| Daha sonra Deah'ın odasına gittim daha önce çoğu kez yaptığım gibi, onu aradım, hiç doldurulmayacak bir boşluk bulmak için. | TED | بعدها ذهبت إلى غرفة ضياء كما فعلت كثيرًا من قبل، أبحث عنه، فقط لأرى فراغه الذي لا يمكن أن يمتلئ مجددًا. |
| Yani, ceset gitmiş olsa bile yaptığım şeyin delili yine de orada olurdu. | Open Subtitles | إذاً حتى لو نقلت الجثة ، فإن الدليل على ما فعلت سيبقى هناك |
| Şimdi yaptığım sizin, benim hayatımı yaşama tarzımla ilgili beklentilerinizi karşılamak. | TED | ماذا أفعل الان أرضى توقعاتك عن كيف يمكن أن أعيش حياتى. |
| Benim kim olduğum ve bunu neden yaptığım, seni hiç ilgilendirmez. | Open Subtitles | من أنا ولماذا أنا أفعل هذا هو أمر ليس من شأنكِ |
| Umarım sana söylediğim ve yaptığım herşey için beni affetmenin bir yolunu bulursun. | Open Subtitles | آمل أن تجد وسيلة لتغفر لي كل الأمور التى قلتها أو فعلتها لك |
| Benimse tek yaptığım onu hayal kırıklığına uğratmak oldu; hep senin yüzünden. | Open Subtitles | لكن كلّ ما كنت أقوم به هو تخييب ظنّها, وكلّ ذلك بسببك. |
| yaptığım ilk şey, o parayla kendime bir takım almak oldu. | Open Subtitles | اول شئ افعله ، ان اشترى لنفسي بذلة اليس كذلك ؟ |
| yaptığım şeyle gurur duymuyorum ama bunu gemideki herkesin iyiliği için yaptım. | Open Subtitles | أني لست فخورا بما فعلت ولكني فعلته لافادة جميع الأشخاص على السفينه |
| Eskiden delice şeyler yaptığım çok oldu, ...hiç düşünmeden hayatımı riske attım. | Open Subtitles | لقد فعلت بعض الاشياء المجنونه خاطرت بحياتى بدون حتى أن أعيد التفكير |
| Senin için yaptığım onca şeyden sonra arkadaşının komşusu olmak istemiyor musun? | Open Subtitles | لا تريدين أن تعيشي بجوار صديقك, بعد كل ما فعلت من أجلك؟ |
| Yüzlerce kez yaptığım bir atlama bu, yani sadece bir burkulma. | Open Subtitles | انها قفزة فقط لقد فعلت ذلك مئات المرات، لذلك مجرد انزلاق. |
| Elmalarınızı çiğnemeyi bitirdikten sonra benim yaptığım gibi dışarı tükürün. | Open Subtitles | انتهو من أكل التفاح الآن وقوموا باخراج البذور كما أفعل |
| Ben arkadan dolaşacağım ve hep yaptığım gibi kontrolü elime alacağım. | Open Subtitles | سوف أدور الى الخلف لأستعيد التحكم فى الموقف كما أفعل دائماً |
| Benim bir şey yaptığım yok. Çatıdan düştün, o kadar. | Open Subtitles | أنا لم أفعل أي شيء أنت سقطت من على السطح |
| Okulu bitirip kendi yağımla kavrulmaya başladıktan sonra yaptığım ilk şeylerden biri gidip anneme elektrikli bir sıkacak almak oldu. | Open Subtitles | بعد أن أنتهيت دراستي وبدأت في شق طريقي بمفردي واحدة من اول الآشياء التي فعلتها هو شراء عصارة كهربائية لآمي |
| Benim onun için yaptığım 5 şey bulamış. Tüm hayatında. | Open Subtitles | .إنه لا يفكر حتى بخمسة أشياء فعلتها له في حياته |
| Tüm yaptığım Tanrı'nın iradesi ve her zaman Tanrı'nın isteği dışında bir düşünceyi kalbime ve aklıma sokmaması için dua ediyorum. | Open Subtitles | ما أقوم به هو إرادة الرب وصلاتي دائما فهو لن يسمح بأن يدخل قلبى أو عقلى أى فكر من غير مشيئته. |
| Yapmam gerekeni yaptığım için gerçek büyücülüğün ne olduğunu bilmediğimi mi sanıyorsun? | Open Subtitles | أتَعتقدين أنّني لا أَعْرفُ ما السحرَ الحقيقيَ فقط لأنني أقوم بعملي هذا؟ |
| Makama geldiğimden beri yaptığım bu oldu. Bugün yaptığım bu. | Open Subtitles | هذا ما اصنعه منذ اتخذت مكتبي وهذا ما افعله اليوم |
| Bunu ona yaptığım son iki ziyaretten sonra kendine yaptığını söyledi. | Open Subtitles | قالت بأنها فعلت ذلك بنفسها بعد أن قمتُ بزيارتها مرة أخرى. |
| - Tüm yapman gereken çeneni kapalı tutmaktı. - Tüm yaptığım gerçeği söylemekti. | Open Subtitles | كل ما عليك فعله هو ابقاء فمك مغلقا كل مافعلته هو قول الحقيقة |
| Bütün gün tek yaptığım yargıç Joe Brown'ı izleyip üzerime pislemek. | Open Subtitles | كل ما اقوم به طوال اليوم مشاهدة القاضي جوي براون والتبول |
| yaptığım en iyi şey. O zamandan beri belaya bulaşmadım. | Open Subtitles | أفضل شيءِ عملته ابدا لم تحصل مشاكل منذ ذلك الوقت |
| Tek yaptığım küvetimde yıkanmanı yasaklamaktı. Orantılı cevap ilkesine ne oldu? | Open Subtitles | كلّ ما فعلتُه كان حظركَ عن مغطسي ماذا حدث للردود المتناسبة؟ |
| yaptığım tek şey senin için saçına vericileri sürmek oldu. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي فعلتهُ هو أنني مسحتُ شعركَ بمرهم المُرسلات |
| Bu kesinlikle şimdiye dek yaptığım en çılgınca şey olacak. | Open Subtitles | هذا بالتأكيد أكثر الأمور جنوناً التي قد أفعلها في حياتي |
| Bak, yaptığım şey yanlış biliyorum, fakat arkamı dönebileceğim tek kişi sensin. | Open Subtitles | أعلم ان ما فعلته كان خطأ لكنك الوحيد الذي يستطيع القيام بذلك |
| Bu benim kristal bir bahçe yaptığım bir kimya deneyidir. | TED | إنها تجربة كيميائية حيث صنعت حديقة من البلورات. |
| Bana harçlığımı gönderdiğin her ay, ben de sana yaptığım resimleri göndereceğim. | Open Subtitles | كل شهر عندما ستعطيني الرخصة سارسل لك كل الرسمات التي قمت بانهائها |