ويكيبيديا

    "يغير" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • değiştirmeyecek
        
    • değiştirecek
        
    • değiştirmiyor
        
    • değiştirebilir
        
    • değiştiremez
        
    • değiştirdi
        
    • değişmeyecek
        
    • değiştirmeden
        
    • değiştirmedi
        
    • değişir
        
    • değiştirmesini
        
    • fark
        
    • değiştirmeye
        
    • değiştirebilecek
        
    • değiştirmeyeceğini
        
    Ama bu evlilik, benim hayat tarzımı çok da değiştirmeyecek. Open Subtitles لكن تعلمَين، هذا الزواج لن يغير من أسلوب حياتي الحاليّ
    Bu üniforma bizim için hiçbir şeyi değiştirmeyecek. Bu beyazların savaşı, Train. Open Subtitles هذا الزي لا يغير اي شي بالنسبةالينا هذة حرب الرجل الابيض ,تراين..
    Dünyaya dair bütün umudum diyor ki, bu proje eğitimimizi değiştirecek. TED ولدي كل الأمل في العالم أن هذا المشروع سوف يغير تعليمنا.
    Evet ama bu yaptıklarını değiştirmiyor. Ve hükmünü de değiştirmiyor. Open Subtitles لا يغير ذلك حقيقة مافعله ولا يغير ذلك من عقوبته
    Sanat, dünyaya bakış açımızı değiştirebilir. TED الفن يمكن ان يغير الطريقة التي نرى بها العالم.
    Söyleyeceğin hiçbir şey şu an senin için hissettiklerimi değiştiremez. Open Subtitles لايوجد شيء تستطيعين قوله يمكن أن يغير طريقه شعوري الآن
    Etrafı ona inanan insanlarla çevriliydi, inançları uğruna her şeyi yapabilecek insanlar, ve bu tip bir sadakat dünyayı değiştirdi. Open Subtitles لقد أحاط نفسه بالأشخاص الذين صدقوا أنه يكافح من أجل هدف سامٍ وهذا النوع من الرؤى يمكن أن يغير العالم
    Fakat kızı oraya sürüklemem sefil durumda olduğu gerçeğini değiştirmeyecek. Open Subtitles لكن سحب الفتاة إلى هناك لن يغير الحقيقة بأنها يائسة
    Ama, bu benim bu salonda bulunan ve bu ülkede yaşayan herkesin içeride, derin bir yerlerde, benzer arzular taşıdığına dair inancımı değiştirmeyecek. TED ولكن هذا لا يغير قناعتي كل واحد منا، في عمقنا، هنا في هذه القاعة وعبر هذا البلد، نتقاسم مجموعة مماثلة من الرغبات.
    Öğlen için. Annem pazartesi geri dönse bile bu bizim için bir şey değiştirmeyecek, değil mi? Open Subtitles ، إذا عادت أميّ بحلول الإثنين فهذا لن يغير شيء لكلانا ، أليس كذلك ؟
    Ve bunun sonucunda ortaya sadece farklı bir tür ürün ortaya çıkmamış, ayrıca, birbirimiz arasındaki ilişkiyi de değiştirecek potansiye sahip olmuştur. TED وانه ليس مجرد أنه ينتج نوعا مختلفا من الناتج في النهاية، فمن المحتمل أن يغير الطريقة التي نتعامل بها مع بعضنا البعض.
    Öldükten sonra dirilip dünyaya gelen mesih, dünyayı bir sihirli iksirle mi değiştirecek? Open Subtitles المسيح الذي يرجع من الميت الذي يعطي الناس الماء المقدس و يغير العالم
    Bu amacımızı değiştirmiyor ama, bu nedenle biraz nefes alıp sorunu çözmeye çalışalım. Open Subtitles لكن ذلك لا يغير موضوعنا هنا، لذا لنقم بأخذ نفس و حل هذا
    Boris Sokolov'un ölümü ne kadar trajik olsa da hiçbir şeyi değiştirmiyor. Open Subtitles وفاة بوريس سوكولوف، و في حين لا شك مأساوية، لا يغير شيئا.
    Günümüzde oluşmuş bu büyük uçurumu ne değiştirebilir? TED اذا ماذا يمكن ان يغير تلك الفجوة التي اصبحت موجودة في العالم اليوم؟
    Bir telefon hayatınızı değiştirebilir, ve size bireysel özgürlük verebilir. TED الهاتف النقال قد يغير حياتك ، ويمنحك حريةً شخصية.
    Hayır. Sanırım boşanacaklar. Hiçbirşey genç, masum bir hayatı bundan daha fazla değiştiremez. Open Subtitles لا اظنهم سيتطلقون لاشيء يغير حياة يافعة ,بريئة اكثر اكسل هلا اوقفت التصوير؟
    Neyse, doktorum ilaçlarımı değiştirdi ve bu işe yaramış gibi görünüyor. Open Subtitles على أي حال, طبيب الخاص يغير الدواء وأعتقد أنة يعمل مجدداً
    Ne söylersem söyleyeyim, hiçbir şey değişmeyecek çünkü sen başkasını seviyorsun. Open Subtitles لا شيء اقوله سوف يغير اي شيء لانك تحبين شخص آخر
    Ama ciddi söylüyorum, bu salak fikrini değiştirmeden önce gitmek zorundayım. Open Subtitles لأكون جديًا علي الذهاب قبل أن يغير ذلك الغبي رأيه فيّ
    Şimdi, açık olayım konuşmamız yürüyüş konusundaki hislerimi değiştirmedi fakat neden oğullarını götürdüğü konusunda düşüncelerimi kesinlikle değiştirdi. TED والآن، لنكن واضحين، لم يغير حديثنا حقًا رأيي حول المسيرة، ولكنه غير تفكيري تماما بخصوص سبب اصطحابها لأولادها معها.
    Karşılaştırmayla ilgili bildiğimiz şeylerden bir tanesi: bir şeyi başka bir şeyle karşılaştırdığımızda, değeri değişir. TED أحد الأشياء التي نعلمها عن المقارنة: أنه عندما نقارن شئ بآخر، فأنها يغير قيمته.
    Tanrının gelip bu durumu değiştirmesini de bekleyemeyiz. Open Subtitles ولا يمكننا قبول الأمر ولا يمكننا الإنتظار لمجيء القدر حتى يغير الأمر
    Ama söz konuşu iş olunca, benim için fark etmez. Open Subtitles ولتعلم ان قدومي إلى هنا لا يغير في الأمر شيئاً
    Bir sürü karar veriyorsun hayatında ve bir sandviç hayatını değiştirmeye yetiyor. Open Subtitles أنت تصنعين ملايين القرارات. وسندوتش واحد يغير حياتك
    Bunu değiştirebilecek tek şey hâlâ seninle birlikte olma şansı olduğunu bilmesi olurdu. Open Subtitles والشيء الوحيد الذي قد يغير ذلك هو إن علم بأن لديه فرصة معكِ.
    Kimsenin bizim vizyonumuzu değiştirmeyeceğini söyleyerek kapatmak istiyorum, ama birlikte onun isteğini değiştirebiliriz. TED أحب أن أنهي بالقول أنه لن يغير رؤيتنا أحد ولكننا نستطيع مع بعضنا أن نغير نزعته.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد