20. yüzyılda altı kıtada inşa edilen altı şehir merkezi. | TED | ست مدن رئيسية بُنيَّت على ست قارات في القرن العشرين. |
Neredeyse altı yıl, her Allah'ın günü, Elimde bir şey yoktu ancak posta kutumda red mektupları beni bekliyordu. | TED | إذن، طوال ست سنوات تقريبا، كل يوم، لم أكن أتوصل إلا برسائل الرفض التي كانت تنتظرني داخل صندوق البريد. |
Sonuç olarak bulduğunuz cevap altı ya da yedi basamaklı bir sayı olmalı. | TED | إذاً ستحصلون على جواب إما من ست خانات أو من الممكن سبع خانات. |
Sabahtan beri yarım düzine polis geldi. | Open Subtitles | أيجب ان يمر ست ساعات لتأتيني الشرطة هنا هذا الصباح |
O altılı bira için birkaç babunla kavga etmem gerekti. | Open Subtitles | اضطررت لأتشاجر مع حفنة من قردة البابون لأجل ست زجاجات |
Yani, hükumette değişiklik oldu. altı yıl sonra bütün yeni paralar ortadan kayboldu. | TED | فقد حدث تغير في الحكومة. وبعد ست سنوات كل هذه الأموال الجديدة اختفت |
Ama en önemlisi, bu köy, en yakın yola altı saat mesafede. | TED | ولكن الأهم من ذلك، هذه قرية تبعد ست ساعات عن أي طريق. |
Ve çok eğlenceliydi. Dört, beş ve altı yaşında çocukları kullandım. | TED | وقد كان ذلك طريفا. اختبرت أطفال أربع، خمس و ست سنوات |
Muhtemelen hiçbir fikriniz yoktu. Bu dünyanın etrafını altı kez dolaşmakla aynı. | TED | ربما ليس لديكم فكرة. أنها مثل قيادة السيارة حول العالم ست مرات |
altı yıl içinde tam anlamıyla dünyanın bunu fark etmesini sağladı. | TED | و في ست سنوات، قامت حرفياً بوضع هذا أمام وعي العالم. |
Arrowhead gölündeydik. Bundan altı yıl önceydi. Bir kulübemiz vardı.Kıştı ve çok soğuktu. | Open Subtitles | منذ ست سنوات,كان لدينا كوخ هناك لقد كان الجو شتاءاً و بارداً جداً |
İlk altı ay, parkın yakınındaki küçük bir evde yaşadık. | Open Subtitles | ومن اول ست أشهر عشنا في بيت صغير بجانب المنتزه |
Kabul etmeliyim ki pek umrumda olmayan bir kuralları var... ama görünüşe göre altı aya kadar falan değiştirilecek. | Open Subtitles | لازم اعترف ان فى دور واحد انا مش مهتم بيه بس على ما يبدو حيتغير فى ست شهورحاجه كده |
Kuzeye doğru altı adım, kayadan sola dön, sonra batıya doğru dört adım. | Open Subtitles | ست خطوات إلى الشمال، ثم يسارا عند الصخرة، ثم أربع خطوات إلى الغرب. |
altı gün, altı gece boyunca o sipere girdik çıktık. | Open Subtitles | عانينا من هذه القذاره لمده سته ايام و ست ليالى |
Konsolos Han, dışarıdaki bir araçta... kızınıza altı kalıp C-4 bağlanmış durumda. | Open Subtitles | ايها السفير هناك ست كتل من السى4 حول ابنتك فى سيارة بالخارج |
Altını bulalım, altı tanesi senin olsun ve ne istersen yap. | Open Subtitles | نجد الذهب.. وتأخذ أنت ست مكعبات ذهب تفعل بها ما تشاء. |
Neden altı sene bekleyip, ondan sonra jüride ki herkesi öldürsün ki? | Open Subtitles | اعني لماذا ينتظر ست سنوات ثم يقتل كل شخص من هيئة المحلفين |
Geriye en az yarım düzine olasılık kalıyor. | Open Subtitles | وذلك يترك لنا حوالى ست تفسيرات اخرى ممكنة. |
Bak, klozete altılı paket koydum. | Open Subtitles | لا, انظر, لقد وضعت لك ست علب في المرحاض. |
Telsiz sinyalleri. Yüz on sekiz derece, dört dakika, altı saniye doğu. | Open Subtitles | مجموعة إشارات لاسلكية ، 118 درجة أربع دقائق ، ست ثواني شرقاً |
Ian'ı muhtemelen altılık bira paketi karşılığında içeri almıştır. | Open Subtitles | فربما يدخل ذلك الشاب في بيته مقابل ست علب |
Bir polis memuru, Alti kadina tacizde bulunmus ve siz bunu önleyebilirmissiniz. | Open Subtitles | ست نساء معتدى عليهن جنسيا من قبل شرطي وكان بإمكانكم منع هذا |
Dördüncü günde 5 harf yaparız ve altıncı günde de 7 harf. | Open Subtitles | ست وعشرون رسالة يمكننا كتابة 5 رسائل يومياً لمدة 4 أيام ثم 6 رسائل فى اليوم الخامس |