ويكيبيديا

    "أمي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Anne
        
    • Annemle
        
    • Anneciğim
        
    • - Annem
        
    • annemin
        
    • anneme
        
    • annemi
        
    • annemden
        
    • annem bir
        
    • benim annem
        
    • annem de
        
    • annem ve
        
    • annem beni
        
    • ve annem
        
    • Lucas
        
    Ah, Anne, biliyorum korkunç biri olduğumu düşünüyorsun, ama siyahlar içinde olmaya dayanamıyorum. Open Subtitles أعلم أنك ستظنين أني فظيعة يا أمي لكني لا أحتمل الظهور مرتدية السواد
    Sadece orada otur Anne ve gidene kadar bir kelime bile etme. Open Subtitles فقط عليكِ الجلوس يا أمي و لا تتكلمين أيّ شيء لحين رحيليّ.
    Anne, oturma odasında seninle konuşmak isteyen iki adam var. Open Subtitles أمي ، هناك رجلان في صالة الإستقبال يريدون الكلام معك
    Kendime köpükten elbise yapacağım. Sen de çıplak banyo yapıyorsun değil mi Anne? Open Subtitles سأصنع لنفسي بدلة من الفقاعات هل تستحمين وأنتِ عارية أيضاَ يا أمي ؟
    Seni gördüğümüz için mutluyuz Anne. Burada olduğumuz için değil. Open Subtitles نحن سعداء لرؤيتك يا أمي ولكننا لسنا سعداء لكوننا هنا
    -Evet. Evet Anne. İnsanın, ailesine böyle bir şeyi söylemesi zor. Open Subtitles أجل, بالفعل يا أمي يا إلهي, هذا أصعب شيء لأخبار الوالدين
    Tabi hala onun J. F. Kennedy olduğunu düşünüyor. Anne, bilmen gereken... Open Subtitles طبعاً، هي تظنه من آل كينيدي متخفياً أمي يجب أن تعلمي هذا
    Anne, okulda coğrafya törenimiz var ve ben hangi eyaleti temsil edeceğimi bilmiyorum. Open Subtitles أمي ، لدينا مسابقة مسرحية للجغرافيا بالمدرسة ولا أعرف أي ولاية أتنكر بها
    Senden bıktım, Anne. Sadece bıkmadım aynı zamanda kızgınım da. Open Subtitles أنا منزعج منك يا أمي ليس فقط منزعج ، غاضب
    - Eğer erkek olsaydın, seni var ya.. - Yeter! Anne! Open Subtitles لو كنتي رجلا ، لكنت ضربتك يكفي يا أمي , فريد
    Anne, baba, bana inanmalısınız. Burada doğru bir şey yaptım. Open Subtitles أمي أبي يجب أن تصدقونني أني فعلت الشيء الصحيح هنا
    Ama Anne, bina planına göre kulüp evinde halı olmalı! Open Subtitles لكن يا أمي مذكور بالمخطط أننا نحتاج لبساط في النادي
    Özür dilerim Anne. Tünelden geçiyordum ve cep telefonum çekmiyordu. Open Subtitles آسف أمي ، كنت أقود خلال نفق، وهاتفي لم يعمل
    Tanrı bahsediyorum ben Anne, hiç böyle bir şey yapmayacağım. Open Subtitles الإله الذي أخبرتني أمي عَنهُ، مستحيلٌ أن يفعل شيئاً كهذا
    - İçeriden gel! İrfan, lütfen. - Merak etme Anne. Open Subtitles ادخل يا إيرفان أرجوك لا تقلقي يا أمي أنا قوى
    Dur bir dakika Anne. Bu Skramisor kartının değeri nedir? Open Subtitles حسنا انتظري لحظة أمي ما قيمة بطاقة السكراميسور هذه ؟
    Hadi ama Anne. Fransız yemekleri o kadar kötü değildir. Patates kızartması ısmarla. Open Subtitles بالله عليك أمي الطعام الفرنسي ليس بذلك السوء ، فقط أطلبي رقائق شيبس
    Ama bunlar, her yıl doğum günümde ortaya çıkıyorlar Anne. Open Subtitles ولكن تلك تظهر كل عام في عيد ميلادي يا أمي
    Onunla çıkmaya devam edeceğim, Anne. Yapabileceğin hiçbir şey yok. Open Subtitles سأبقى أواعده يا أمي ولا يمكنك أن تمنعيني عن ذلك
    Fakat yolculuğumun, büyüten ve rahatsız edici tek bölümü Annemle evdeki hayatım değildi. TED لكن حياتي مع أمي في البيت لم تكن الجزء الوحيد الشاق في حياتي.
    ANNECİĞİM, TEDDY SİZİ VE TEDDY'İ SEVDİĞİMİ YAZMAMA YARDIM EDİYOR. Open Subtitles أمي العزيزة، يساعدني تيدي لأكتب لك أنني أحبك و تيدي.
    - Annem, hep tedbirli ol der. - Bunu nereye istiyorsun? Open Subtitles ـ أمي دائما تقول كن مستعداً ـ أين تريد هذا ؟
    Ve annemin anlamadığı şey ben birleşik süper bir meslek icat etmeye çalışmıyordum. TED ولكن ما لم تدركه أمي أنني لم أكن أحاول اختراع مهنة خارقة مركبة.
    Bunun dışında anneme, onu meşgul etmesi için bir proje verdim. TED وأعطيت أمي أيضًا مشروعًا تعمل عليه حتى تنشغل فيه وتفكر به.
    YB: Benim annemi korkutansa burada görülen, tehlikeli gençlik modasıydı. TED ي.ب. : ما أزعج أمي هي أزياء الشباب الخطيرة هذه
    Ben, ilk özel öğretmenimden, annemden ilham alırken; bu da ben Stanford Üniversitesi'nde 200 öğrenciye Yapay Zeka'ya Giriş dersini öğretirken. TED هذا أنا يجري إلهامي بواسطة معلمي الأول أمي وهذا أنا أقوم بتدريس مقدمة الى الذكاء الاصطناعي ل200 طالب في جامعة ستانفورد
    annem bir canavardı fakat o oğullarının akli yetersizliğini kaldıramadı. Open Subtitles كانت أمي فظيعة , لكنها لم تربي أولاد ناقصي عقل
    benim annem orospu değildi ama iş olmadan aş olmayacağını bilirdi. Open Subtitles أمي لم تكن عاهرة أيضاً إذا لم تعملي فلن أستطيع إعالتك
    Ama bazen annem de hazırlıyor. O zaman ne olacak? Open Subtitles لكن أحيانًا أمي تعدُ لي صندوق غداء، عندها ماذا سيحدث؟
    annem ve krek kokain bağımlısı akrabalarımla beraber Oakland, Kaliforniya'da büyüdüm. TED نشأت في أوكلاند، كاليفورنيا، مع أمي وأفراد أسرتي المدمنين على الكوكايين.
    Eğer benim odam böyle gözükseydi, annem beni üç gün odama hapsederdi. TED إذا كانت غرفتي في منزلي بهذا الشكل لكانت أمي حبستني ثلاثة أيام
    ve annem son nefesini verirken tam zamanında gelip uyandırdılar TED كما علموا أن يحضروا ويوقظوني لكي أحضر أنفاس أمي الأخيرة.
    Annemle tekrar biraraya gelmeniz gerçekten harika oldu, Andy. Teşekkürler Lucas. Senin de yakında evleniyor olman gerçekten harika. Open Subtitles أظن بأن إجتماعك مع أمي هو رائع جداً، آندي أظن بأن إقدامك على الزواج هو أمر عظيم

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد