Gerçekten mi? Cennete elinizi kolunuzu sallayarak gireceğinizi düşünecek kadar salak mısız? | Open Subtitles | حقا انت جاهل لان تعتقد بأن السماء سترقص للفائز العائد الى السماء |
- Belki de o yüzden giremedim. - Gerçekten mi? | Open Subtitles | . ربما لذلك السبب لم يقبلونى .حقا لم تقبلى ؟ |
Gerçekten mi? Oh. Peki o zaman, bu bir acil durum değilse nedir? | Open Subtitles | حقا ً؟ حسنا, حسنا, إن لم يكن هذا طارئا ًإذا ما هذا ؟ |
Öyle mi? Son yakıtını da evi temizlerken kullanıyorsun ha? | Open Subtitles | حقا, تستخدم اخر كمية من البنزين لديك في العمل المنزلي |
Öyle mi? O zaman senin şu dövmeni bilmemem gerekir-- | Open Subtitles | حقا, اذا لم يكن على ان اعرف بهذا الوشم بداخلك |
- Hatta çoğu kişi ayırt edemiyormuş. - Sahi mi? | Open Subtitles | لا يستطيع الناس ان يميزوهما ابدا حقا لا يستطيعون ؟ |
Kendisi kişisel olarak, babanızın sadece masum değil, aynı zamanda da hayatta olduğuna inanıyor. Gerçekten mi? Holmes, babanızın kaçırıldığına inanıyor. | Open Subtitles | بأنه شخصيا يؤمن ليس فقط ببراءة والدك, ولكن بانه حىّ ايضا حقا ؟ هولمز يعتقد ان والدك مخطوف |
- Dana yumurtlama döneminde. - Gerçekten mi? Tekrar deniyor musunuz? | Open Subtitles | دانا فى مرحله التبويض حقا هل تحاولون ثانيا |
Gerçekten mi? Greg evlendi! Gel tatlım. | Open Subtitles | حقا , غريغ تزوج تعالي هنا عزيزتي , إجلسي هنا تماما |
- Bu şekilde çıkarırsan ikimiz de yanarız! - Gerçekten mi? | Open Subtitles | خذيه منى بهذه الطريقة و كلانا سنحترق حقا ؟ |
Tanrım Gerçekten mi, onu bu evden alıp tekrar üniversiteye götürebilir misiniz? | Open Subtitles | اوه , يا الهي , حقا , هل تستطيع ارجاعها الىالجامعةوانتخرجهامنبيتي؟ |
- Bu Amerikan malı Küba değil. - Gerçekten mi? | Open Subtitles | ــ ماذا بك , إنه صناعة أمريكية وليس كوبيا ً ــ حقا ً |
Gerçekten mi. Hani şu yüzme kıyafetleri giymiş olan güzel kızların olduğu yer mi? | Open Subtitles | حقا , هل هذا هو المتجر اللذي يتواجدن فيه هؤلاء النساء الجميلات في ملابس القفز السوداء ؟ |
Öyle mi? Çok kez eğlenceli olmak üzere. Çok daha eğlenceliyi mi kastettin? | Open Subtitles | اوه حقا , لنحصل على المزيد من المتعه انت تشعر كأنك ماركي مارك |
- Sadece bir kaç aydır buradayım. - Öyle mi? Evet. | Open Subtitles | انا لم أكن هنا سوى منذ عدة اشهر فقط حقا ؟ |
Aman Allahım, o zaman A.P.Y.'ye 8 bin dolar borcum var, Öyle mi? | Open Subtitles | يا إلهي، لذلك أنا حقا أدين للتحصيل ب 8 الاف دولار اليس كذلك؟ |
Sahi mi? Çünkü o fare suratla, zırt pırt farelerle karıştırılmışsındır. aslında hayır. | Open Subtitles | حقا ,لأن مع وجه الفأر هذا يتم تشبيهك بفأر بالخطأ في بعض الأحيان |
Sahi mi? Seni hiç acapella yapan bir kız olarak düşünmemiştim. | Open Subtitles | حقا , أنا لم أعرف أنك عضو في فرقة غناء صوتي |
Cidden mi, Farkında değildim... Başka gelecek var mıydı kaptan. | Open Subtitles | حقا لم اكن مدركاً ان اي شخص سيذهب يا كابتن |
Evet, bayılırdım onlara. (Gülüşmeler) Neyse, orada her zaman zevk, ilişkiler ve tabii ki seks üzerine yazılar olurdu. | TED | نعم، أحبها حقا. على كل حال، دائما ما كان هناك مقال عن المتعة و العلاقات و بكل تأكيد الجنس. |
İnanamıyorum! Ciddi misin? | Open Subtitles | أوه لا يمكننى أن أصدق ، أأنتى جادة حقا ؟ |
Fakat bizim laboratuvarda asıl yapmaya çalıştığımız şey bu hücrelerden gerçek dokular üretebilmektir. | TED | لكن ما نحاول القيام به حقا في مختبري هو هندسة أنسجة انطلاقا منها. |
Hadi ama, savcı. Elinden gelen bu mu? Sahiden mi? | Open Subtitles | هيا ايها المستشار أهذا كل ما لديك , حقا ؟ |
Siz gerçekten de... Hagwon Akademi broşürü için mi çekim yapıyorsunuz? | Open Subtitles | انتم ايها الناس حقا هل تصورون حقا الى دليل اكادميه هاوان؟ |
Güneşte kötü bir şekilde yandım ve aslında oradan olmadığıma ikna oldum. | TED | وحصلت على حروق شمس كبيرة، وكنت متيقنا أنني لست حقا من هناك. |
Başlayalı iki buçuk, üç ay oldu ve gerçekten çok eğlenceli gidiyor. | TED | بدأنا منذ شهرين و نصف أو ثلاثة أشهر, و الأمر ممتع حقا. |
Ergenlik gelmişti ve kız olmanın ne demek olduğuna dair bir fikrim yoktu ve gerçekten kim olduğumu bulmaya hazırdım. | TED | بلغت سن البلوغ، ولم تكن لدي أي فكرة ما كان يعني أن أكون بنتا وكنت مستعدة لاستكشاف ما كنت حقا. |
Şimdi, herhangi bir anneden olmasına rağmen, gerçekten bir feromon olabilir. | TED | الآن، لأن هذا من أي أم، يمكن أن يكون حقا فيرومونا. |
Üzgünüm Chandler, ama bu benim için gerçekten çok önemli. | Open Subtitles | أنا آسف، تشاندلر، ولكن هذا هو المهم حقا بالنسبة لي. |
Gördüğüm şeyi gerçekten hatırlamanın yolu gerçekte gördüğüm gibi kayıt etmekti. | TED | الطريق إلى تذكر ما رأيت حقا كان تسجيله كما رأيته فعلا. |