Bu mücadele; ahlâksızlığa, günaha, cazibeye, şehvet ve aç gözlülüğe karşı bir mücadeledir. | TED | هو صراع مع النفس، نضال ضد السوء والخطيئة والاغراء و الشهوة و الجشع. |
Hedefler önemlidir, eylem odaklıdır, ilham vericidir ve belirsiz düşüncelere karşı aşı gibidir. | TED | والأهداف تكون ذات مغزى، عملية المنحى، ملهمة، نوع من اللقاح ضد التفكير الغامض. |
- Bunu düşünme bile. - Bu, talimatlara aykırı değil mi? | Open Subtitles | . لا تفكر في الموضوع حتى أليس هذا ضد التعليمات ؟ |
Bu, kurallara aykırı. Bay Soneji bunu daha iyi bilir. | Open Subtitles | هذا ضد الإجراءات السيد سونجى يجب أن يعرف بشكل أفضل |
Uzun zamandır kocam dediğiniz adam aleyhine ifade vermek istiyor musunuz? | Open Subtitles | هل يمكنك القيام بالشهادة ضد الرجل الذى كنت تدعينه زوجك ؟ |
Herhangi bir şeyin yanında ya da karşısında olmamanız mümkün olabilir mi? | TED | هل يمكنكم أن تكونوا لا مع أو ليس ضد أى شيء ؟ |
Açık açık söylemek gerekirse, Amerika'daki politik olanaklar Zeki ve dürüst insanların aleyhinedir. | TED | بصراحة، الفرص السياسية الامريكية.. ..ضد كل من.. ..كان ذكيا وصادقا في نفس الوقت. |
GDO'ya karşı çıkan insanlar, anladığım kadarıyla, iki ana noktadan hareket ediyorlar. | TED | الذين يجادلون ضد الكائنات المعدلة وراثياً كما فهمت، إعتراضاتهم تأتي من شيئين |
Birden fazla parazit proteinine karşı yüksek dozda yoğunlaşmış antikora gerek olabilir. | TED | قد يتطلب كمية تركيز كبيرة من الأجسام المضادة ضد بروتينات الطفيلي المتعددة. |
Bir toplantıdayken fikrinize karşı şeytanın avukatlığını yapması için birini belirleyin. | TED | في أي اجتماع، عيّن أحدهم محامي الشيطان ضد فكرتك التي تدعمها |
Beşinci seviye bir gezegende tohumlama yapmak, galaktik kanunlara aykırı. | Open Subtitles | التكاثر في كوكب من المستوى الخامس هو ضد قوانين المجرة |
Üzgünüm, kitabın içindekileri görmeye iznin yok. - Kurallara aykırı. | Open Subtitles | آسف، غير مسموح لك بالرؤية داخل كتابك إنه ضد القوانين |
- Patronumla görüştüm ve şirket kurallarına aykırı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | تحققت من الأمر مع رئيسي واتضح انه ضد سياسة الشركة |
Partimin o terör paketinin aleyhine oy vermesi bu yüzdendi. | Open Subtitles | نعم، ولكن حزبي صوت ضد هذا التشريع لهذا السبب بالتحديد |
Eğer birleşmemiz aleyhine oy verirlerse, ...eminim bu durum rahatsızlığınızdan başka nedenlerden kaynaklanıyordur. | Open Subtitles | إذا صوّت الأعضاء ضد اندماجنا فأنا واثق أن أسبابهم ليست لها علاقة بمرضك |
Vampirler asırlardır otoritenin zorbalıkları karşısında dikilecek birinin özlemini çekiyordu. | Open Subtitles | تطلّع مصاصو الدماء لشخص يقف ضد طغيان السلطة منذ قرون |
Gece geç bir saatti ve 80 yaşında olan babam bir yol yapım projesindeki yolsuzluk hakkında 70 sayfalık bir kamu davası metni yazıyordu. | TED | كان الوقت متأخر جداً في الليل، وفي سن ال 80، كان يكتب ترافع دعوى مصلحة عامة من 70 صفحة ضد الفساد في مشروع طرق. |
Ancak buraya gelmeden önce, iyi ve kötü arasındaki mücadeleye katılırız, sosyalizmin iyiliğine karşılık kapitalizmin kötülüğü, ve iyilik kazanmalı. | TED | لكن قبل أن نصل إلى ذلك، نحن منخرطون في صراع بين الخير والشر، وخير الاشتراكية ضد شر الرأسمالية، والنصر للخير. |
ve kadınlarla birlikte çalışmak konusunda bir sorunun olmadığını biliyorum çünkü Dr. Brennan ile ortaksınız, bu yüzden sorunun benimle olmalı. | Open Subtitles | كما اعرف بأن ليس لديك شيء ضد العمل مع النساء لأنك و الطبيبة برينان شركاء لذا فإن مشكلتك هي معي أنا |
Halkın belirli kesimleri üzerine karşı devlete koz sağlayacak her türlü hükme karşıyım. | Open Subtitles | أجل، أنا ضد أي سجل يعطي الحكومة فرصة لرقابة قطاعات معينة من الشعب. |
Ancak, orada rızası dışında tutulduğuna dair bir kanıtımız olursa hükümetten destek alabiliriz. | Open Subtitles | لكن لو أن هناك دليل على احتجازها ضد رغبتها فربما نحظي بدعم حكومي |
Gerçekten dayanıklı, darbeye dirençli ve su geçirmez tabii ki. | Open Subtitles | هي غير قابلة للتحطيم على الأقل, و هي ضد الماء |
Ne kadar yetenekli olduğumuz ve başkalarına kıyasla yetilerimizin düzeyinin farkında olmak öz saygıdan çok daha fazlasıyla ilgili. | TED | معرفة إلى أي مدي نحن مؤهلون وكيف تتجمع مهاراتنا ضد مهارات الآخرين هو أكثر من زيادة في احترام الذات. |
Hazare 77 yaşında Hintli bir yolsuzluk karşıtı ve sosyal adalet eylemcisi | TED | هازاري ناشط هندي عمره 77 عامًا ضد الفساد وباحث عن العدالة الاجتماعية. |
ve günler sonra, 1.6 milyon çocuk herkesin durması sonucunda çocuk felci aşısı olmuştu | TED | وبعد أيام تم تطعيم 1.6 مليون طفل ضد شلل الأطفال نتيجة لتوقف الجميع |