"buradaki" - Traduction Turc en Arabe

    • هنا
        
    • هُنا
        
    • هؤلاء
        
    • في هذا المكان
        
    • في هذه
        
    • والفكرة
        
    • بهذا المكان
        
    • قاطني هذا المكان
        
    • شخص في هذا
        
    buradaki anahtar fizik prensibi su kaynamaya başladığında 1.600 faktöre kadar genişlemesidir. TED المبدا الفيزيائي هنا هو انه عندم يغلي الماء ويتبخر يتمدد بمعامل 1.600
    buradaki kaç kişi dinin kendisi için önemli olduğunu söyler? TED كم من الاشخاص هنا يمكن ان يقولوا الدين مهم لهم؟
    buradaki mekanizma tek eksenli ve bu tek eksen aynı kapı menteşesi gibi. TED طريقة العمل هنا تكون بواسطة محور واحد والمحور الواحد يكون مثل مفصل الباب
    Yani buradaki konsept, ... ... nasıl ömrünü uzatabilme yeteneğine sahip olduklarıdır. TED اذاً المفهوم هُنا حول ما نعتقده عن مفهوم وجود قابلية اطالة العُمر
    buradaki hepiniz cinayet işlediniz... ama bu işinizi yürütebilmek içindi. Open Subtitles جميعُكُم هُنا. ارتكبتُم جرائِم قَتل لكن ذلكَ خِلالَ قيامِكُم بأعمالكُم
    buradaki sır... istemeyeceğin şeyleri asla istememek ancak isteyebileceğin şeyleri istemektir. Open Subtitles الســر هُنا أنك لا تريدين شيئاً ولا تفكرى انك تريدين شيئاً
    Diğer insanları nasıl etkilediğini bilmiyorduk. buradaki insanlar iyi insanlar. Open Subtitles كم كان سلوكنا يؤثر على الآخرين هؤلاء الجيرن لطفاء جداً
    buradaki anıtsal ve içten eserleri görmek gerçeküstü bir duygu. TED يواجه الأعمال الفنية الضخمة والعميقة هنا التي تشعرك بالفن السريالي.
    Bu kalbi besleyen damarlardan biri, ana damarlardan biri, ve buradaki daralmayı görebilirsiniz. TED هذا أحد الشرايين الرئيسية المسؤوله عن تغذية القلب, يمكننا أن نرى التضيق هنا.
    Mayısın 25'inde, buradaki batı sahili saatine göre tam da 5 civarlarında, gerçekte diğer bir gezegene iniş yapmış olacağız. TED أي في 25 أيار حوالي الساعة الخامسة بتوقيتنا هنا على الساحل الغربي، و سنقوم في الواقع بالهبوط على كوكب آخر.
    Yani ana tüp, ana kritik şey, buradaki oksijen besleme tüpüdür. TED الخزان الرئيسي، الشيء المهم هو أسطوانة غاز الأكسجين التي لدينا هنا.
    WH: Bu çabaya karşı çıkan buradaki birkaç Cumhuriyetçiden biriyim. TED م.هـ: أنا من القلة الجمهورية هنا التي عارضت ذلك المسعى،
    buradaki fikir, karantina, sosyal mesafe ve seyahat kısıtlamasının kombinasyonu yoluyla virüsü her yerde eş zamanlı olarak konakçılardan mahrum bırakmak. TED تكمن الفكرة هنا في تجويع الفيروس في نفس الوقت في كل مكان، عبر سلسلة من الحجر الصحي والتباعد الاجتماعي وتقييد السفر.
    buradaki sır... istemeyeceğin şeyleri asla istememek ancak isteyebileceğin şeyleri istemektir. Open Subtitles الســر هُنا أنك لا تريدين شيئاً ولا تفكرى انك تريدين شيئاً
    Konuştuğum yetkililer senin buradaki mini işletmenden daha uzun erişime sahip. Open Subtitles أتحدث أن كان لديكَ صلة مع السُلطات من أعمالك البسيطة هُنا
    Sanırım, sen, ben ve Wendy buradaki yerinle ilgili konuşmalıyız. Open Subtitles أعتقد انه يجب ان نتحدث انا وويندي بشأن وجودك هُنا
    buradaki bazı öğrenciler diğerlerinden daha çok zarar vermeye yatkınlar. Open Subtitles بعض الطُلاب هُنا أكثر عُرضة للسلوكيات الهدّامة منَ الطُلاب الآخرين
    Sonra da buradaki kırışıklıklar üzerinde çalışmaya başlarım ve göz altı morluklarınla. Open Subtitles ومِن ثمّ، يُمكنني العملُ على هذه التّجاعيد هُنا وعلى الظِّلال أسفل عينيكِ
    Fakat, aynı şeyi buradaki ofisinizdeki diğer herkes için söyleyemem. Open Subtitles ولكن،لا يُمكنني قول المثل عن جميع من في المكتب هُنا
    Aynen... buradaki bütün or.spular ve onların sorunlarıyla uğraşmak zorundasın. Open Subtitles تباً، حاول التعامل مع كل هؤلاء الفتيات ومشاكلهنّ لبضعة أيام
    buradaki insanların çoğu Wilhelmina'ya sadıktır ve işleri berbat etmelerini istemezsin. Open Subtitles .ولكن احفظ الاشياء بهدوء أغلب هؤلاء الناسِ يدينون بالولاء الي ويلهيلمينا،
    Benim buradaki bütün zencilerden daha fazla İtalyan olduğumu söylerdi. Open Subtitles قالَ أني أكثرُ إيطاليةً من أي زِنجي في هذا المكان
    buradaki her şey kısmet tanıdık gelse de aslında değil. TED يبدو كل شيء في هذه النقطة مألوفاً لكن ليس حقيقياً.
    buradaki amaç, karanlık maddenin bulucuları tetiklediğinin belirtisini görmek. TED والفكرة هنا هي أنهم يبحثون عن إشارة من جسيمات المادة المظلمة تضرب واحد من أجهزة الكشف.
    Bu buradaki sinirleri 24 saatliğine donduracaktır. Çenene de biraz ister misin? Open Subtitles هذا سيخدّر الأعصاب بهذا المكان لمدة 24 ساعة، أتودّي بعضًا منه لفاهكِ؟
    buradaki herkesin dogaüstü bir isitme yetisi oldugunun farkinda misin? Open Subtitles تدري أن كافّة قاطني هذا المكان يتّسمون بسمع خارق، صحيح؟
    Eğer kontrolümü kaybedip buradaki herkes gibi olursam sana daha fazla yardım edemem. Open Subtitles واصبحت مثل أي شخص في هذا المكان فلن استطيع مساعدتكِ ثانيه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus