Eğitime Çok daha az yatırım yapıyorduk, neredeyse yüzde 35' daha az. | TED | كان إنفاقنا جد ضعيف على التعليم، حوالي 35 بالمائة أقل على التعليم. |
Bu nedenle oğlumun o gün okulda öğrendiklerinden heyecan duyması beni Çok gururlandırmıştı. | TED | لذا كنت جد فخور بكون ابني متشوقا لما درسه ذلك اليوم في المدرسة. |
Bir mimar bulun, bir mimarı işe alın, daha iyi binaların, şehirlerin ve dünyanın inşası için bizimle çalışın, çünkü mesele önemli. | TED | جد مهندسا، استعمل مهندسا، اعمل معنا لنصمم بنايات أفضل، مدنا أفضل، وعالما أفضل. لأن المعايير عالية. |
Ve Gerçekten de bu tür doğudaki tüm yaprak döken ormanları zenginleştiren anahtar bir tür oldu, Mississippi’den Atlantik’e, Kanada'dan Körfez Akıntısı'na kadar. | TED | وكان حقا طيرا جد مهم أثرى كل الغابة المتأكلة بالغرب من المسيسيبي حتى المحيط الأطلسي ومن كندا نزولا حتى الخليج. |
Theresa'nın büyük babası 60 yıl bellboy'luk yaptı ve hiçbirşey çalmadı. | Open Subtitles | جد تيريسا كان عامل إستقبال طوال 60عاماً، ولم يسرق أي شيئ |
Öncelikle, tebrik ederim... her ne kadar dede olmak için Çok yakışıklı ve Çok genç olsam da. | Open Subtitles | أولاً .. مبـروك مع اني صغير جداً و وسيم لأصبح جد |
Dinleyin, Jed'in, Saint Agnes'a gelişi şerefine bir davet vereceğiz. | Open Subtitles | اسمع، نحن على وجود استقبال صغير للترحيب جد لسانت أغنيس. |
Burada Çok garip bir gerçeklik baskı izi sendromu mevcut. | Open Subtitles | .هناك نوع جد غريب من النزيف خلال الواقع يحدث أمامي |
- Tatlım Çok üzgünüm. - Ben de Çok üzgünüm. | Open Subtitles | ــ عزيزتي ، أنا جد آسفة ــ أنا آسفة أيضا |
İşini Çok ciddiye alan sersem aktörleriniz beni ayaklarının altında eziyorlardı. | Open Subtitles | كنت سوف ادهس بسبب هؤلاء الممثلين الاغبياء دول وخدنها جد اوى |
Sistematik olarak kullanabileceğiniz etkili yöntemler bulun, zevk alacağınız bir şekilde bir süre boyunca bunları uygulayın. Poliglotlar bu şekilde yıllar içinde değil aylar içinde dil öğreniyorlar. | TED | جد طرق فعالة تستطيع استخدامها بشكل منظم لمدة من الزمن بطريقة تستمتع بها، وهذه هي الكيفية التي يتعلم بها متعددي اللغات اللغاتَ في شهور، وليس في سنين. |
Kiara'yı bulun. Aslanları toplayalım. | Open Subtitles | زازو، جد كيارا نحن سنجمع اللبوات تحرك الآن |
Rebecca Payne'i bulun. Hope Memorial Hastanesi'nin Yöneticisi. | Open Subtitles | جد ريبيكا بان، مشرف إداري مستشفى الأمل التذكارية |
Bilmedikleri şeyler hakkında gelip konuşan bilim insanlarıyla görüşmek, benim için Gerçekten ilginç bir dönemdi. | TED | وقد كان بالنسبة لي وقتا جد ممتع لالتقاء بعلماء آخرين جاءوا وتحدثوا حول ما لا يعرفونه. |
Benim büyük büyük dedem, üçüncü kontun en genç oğluydu. | Open Subtitles | جد جد جدي كان الإبن الأصغر للإيرل الثالث يا إلهي. |
Umarım 10 yıl sonra Haley bir sürü platin albüm kazanır... babam nasıl iyi bir dede olacağını öğrenir... annem hayatta ve ayık olur... ve de inşallah oğlumun etkili bir top sürüşü olur. | Open Subtitles | أتمنى من هايلي أن تنتج البوم خلال 10 سنين أبي يتعلم بأن يكون جد طيب وأمي تكون على قيد الحياة وغير ثملة |
Avukatını aramalısın Jed. | Open Subtitles | هل حصلت على استدعاء المحامي الخاص بك، جد. |
Tamam, yeter bu kadar çocuklar. Zaten burada olmak için fazla gençsiniz. | Open Subtitles | هذا يكفي يا أطفال، أنتم جد صغيرين لتكونا هنا على أية حال |
Eduardo'nun büyük büyükbabası -- Patería de Sousa -- bu işe 1812'de başlamış. | TED | حيث كان جد ادواردو بارتيرا دي سوزا يفعل ذلك منذ العام 1812 |
Annemin dedesi Avustralyalıymış ve annem yazları, yani oranın kışında, onu ziyarete gidermiş. | Open Subtitles | جد أمي كان استرالي و كانت تقضي صيفها , يتزامن مع شتائهم بزيارته |
Hayır, Cidden, Stooge, dalga geçmiyorum. Her zaman okurum. | Open Subtitles | عن جد ياستوج، أنا لا أكذب ولا أمزح طوال الوقت |
Evimiz, annemin dedesinin, dedesinin dedesi bin yıl önce okyanus ötesinden geldiğinden beri onun ailesine aitmiş. | Open Subtitles | عشنا فى بيت عائلة أمى بيت جد جد جدها الذى جاء عبر المحيط قبل حوالي ألف سنة |
İhmalkarlık, kötüye kullanma, sübyancı büyükbaba, alkolik anne. | Open Subtitles | اهمال ، سوء معاملة جد شاذ جنسياً ام مدمنة خمور |
Bugün kromatografi laboratuarı var. Çalışma arkadaşınızı bulup dörtlü gruplar oluşturun. | Open Subtitles | سوف ندرس الرسم البيانى اليوم لذلك جد شريكا وإنقسموا لاربع مجموعات |
Ama Çok daha farklı olabilir, çünkü bu, devlet destekli tesislere erişimi olan tesisler konsorsiyumların Ciddi hizmet yatırımını teşvik edebilirdi. | TED | لكنه سيكون أمرا جد مختلف، لأن الوصول إلى تلك المرافق المدعومة من الدولة قد يحفز هذا الائتلاف للاستثمار بجدية في الخدمة. |
Annesini bulursan onu da bulursun. Güvendiği tek kişi o. | Open Subtitles | جد أمه، وحينها ستجده، إنها الشخص الوحيد الذي يثق به |