ويكيبيديا

    "اجل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • için
        
    • - Evet
        
    • mi
        
    • Tabii
        
    • Aynen
        
    • yüzünden
        
    • aşkına
        
    • Doğru
        
    Bulmayı seviyorum, giyinmeyide ve şu sıralarda da, her durum için farklı renkli ve çılgın kıyafetlerin fotoğraflarını çekip blog yazıyorum. TED انا احب ان ارتدي و أجد ملابس جديدة ولاحقاً تصوير وتدوين ونشر عدة ألوان من الملابس الجنونية من اجل مناسبة واحدة
    Ay'a bakmak için dünyanın ilk teleskopunu kullanan ve ay hakkında bildiklerimizi değiştiren TED وسوف أبدأ مع جاليليو والذي استخدم التلسكوب الاول من اجل النظر الى القمر
    Paranın yarısını almak için. Böylece sana güzel gözükmek için elbiseler alabilecektim. Open Subtitles لكى احصل على نصف المبلغ, لأتمكن من العناية بمظهرى من اجل اسعادك
    - İçine gerçek çay koyabilir miyim? - Evet, koyabilirsin. Open Subtitles هل يمكننى ان اضع شاى حقيقى فيه اجل شاى حقيقى
    Haklarımız için mücadele edeceğiz, bunun için yeterli paramız da var. Open Subtitles سنقاتل من اجل حقوقنا حتى النهايه المره ولدينا المال لنفعل ذلك
    Hızlı arabalarla ilgili bir yol filmi çekmek için yer arıyordum. Open Subtitles لقد كنت استكشف المواقع من اجل فيلم يتحدث عن السيارات السريعة
    - Hepsi bu silahlar için mi? - Başka bir sebebi yok. Open Subtitles كل ذلك من اجل بنادق مسروقة انها تساوي له اكثر من ذلك
    Dolayısıyla, kendim için, annem için... büyükannem, babam, amcam ve kamu yararı için... seni ve kardeşini öldürmek zorundayım. Open Subtitles لذا من اجلي و من اجل امي .. ِ جدتي ، ابي ، عمي و من اجل ذلك ..
    Komutan, şehirde yakalanmaları için Chicago polisiyle... temas kuracağını bildirdi. Open Subtitles القوات البحريه اعمناها ان تشترك في المطارده من اجل الاعتراض
    Bu köpek, içindeki o hastalıklı kısmı çıkartabilmemiz için elimizdeki tek silah! Open Subtitles هذا الكلب هو السلاح الوحيد الذي لدينا من اجل اقتلاع هذا المرض
    Ayrıca KGB seni kaçırmasın diye, seni korumak için. Sakin ol dostum. Open Subtitles ايضا لمنع مخابرات السوفيت من اختطافك انهم من اجل حمايتك استرخ ياصديقي
    Pasifik Haber Ajansından fotoğraf başına 15 dolar için mi? Open Subtitles من اجل 15دولار احصل عليهم من وكالة اخبار باسيفيك نيوز؟
    Hayır, Güvenliğin açısından arabada olman senin için en iyisi. Open Subtitles لا ، من اجل الأمان سيكون أفضل إذا أخذنا الحافلة
    İnsanlar bunun için ölüyor bir kol ve bacak takmamıza gerek yok. Open Subtitles الناس يموتون من اجل منتج كهذا والشيء الجميل انه لن يتطلب جهداً
    Programımın fotokopileri için, sürekli fotokopi odasına gitmenin nedeni nedir? Open Subtitles لماذا تذهبين الى غرفة التصوير من اجل اخذ نسخ لجدولي؟
    Her zaman yeni deneyimler için geceleri gözlerimi açık tutarım. Open Subtitles فانا دائما ما اترك ليالى مفتوحة من اجل هذة المناسبات
    Bir kıza götürmeyi teklif eden ve bunun için araba çalan birisin. Open Subtitles النوع الذى يعرض على فتاة توصيلها، ثم يسرق سيارة من اجل هذا.
    - Evet. Sağlık denetim ekiplerinin burayı ziyaret ettiklerini pek zannetmiyorum. Open Subtitles اجل ولكنني اشك أن يكون هناك مفتشا قد جاء الى هنا
    Evet Tabii. Zaten 18 yaşındaki tüm erkekler beklemek isterler. Open Subtitles اجل, صحيح لأن كل الشباب ذوي 18 عاماً يريدون الانتظار
    Tatmin edici dersek, evet, Aynen bir şifreyi kırmak gibi, ancak genelde vahşice katledilmiş birine bakarken,... biraz karışık. Open Subtitles إنه عمل مرضي, اجل أشبه بفك الرموز و لكن بشكل عام عندما تنظرين إلى شخص
    Evet, bence de. Üstelik onun yüzünden pek kayak da yapamadım. Open Subtitles اجل , ويمكننى القول بأنى لم امارس الكثير من التزلج بسببها
    Para, pul ve yiyecek aşkına, amansız bir saldırıya hazırlıyor onları. Open Subtitles من اجل الطعام والغذاء قادهم الى مشروع ينطوى على جراة شديدة
    Doğru, buradan bir rehineci ve bir yetişkin kitapçısını görebiliyorum. Open Subtitles اجل ، من هنا يمكنني رؤية المتشردين و مكتبةٍ للبالغين

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد