ويكيبيديا

    "يجب" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • iyi
        
    • Bu
        
    • Onu
        
    • Bunu
        
    • bir
        
    • de
        
    • zorundasın
        
    • O
        
    • gerekecek
        
    • gerektiğini
        
    • gerekiyor
        
    • zorunda
        
    • gerekir
        
    • olmalı
        
    • lazım
        
    Yani, bence endüstrideki çoğu kişi Bu konu ile iyi geçinmemiz gerektiğini anladı. TED اعني,اظن ان معظم الاشخاص في الصناعة يفهمون انه يجب علينا الخوض في هذا
    Bunun için daha iyi bir yol olmalı diye düşündük TED لذلك قلنا، يجب أن يكون هناك طريقة أفضل للقيام بذلك.
    ve ayrıca kanıtlayabildi mi, Bu çok önemli bir aşamadır. TED اي يجب التحقق من صحتها .. وهذه خطوة مهمة ..
    Dünyayı değiştirme amacım yok, amacım Onu olması gereken hâle getirmek. TED أنا لا أسعى لتغيير العالم، بل أسعى للمحافظة عليه كما يجب.
    Bunu küresel olarak yapmalıyız, ve Bunu hemen şimdi yapmalıyız. TED يجب ان نفعل ذلك بشكل عالمي ويجب ان نفعلها الان
    Yani şunu sormalıyız, Bu daha önce de olmuş muydu? TED أعني، يجب علينا طرح السؤال، هل حدث ذالك من قبل؟
    Ama sıcaklığa, şefkate, ağlayacak bir omza, gülücüğe, kucaklaşmaya ihtiyaç duyduğunda bir suçlu gibi, karanlık köşelere gizlenmek zorundasın. Open Subtitles لكن لو تريد بعض الدفء وكتف تبكى عليه وابتسامة تحتضنك000 أنت يجب أن تختبىء فى الزوايا المظلمة مثل المجرم
    O kitapları yırtıp atmamız ve diğer seçeneklere bakmaya başlamamız gerekebilir ve gerçeği aramak için açık fikirli olmamız gerekebilir . TED ربما يجب علينا ان نمزق تلك الكتب و البدء بالبحث عن خيارات اخرى و ان نصبع منفتحين نحو الحصول على الحقيقة
    Eğer bir havyan tek giderse, direkt olarak geriye dönmesi gerekecek. TED إذا حيوان واحد عبر لوحده يجب عليه أن يعود مرة أخرى
    Annem benim aslında mavi bir balon almamın daha iyi olacağını söyledi. TED قالت لي أمي أنها تعتقد أنني يجب حقًا أن آخذ بالونًا أزرق.
    Bize sadece bildiklerini değil, nasıl bildiklerini de açıklamak zorundadırlar ve Bu da daha iyi dinleyiciler olmaları gerektiği anlamına gelir. TED ليس عليهم فقط أن يفسروا لنا ما يعرفوه و لكن كيف عرفوه و هذا يعني أننا يجب أن يكون أفضل استماعا
    Tamam. DH: Richard'ın yardım etme vakti geldi. Oo, iyi, tamam. TED دان هولزمان : يجب ان يساعدنا ريتشارد الآن آه .. حسناً
    Ama Bu farklılık cinsiyet ya da ırk ile kısıtlanmamalı. TED لكن التنوع لا يجب أن يكون في الجنس أو العرق
    bir silaha dönüşebilecek bir araç tasarlasam Onu yaratmalı mıyım? TED إن صممت جهازًا يمكن استخدامه كسلاح. هل يجب عليَّ صناعته؟
    Onu zaptetmek için, araştırmacılar önce kimin enfekte olduğu hakkında veri toplamalıdır. TED من أجل احتوائه، يجب على الباحثين جمع بيانات عن الأشخاص الذين أُصيبوا.
    Bunu yapabilmek için teknoloji yapay olduğu kadar insan da olmalı. TED لذا لفعل ذلك، يجب أن تكون التكنولوجيا بشريّة بقدر كونها صناعيّة.
    Bunu söylemem istendi. Yani, GRC'de üç büyüğün olması gerekiyor. TED لذلك يجب أن تكون هناك الثلاثة الكبار في مركزأبحاث جلين.
    Kara deliklerin evrendeki her şeyi yuttuğuna dair bir efsane vardır, ama onun içine düşmeniz için çok fazla yaklaşmanız gerekir. TED هنالك خرافة تنص على أن الثقب السوداء تلتهم كل شيء في الكون، لكن في حقيقة الأمر يجب الإقتراب كثيرا للسقوط فيها.
    Bugün de yaşanabilir bir gelecek yaratmak için aynı sıçramaya ihtiyacımız var. TED اليوم يجب ان يكون ذلك التفكير البعيد المدى لاجلنا لننشئ مستقبل منظور,
    - Ama karar vermek zorundasın. Onlar yapmaz. - Kararımı verdim, Albay Stewart. Open Subtitles و لكن يجب ان تقرر ، لن يفعلوا لقد قررت ، كولونيل ستيوارت
    Neden oraya gitmenin bile hayatımızı riske atmak olduğu O yerleri korumalıyız? TED لِمَ نحتاج لإنقاذ أماكن يجب عليك أن تخاطر فيها بحياتك لوجودك هناك؟
    Evet, Solly, yani senin anlayacağın, sayfayı birkez daha düzeltmen gerekecek. Open Subtitles هذا صحيح يا سولي ذلك يعني يجب ان نعيدها مرة أخرى
    Size bırakmak istediğim ikinci şey Bu mücadelenin ortasındaki insanın kendisini ortaya koyacak zihni dirayete sahip olmaya istekli olmak zorunda olması. TED الشيء الثاني الذي أريد أن اخبركم به عندما يكون الشخص في منتصف التحدي يجب ان يتحلى برجاحة العقل حتى يتخلصوا من المشكلة
    Öncelikle, uzmanların görevini üzerimize almaya hazır ve istekli olmalı, ve onları modern havariler gibi görme fikrinden vazgeçmeliyiz. TED أولا، يجب أن نكون مستعدين و راغبين أن نتحدى الخبراء و أن نستغنى عن فكرة أنهم رسل العصر الحديث.
    Şu İsa meselesini biraz azaltman lazım ama coşkun aynı kalsın. TED يجب ان تخفف حدة يسوع هذه قليلا، ولكن ابقي على الحماس.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد