتمر في سياتل، وكان هناك شخص يُدعى مارك أندريسن قام بعرض متصفحه الصغير للويب
    Dolayısıyla iyi bir bilgisayar programcısının yapacağını yaptı, bir uygulama yazdı. TED وبالتالي قام بما قد يقوم به أي مطور جيد، برمج تطبيقا.
    Kanada Hükûmetinin bilimcisi Dr. Max Bothwell, 1992'den bu yana kayaların üzerinde büyüyen bir tür yosun üzerinde çalışıyor. TED منذ عام 1992، الدكتور ماكس بوثويل، عالم في حكومة كندا، قام بدراسة نوع من الطحالب التي تنمو فوق الصخور.
    Doktorlar kurşunları çıkardı, beni derleyip toparladı ve vurulduğum aynı mahalleye geri gönderdi. TED قام الطبيب بإخراج الرصاص، وقطب جرحي، وأعادني إلى نفس الحي الذي أُصبت به.
    beni izole etti ve her zamankinden daha yalnız hissetmeme yol açtı. TED حيثُ قام شريكي بعَزلي، وتركني أشعر بالوحدة أكثر من أي وقتٍ مضى.
    Oyunu bu küçük Philco'dan izledim... ve ufak Ollie'nin kazanan vuruşu yaptığını duydum. Open Subtitles لقد سمعتُ المباراه على الراديو وسمعتُ أن أولي الكبير قام بتسجيل النقطتين الحاسمه
    Asıl kafama takılan Shredder'ın merkezkaç tarama işleminden nasıl kurtulduk? Open Subtitles كيف نجونا من عملية المسح المركزي التي قام بها شريدار
    Eğer onu suçlarsam ve bir şey yapmadıysa ona ihanet etmiş olurum. Open Subtitles ان اتهمته و لم يكن قد قام بشيء عندها أكون قد خنته
    Görevli Kamal'i Heathrow'a kadar izledi. Delhi'ye giden uçağa bindi. Open Subtitles رجلنا قام باتباعه الى هيزرو حيث استقل طائره الى دلهى
    Benimdi. seni o ahıra ben ittim. Atı o korkuttu. Open Subtitles أنا من قام بدفعك داخل الأسطبل مما أدى لإخافة الحصان
    Yolları tamir etti, sulak alanları düzenledi, biraz da yasadışı avlananlarla uğraştı. TED كان يصلح الطرق، والأراضي الرطبة، قام ببعض حملات مكافحة الصيد غير المشروع.
    ve eğer Van Gogh'un gerçekten bu başyapıtı nasıl yarattığını görmek isterseniz? TED وماذا إن أردتم رؤية كيف قام فان غوخ فعلا بإنتاج هذه التحفة؟
    Daha üç hafta önce bir işçiyi, kekini aldı diye yere serdi. Open Subtitles هو قام بلكم احد عمال البترول منذ ثلاثة اسابيع لسرقته بعض الانابيب
    Bunu daha önce kimse yapmamıştı. o zamanlar 26 yaşındaydım. TED لم يسبق لأي أحد أن قام بمثل هذا من قبل.
    Bu onun yolculuğun hikayesidir bu devin yaptığı son yolculuk. Open Subtitles إنها قصة الرحلة الأخيرة التي قام بها هذا العملاق للأبد
    Herneyse, o bunların hepsini yapmak zorundaydı çünkü babam sonuçlarla tamamiyle kafayı bozmuştu. TED في الحقيقة قام بكل ذلك وكان يقوم به لانه كان مهووساً بالنتائج المرجوة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus