Şöyle söyledi -- Burada alıntı yapıyorum -- Hiçbiriniz bu elementi Henüz keşfetmiş değilsiniz. Bu arada yakında ona bir isim vereceğim. | TED | وانا هنا إعيد صياغة المعنى .. هو يقول صحيح أن العالم لم يكتشف بعد هذا العنصر حتى اليوم ، ولكني سوف اسميه |
İşte bu, Henüz bizim bile düşünmediğimiz şeylerde hiçbir şey söylememektir. | TED | هذا ناهيك عن الأشياء التي لم تخطر على بال أحد بعد. |
Hayvan çalışmaları Henüz başlamadı, ancak yakında bazı aşılar için başlayacaktır. | TED | لم تبدأ بعد الدراسات في الحيوانات، لكنها ستبدأ قريبًا للقاحات محددة. |
Ya atletler için ölümlerinden sonra beyin bağışı yapmaları normal olsaydı? | TED | ماذا لو أصبح الأمر اعتياديًا للرياضيين أن يتبرعوا بأدمغتهم بعد موتهم؟ |
Ve,yıllık tatilierindeki işsizliği... ...bırakan madenci grupları... ...dağ boşaltıldıktan sonra devam ettiler. | TED | وشركات الفحم فقط تنتقل بعد إفراغ الجبل، تاركة بطالة أكثر في أعقابها. |
Veya hemen sonrası, Han Hanedanı, hala 2000 sene öncesi. | TED | وجاءت بعد ذلك حقبة سلالة الهان وايضاً منذ 2000 عام |
Yalnızca Henüz bunun farkında değil. - Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun? | Open Subtitles | ـ لكنه لا يعرف هذا بعد ـ كيف يمكنك أن تكون متأكداً؟ |
Sinirlerim hâlâ bozuk da ondan. Henüz her şeyin üstesinden gelemedim. | Open Subtitles | لأن اعصابى مازالت متوترة, فانا لم اتعافى من كل شئ بعد |
Lütfen, madam biraz sakin olun. Henüz saat 10:00 olmadı. | Open Subtitles | أرجوك، يا سيدة لا تتحمّسي كثيراً إنها ليست العاشرة بعد. |
Belli şeyleri gizliyorsun ama Henüz onların ne olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | أنت تخفي أشياء معيّنة لكن لا أدري بعد ما هي |
Burada orayı Henüz ele geçirmediğimizi gösteren bir harita var. | Open Subtitles | لدى خرائط هنا تفيد بأننا لم نحتل هذا المكان بعد |
Burada Henüz kimsenin ölmeye vakti olmadı. Hiç mezar olmadığını görebilirsin. | Open Subtitles | لم يتسنى لأحد الموت هنا بعد كما ترى لا مقبرة هنا |
Üç yıl sonra -- çok uzun süren programlama, diğer öğrencilerle laboratuvarda yapılan çalışmalar -- Kismet insanlarla etkileşime hazırdı. | TED | و هكذا بعد ثلاثة سنوات الكثير من البرمجة العمل مع طلاب اخرين في المختبر كيسميت كان مستعدا للتفاعل مع الناس |
Bir sene sonra, fotoğraflar Paris Belediye Binası'nin önünde sergilendi. | TED | بعد عام, تم عرض ذلك المعرض في قاعة مدينة باريس. |
Bush'un bağnaz sözleri, bir defalığına ağzından kaçırıp sonra geri aldığı sözler değildi. | TED | تعصب بوش لم يكن خطأ غير مقصود.. زلة لسان تراجع عنها بعد ذلك. |
Daha sonra bunun üzerine düşünürken, negatif enerjiyi hayatımdan çıkarmaya karar verdim. | TED | و بعد ذلك، كما فكرت فيها بشدة، قررت التخلص من الطاقة السلبية. |
ELA: Eğer hala deniz seviyesinin yükseldiğine ve atmosferik CO2 ve yerkürenin ısısının arttığına ikna olmadıysanız buna bakabilirsiniz. | TED | إ. ل. أ: إن لم تكونوا بعد مقتنعين، مستويات البحر ترتفع، وكذلك ثنائي أكسيد الكربون في الجو والحرارة العالمية. |
Sonunda, umutsuzluk içinde yaşlı bilge bir kadına danışmaya giderler. | TED | في النهاية ..بعد ان فشلت المفاوضات قرروا استشارة إمرأة عجوز |
Bazıları ise hala beraber vakit geçirmekten keyif alacaklar her ikisi de artık katı yiyecek çiğneyemedikleri zaman bile. | TED | وبعضهم سوف واصلون استمتاعهم بصحبة بعضهم البعض عندما لا يكون اياً منهم قادر على مضغ الطعام الصلب بعد الاَن |
Günün her saati, hayatınızın her günü, ölüm döşeğine girene kadar. -ki bu normalde olacağından 10 yıl daha sonra olacak- | TED | كل ساعة من اليوم، وكل يوم في حياتكم وصولا الى فراش الموت الخاص بكم والذي سيكون بعد عشر سنوات من المتوقع |
O olaylar, hâlâ bitirilmesi gereken bir domino etkisi yarattı. | TED | لقد كان لهذه الأفعال أثر متعدي لم ينته مفعوله بعد. |
Bu on yıl önce oldu. Ama o günden beri laboratuvarım omurilik yaralanması sonrası kurtarma için pragmatik bir yaklaşım sergiliyor. | TED | حدث هذا منذ أكثر من 10 سنوات ولكن منذ ذلك الوقت, اتبع مخبري المقاربة الواقعية للتعافي بعد حصول أصابة للعمود الفقري |
Tıpkı sizlerle benim aynı odada olmamız gibi, kilometrelerce uzakta olsa bile. | TED | كأنني وأنت في نفس الغرفة علي الرغم من كوننا علي بعد أميال. |
sonrasında genel skorlarını puanlamamızı sağlayan renk kodlu bir şablonumuz vardı. | TED | بعد ذلك نستعمل قالبًا ملونًا ما يسمح لنا بحساب نتيجتهم الكلية. |
Bu sonuçlar birkaç senelik çok sıkı çalışmanın ardından elde edildi. | TED | لقد حصلنا على هذه النتائج بعد عدة اسابيع من العمل المضني |
Ağ sayfamızda bir süre boyunca bu fotoğraf durdu ancak bu fotoğrafı koyduktan sonra, artık iş başvurularının olmadığını farkettik. | TED | كانت لدينا هذه على موقعنا لفترة، لكننا أكتشفنا بعد وضعها على موقعنا ، لم يتقدم أي شخص لوظيفة بعد ذلك. |
Bir ileri bir geri gittikten sonraki adım, son dönüm noktası olayların gelişmesidir. Ki her sunumda sonda olması gerekendir. | TED | إذًا، بعد تحركك بين الموجود وما يمكن، آخر شيء هو دعوة للعمل. والتي توجد بكل عرض تقديمي، ولكن في نهايته. |