ويكيبيديا

    "انظر" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Bak
        
    • baksana
        
    • Dinle
        
    • Gördün mü
        
    • bakıyorum
        
    • Hey
        
    • İşte
        
    • Şu
        
    • bakın
        
    • etrafa
        
    • Şuna bir
        
    Çok yakından Bak. Bu noktada bir tuhaflık fark ettin mi? TED انظر عن كثب أكثر. هل تلاحظ شيئًا مضحكًا في هذه النقطة؟
    Babasının kolay lokma olduğunu düşündüğü için düştüğü duruma Bak. Open Subtitles انظر ما الذى انتهى اليه الامر لاعتقاده ان ابيه لينا
    Bak Ali, sanırım artık sadece sıradan ve mutlu olacağım. Open Subtitles انظر يا على اريد فقط ان اكون رجل عادى وسعيد
    Bak sana ne yapıyorlar. Gazetede adın bile ç ıkmıyor. Open Subtitles انظر ماذا سببا لك ، حتى اسمك لا يظهر بالصحف
    "Tommy, Carlito'nun zenci olmadığı kesin. Ne biçim dans ediyor, baksana!" Open Subtitles تومي , كارليتو ليس زنجيا لعينا انظر الى طريقته في الرقص
    Bak, evlat tek... tek... tek başına gitmen gerektiyse, bıçak taşımalıydın. Open Subtitles انظر إن كان عليك ان تذهب لوحدك عليك ان تحمل شفرة
    Bana bakar mısın? Gömleğime Bak. Saçıma Bak, bir rezalet. Open Subtitles انظر الي , الى تنورتي , الى شعري فقد افسدته
    Kendimden memnunum! Ben de seni seviyorum, ama şuna Bak. Open Subtitles انا احبك كما انت ايضاً ، لكن انظر الى ذاك.
    Bak John, gerçekten çok üzgünüm. - Newsweek'ten. Hayır, ben, Bak... Open Subtitles انظر جون ان اسف حقا اريدك في شئ عن جريدة نيوزويك
    Bak, yarın gece sen ve ben gidip Groundhog Day seyrederiz. Open Subtitles انظر ليلة الغد، سنذهب انا و انت لمشاهدة يوم جرذان الأرض.
    Şuna Bak. Bir silah. Bu bir kovboy şapkası mı? Open Subtitles انظر لهذا، إنه مسدس هل هذه قبعة راعي البقر ؟
    Bak dostum, huzursuzluk çıkarmak istemiyorum. Parasını öde ya da yerine koy. Open Subtitles انظر يا رجل ، لا أريد مشاحنات ادفع ثمنه أو أعده لمكانه
    Bana Bak, kar tanesi, benim zencilerden öğrenecek bir şeyim yok. Open Subtitles انظر يا قطعة الثلج ليس هناك ما اتعلمه من خادم زنجي
    - Kızlara Bak! Tatlım, yeni arabamla tura ne dersin? Open Subtitles انظر الى السيدات اتريدون الذهاب في جولة في عربيتي الجديده؟
    - Bak, emin değilim... - Oh, emin değilmiş. Afalladım. Open Subtitles انظر انا لست متأكدا اوه انه غير متأكد انا مندهش
    Bebeğini besleyen Şu kadına bir Bak pis, iğrenç, bir kafe köşesinde. Open Subtitles انظر إلى هذه المرأة التي تطعم طفلها، بهذا اللحم الدهني الرخيص المقرف
    Şuna Bak. 15 birim, Mountain View. Lanet şeyler çalındı. Open Subtitles انظر لهذا, 15 وحدة تطل على الجبل وتمت سرقة أوراقها
    Bana Bak, Lloyd, bu sefer aptalca davranıp fırsatı kaçırmayalım. Open Subtitles حسنا لويد انظر هذه المرة لن نكون اغبياء ونضيع الفرصة
    Oh, evet, öyle. Bu kaleme çok para ödedi. Şimdi bir Bak şuna. Open Subtitles نعم انه هو لقد انسكب منه الكثير من الحبر و الان انظر اليه
    Herife baksana! Eğer ona hanım evladı dediğini öğrenirse ayağını yüzüne siler. Open Subtitles انظر إليه، لايعرف ما الذي تقوله، وإلا كان سيمسح قدميه في وجهك
    Dinle, kimin neyi yediği ya da neyi ısıramadığı fark etmez. Open Subtitles انظر, لا يهم من أكل ماذا أو من لم يأخذ قضمة
    - Sağ kolunun altından, efendim. - Gördün mü, planlamış. Open Subtitles تحت الذراع الأيمن ، سيدى انظر ، انه يعتزم ذلك
    Aslında, bir daha gerçekten moral çöküntüye uğradığınızda, aynaya bakın ve kendinize bakıp, merhaba, burada bir yıldıza bakıyorum diyebilirsiniz. TED لذلك في المرة القادمة عندما تكون محبطاً انظر في المرآة و تستطيع القول لنفسك، مرحبا أنا أنظر إلى نجم هنا
    Hey, haydi, dostum. Bak, kimse doğru dürüst düşünemiyor. Biz bir aileyiz. Open Subtitles بربك يا رجل، انظر لا أحد يفكر بشكل مستقيم نحن عائلة، صحيح؟
    Baban öyle oturuyor işte. baksana şuna. Bir işe yaramıyor. Open Subtitles أبوك يجلس هناك فقط ، انظر إليه انه بلا فائدة
    Elbisesi tam bir paçavra, bir de Şu ayakkabılara bakın. Open Subtitles انظر إلى هذه الثياب الرثة و انظر إلى تلك الأحذية.
    Doğaya bakın, büyüme harika bir şey, yaşamın sağlıklı kaynağı. TED نعم، انظر إلى الطبيعة والنمو شيء رائع، ومصدر صحي للحياة.
    O sırada ofise yeni taşındıklarını düşünerek etrafa bakınmaya başladım, ama kutu görmedim. TED فبدأت انظر باحثة عن صناديق نقل الاثاث، معتقدة انهم قد انتقلوا للتو الى هذا المكان، ولكنني لم اجد أياً منها.
    - Umarım bu sandalyeler yeter. - Şuna bir Bak! Bu... Open Subtitles أتمنى أن يكون عندى أماكن خالية انظر الى هذا انه ..

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد