Bunun için daha iyi bir yol olmalı diye düşündük | TED | لذلك قلنا، يجب أن يكون هناك طريقة أفضل للقيام بذلك. |
Bunun için, başka bir yere gideceğiz. Herhangi bir yere. | Open Subtitles | لذلك يجب ان نذهب إلى مكان آخر أي مكان آخر. |
Bunun için yemin edebilirdim... bu aptalla yeterince zaman kaybettik. | Open Subtitles | ولكني أقسمت على لقد أهدرنا وقتاً كافياً على هذا الأحمق |
Eminim ki Henri Young Bunun için size teşekkür edecektir. | Open Subtitles | أنا واثق أن هنرى الصغير يشكرك على هذا الشخص الأفضل |
Onun ölmesini, gerçekten ölmesini istiyorsanız, benim ücretim 500,000$, ve Bunun için maskeyi, bıçağı ve bütün kahrolası şeyleri elde edeceksiniz. | Open Subtitles | لذا, لو أردته ميتا ميت حقيقى أجرى هو 50000 دولار ومن أجل هذا تحصل على القناع المنجل, وكل شىء لعين كامل |
Buna bir şeyler yapıyoruz, fakat Bunun için bir şeyler yapmamız gerek. | TED | نحن نفعل أشياء لهذا الغرض؛ علينا أن نفعل أشياء لأجل هذا الغرض، |
- Bunun için üzgünüm. Sabırlı olun. Sizi buradan olabildiğince çabuk çıkaracağım. | Open Subtitles | أعتذر بشأن ذلك إصبري قليلاً وسأخرجكِ من هنا بأسرع وقت ممكن |
Bunun için özür dilerim hanımefendi. ve sen bu saç filesini giymelisin. | Open Subtitles | أنا أسف بشأن هذا يا سيدتي وأنت يجب عليك إرتداء واقي شعر |
Popülariteden uzak duruyorsun ve Bunun için şükretmelisin. Tanrı aşkına! | Open Subtitles | عملك ليس مبتذلا يجب أن تكون مُمتنا لذلك بحقّ السماء |
Tekliflerin olması güzel fakat onun Bunun için hazır olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | رائع أن يكون هناك عروضاً لكنى لا أعتقد إنه مستعد لذلك |
- Bekle ve gör dostum. - Bunun için zamanım yok. | Open Subtitles | ــ دع الأيام تخبرك بذلك ــ ليس لدي وقت لذلك الآن |
Eminim ki Henri Young Bunun için size teşekkür edecektir. | Open Subtitles | انا واثق ان هنرى الصغير يشكرك على هذا الشخص الافضل |
Yağmur yağmaya başladı ama Bunun için ben suçlanamam, değil mi? | Open Subtitles | بدأت السماء تمطر، لكن لن أتلقى لوماً على هذا ، صح؟ |
Bunun için güzel bir gece seçtik. Orada dikilip durma. | Open Subtitles | سيكون عليك أن تعمل على هذا لا تقف هناك فحسب |
Bunun için bir sürü para verdin. Yemek yapman gerekmemeli. | Open Subtitles | دفعتَ نقود كثيرة من أجل هذا لا ينبغي أن تطهو |
Ve Bunun için de sanat piyasaların durumuna erişmek mümkün olmalıdır. | TED | و لأجل هذا يجب أن يكونوا قادرين على الولوج لأحسن أسواق الدولة. |
Evine dönmekte çok zorlanan çeteye gelince Bunun için üzgünüm. | Open Subtitles | الآن من أجل المجموعة الموجودة بالخارج, التي واجهت أوقات عصيبة للعودة إلى ديارها آسفون بشأن ذلك. |
Bunun için endişelenmene hiç gerek yok. Sen her zaman büyük bir film yıldızı olacaksın. | Open Subtitles | ليس من الضروري أن تكون قلقاً بشأن هذا ستكون دائماً نجم سينمائي عظيم |
Sevgilim dürüst olduğun için memnunum. Seni Bunun için seviyorum. | Open Subtitles | حبيبتي أن مسرور لأنك صادقة و أحبك من أجل ذلك |
Bunun için son derece sağlam bir kabuğa ihtiyaçları vardır. | Open Subtitles | لهذا السبب تجدها في حاجة ماسة للصدفة المتبقية من البزاقة. |
Prensip şu ki değer verdiğiniz bir ilişki bir çatışmayla zarar görüyor, Bunun için bir şeyler yapmalısınız. | TED | المبدأ هو أنه لديك علاقة قيمة تفسد بالصراع وبالتالي تحتاج للقيام بشيء حيال ذلك. |
Eğer milyonlarca dolar kazanmak istiyorsan ve hiçbir yeteneğin yahut eğitimin yoksa Bunun için en uygun yer eğlence sektörüdür. | Open Subtitles | وإذا كنت بحاجة لكسب مليون دولار ولاتملك أي مواهب حقيقية أو مستوى تعليمي أفضل مكان لفعل ذلك هو وسائل الاعلام |
Bunlar üç üzüm tanesi; maymun Bunun için gerçekten heyecanlanıyor. | TED | هذه ثلاث حبات عنب; القردة تشعر بالحماس الشديد حيال هذا. |
Eğer Bunun için şimdiye kadar özür dilemediyse, ben onun yerine dilerim. | Open Subtitles | حسنًا إن لم يكن قد اعتذر عن ذلك دعني أعتذر بدلًا منه |
Açıkçası, Başkan Yardımcısı Bunun için artık çok geç olduğunun herkes kadar bilincinde. | Open Subtitles | بصراحه , نائب الرئيس يعلم كأي شخص آخر أنه أصبح متاخر لفعل هذا |
Eğer Bunun için buradaysanız, lütfen şu an burayı terk edin. | Open Subtitles | إن كان هذا سبب تواجدكم هنا، من الأفضل أن تغـادروا الآن. |
Ama ben Bunun için sana kendini asla yetersiz hissettirmedim. | Open Subtitles | لم أشعرك يوماً أنك غير ملائمة بسبب هذا .. أبداً |