ويكيبيديا

    "أفضل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • daha iyi
        
    • tercih ederim
        
    • en iyi
        
    • iyisini
        
    • daha güzel
        
    • iyi olur
        
    • iyi bir
        
    • yeğlerim
        
    • kadar iyi
        
    • daha iyidir
        
    • çok daha
        
    • en iyisi
        
    • en güzel
        
    • daha iyiye
        
    • daha da
        
    Sonuçta o bir hayal, yapabileceği daha iyi şeyler var. TED لقد كان حلماً، بحق المسيح، كان عنده أشياء أفضل ليفعلها.
    Ve yerimin sadece Batı'da ya da Afrika'da olmadığını öğrendim, ve hala kimliğimi arıyorum, ama Gana'nın demokrasiyi daha iyi uyguladığını gördüm. TED لقد تعلمت بأن مكاني ليس هو في الغرب أو في أفريقيا، ولازلت أبحث عن هويتي، لكني رأيتُ غانا إنشات ديمقراطية بصورة أفضل.
    Aslında, bu öğleden sonra olanların hepsini unutmayı tercih ederim. Open Subtitles فى الواقع , أفضل أن أنسى كل ما حدث اليوم
    Aslında, bu öğleden sonra olanların hepsini unutmayı tercih ederim. Open Subtitles فى الواقع , أفضل أن أنسى كل ما حدث اليوم
    Sadece bazı ülkeler serbestleştirme... ...veya düzenleme olmaksızın ... ...cazip yatırımların ve ticari teşvikin... ...en iyi yol olduğuna inanıyorlar. TED بعضهم عبارة عن بلدان تؤمن بأن إزالة التشريع أو عدم وجود التشريعات هو أفضل طريقة لجلب الاستثمارات و الترويج للتجارة
    Gerçekte önem arz eden şey: Gayret ederseniz düzenli olarak yapabileceğinizin en iyisini yapmak için, sonuçlar olması gerektiği şekilde olacaktır. TED هذا هو ما يهم حقاً: إذا بذلت جهدا لفعل أفضل ما تستطيع بصورة دائمة، فان النتائج ستكون كما ينبغي أن تكون.
    Bu 'güzel', 'daha güzel', 'en güzel' ile aynı şey değildir. TED هذا ليس نفس الشيء عندما نقول جيد أو أفضل أو الأفضل.
    Ne kadar çabuk olursa, o kadar iyi olur deyim yerindeyse. Open Subtitles حسنا كلما أسرعنا كلما كان ذلك أفضل وهذه عبارة مبتكره منى
    Bunun için daha iyi bir yol olmalı diye düşündük TED لذلك قلنا، يجب أن يكون هناك طريقة أفضل للقيام بذلك.
    Ama Márquez'de ise öyle değildir. O, çevirmenlerin versiyonlarının kendi versiyonundan daha iyi olduğuyla övülmüştür. Ki bu, harika bir iltifattır. TED ولكن الأمر لا يكون كذلك مع ماركيز والذي أشاد بترجمات أعماله على أنها أفضل من أعماله الأصلية، وهي مجاملة رائعة منه.
    Düşünün, Kenya'nın ortasında cep telefonlu bir Masai savaşçısının, 25 yıl önce Başkan Reagan'dan daha iyi mobil iletişimi var. TED فكروا فيها، أن هاتف نقال محارب الماساي في وسط كينيا لديه ارسال جوال أفضل من الرئيس ريجان قبل 25 سنة.
    Senin daha iddialı ve dehandan daha emin olmanı tercih ederim. Open Subtitles أفضل لو كنتَ متعجرف أكثر، لو كنتَ واثق أكثر في موهبتك
    Bilinçli kalmayı tercih ederim, böylece baştan çıkarma hamlesini görürüm. Open Subtitles أفضل أن أبقى واعيه. هكذا أشاهد مباشرة محاولات إغواء الفتاه.
    Bugün birine ateş edeceğim ve bu kişinin sen olmasını tercih ederim. Open Subtitles أنا أرغب في أن أردي أحداً اليوم, و أفضل لو كان أنت.
    en iyi ve büyük gönüllü çalışmalardan biriydi. dünyadaki herhangi bir hapishanelerde gerçekleşen. TED وكانت واحدة من أفضل وأكبر صور العمل التطوعي من أي سجن في العالم.
    Çıkıp da demokrasi kültürünün siyasi yapılanmada bugüne kadarki geldiğimiz en iyi nokta olduğunu söylemek radikallikle bir tutuluyor. TED للإلتفاف حول قول أنني أؤمن بأن ثقافة الديمقراطية هي أفضل ما وصلنا إليه كصورة للتنظيم السياسي فهذا مقترن بالتطرف.
    İşte bu bir doktora projesinin sonucu, en iyi robot enstitülerinden birinden alınma. TED هذا ما انتهى إليه بحث دكتوراه من أحد أفضل المعاهد المختصّة في الروبوتات.
    Çünkü sen de benim kadar Koruyucu için en iyisini istiyorsun. Open Subtitles لأني أعتقد أنك تريدين ما هو أفضل للحامية بقدر ما أفعل
    Evet, İyi bir sezon geçirdim. ama daha iyisini bekliyorum. Open Subtitles آجل ، لقد كان موسماً جيداً لي وأتَطلع لموسم أفضل
    Çerokili kızıl derili bir hatundan daha güzel bir şey olmadığını sen söyledin. Open Subtitles لقت قلت بنفسك يا أبي أنه لا يوجد شئ أفضل من محاربة المرأة
    Kendine yardım etsen iyi olur. Görünüşe göre... ihtiyacın da var. Open Subtitles أفضل لك أن تساعد نفسك من منظرك، أنت محتاج للمساعدة أيضا
    Muhabirler içinse alan çalışması yapmak için iyi bir ortam sağlıyor. TED والفائدة للمراسلين هي أن تغطية البحوث الميدانية من أفضل الأعمال المتاحة.
    İngiltere'nin kıskanç düşmanının yeğeni yerine bir hizmetçiden çocuk peydahlamanı yeğlerim. Open Subtitles أفضل وغدا تنجبه خادمة على مضاجعة ابنة أخت ملك عدو غيور
    ancak bu demek değildir ki daha fazla seçim bazı seçimlerden daha iyidir. TED لكن لا يتبع ذلك أن وجود خيارات أكثر أفضل من وجود ختارات محدودة.
    Bir şeyi daha fazla yaptıkça, çok daha iyi hâle gelirsiniz. TED كلّما يزداد قيامك بأمر ما، بشكل غير متناسب كلما أصبحت أفضل.
    Sicili doğruysa çok iyi bir pilot, belki de en iyisi. Open Subtitles إن كان السجل صحيحاً, فهو طيار بارع ربما من أفضل طياريهم
    ama daha çok tartıştıkça ve tartışmada daha iyiye gittikçe daha çok kaybettim. TED لكن كلما جادلت أكثر، كلما أصبحت أفضل في المجادلة، و كلما خسرت أكثر.
    Ve daha da iyisi, çok büyük bir alan içerisinde, üç haftalığına herkesin bu ilacı alması durumunda neler olabileceğini hayal edin. TED و أفضل من ذلك، تخيلوا ماذا سيحدث إذا فى مساحة واسعة، كل شخص سيتناول هذه العقاقير، هذا العقار، لمدة ثلاثة أسابيع فقط.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد