ويكيبيديا

    "iz" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أثر
        
    • علامة
        
    • إشارة
        
    • آثار
        
    • دليل
        
    • بصمات
        
    • اثر
        
    • بصمة
        
    • آثر
        
    • ندبة
        
    • البصمات
        
    • أثرا
        
    • اشارة
        
    • العلامة
        
    • الأثر
        
    Her neyse, arabası ofisinin önünde ama ondan bir iz yok. Open Subtitles على العموم .. سيارتها امام مكتبها .. ولكن لا أثر لها
    Osmers, Asya'da arkasında tek bir iz bile bırakmadan kayboldu. Open Subtitles إنقرض الأوسمرز دون أن يبقى له أي أثر في آسيا
    Bu türlerden biri yemek bulduğunda geri dönüş yolunda kimyasal bir iz bırakır TED فعندما تجد إحدى النملات الطعام تعود به وتضع علامة على مسارها برائحة كيميائية
    Öylesine kusursuz bir uyarı sistemi olmalı ki av köpekleri çalıştığımız barakaların 15 metre yakınına geldiğinde hiç iz bırakmadan işi örtebilelim. Open Subtitles أريد نظام مثالى لإستخدام الإشارات إذا سمعت همس على بعد 50 قدم من أى من الأكواخ التى ستعملون بها سنتوقف بدون إشارة
    Ve burda ne oluyor, biliyorsunuz beden kalıptan hoşlanır ve işte bu heykel hiçbirşeydir ancak benden bir iz bulunuyor. TED إذا هنا ما حدث ذلك الحين, تعلمون أكثر ما أستمتعت به, هو أن تلك المنحوتة ليست سوى آثار من نفسي.
    Size bir rehber, iz sürücüler ve seçtiğiniz bir silah sağlanacak. Open Subtitles سوف يكون معك دليل وأناس يقتفون أثرك و السلاح الذى تفضله
    Bir cenaze töreni düzenlemeyeceğiz; ama hiçbir iz bırakmadan hepsini öldüreceğim. Open Subtitles لن نقيم جنازة، لكنّي سأعتني بهم دون ترك أيّ أثر لهم.
    Sadece Leydi Kaio değil geri kalan herkes bir iz bırakmadan ortadan kaybolmuş. Open Subtitles ولم تختفي السيدة كايو فقط ولكن جميع من كانوا معها اختفو بدون أثر
    Anlamıyorum. Hiç malzeme yok. Başka bir ekipten hiçbir iz yok yok. Open Subtitles اني لا افهم هذا، لا يوجد معدات ولا أثر لأي فريق آخر
    5 soygunun herbirinde soyguncular ve motorları hiç bir iz bırakmadan kayboldular Open Subtitles في كل من المرات الخمس هذه فإن اللصوص ودراجاتهم تلاشوا بدون أثر
    Sen iz bulamasan bile ben alet izlerini karşılaştırabilirim. Sanmıyorum. Open Subtitles إذا لم تجد أي بصمات ربما أستطيع مطابقة أثر أداة
    Neden 77 sefer sayılı uçak'tan tamamen bir iz yoktu? Open Subtitles لماذا لا يوجد أى أثر للرحلة 77 على الإطلاق ؟
    Annemde bir iz ortaya çıktı. Doktorlar ne olduğunu bilmiyor. Open Subtitles لقد ظهرت علامة على أمي، الأطباء لا يعرفون ما هي
    - Memurlar bodruma silahlı soyguncu girdikten hemen sonra girdiler ve içeri girdiklerinde, adamdan hiçbir iz olmadığını rapor ettiler. Open Subtitles لقد دخل رجال الشرطة للنفق بعد دقائق من دخول المُسلًح وعندما أصبحوا بالداخل بلغوا أنهم لم يروا أية علامة عليه
    Otoyoldaki tüm büfe ve benzin istasyonlarını kontrol ettik. Hiç iz yok. Open Subtitles لقد تفقدنا كل محطات الوقود الرئيسية والمطاعم بالطريق السريع ولا إشارة لهم
    Ne bir cinayet kanıtı ne de çocuktan bir iz var. Open Subtitles لا شيء. لا يوجد دليل على القتل. ولا إشارة على الصبي
    Sadece insanların değil, başka yaratıkların, dağların,nehirlerin konuştuğu çocuk romanlarından kalma bir iz. Open Subtitles آثار من حكايات طفولة ليس فقط البشر يتحدثون بها لكن مخلوقات أخرى أيضاً
    - Bununla yakın zamanda ateş edilmiş. - İz var mı? Open Subtitles ـ حسنا هذا قد استخدم مؤخرا ـ هل عليه بصمات ؟
    Efendim, her yere baktık ama Çingene kızdan hiç iz yok. Open Subtitles سيجي,لقد بحثنا في كل مكان و ليس هناك اثر للفتاة الغجرية
    Bu şekilde iz bırakmıyorlar demek, çünkü o şeyleri böyle ödüyorlar. Open Subtitles لن يتركوا بصمة الكترونية، لأن تلك هي طريقتهم بالدفع مقابل الأشياء
    Sekiz konuşuyor. Bahçenin güney batısındayım. Hedeften bir iz yok. Open Subtitles من ثمانية، لا آثر للهدف بالجانب الجنوبي الغربي من الحدائق
    Bugünden itibaren yüzündeki her iz için 1 peni alacaksın. Open Subtitles اعتباراً من الليلة ستحصل على بنس لكل ندبة على وجهك
    Derisi iz taraması için çok fazla suya maruz kalmış. Open Subtitles امتصت الأدمة الكثير من الماء ،حتى نتمكن من فحص البصمات
    Balinanın onun içinde iz bıraktığını ve ruhunu sakatladığını da biliyor musun? Open Subtitles هل قالوا لك كيف ترك به أثرا داخليا وكيف تلاعب ذلك بروحه؟
    Eve dönüş biletimiz Takyon Yükselticisi'nden hala bir iz yok. Open Subtitles لغاية الان لا اشارة من المضخم التاكيوني ,طريقنا الوحيد للوطن
    İz burada, görebilirsin ziynet eşyası gibi bir şey şeklinde. Open Subtitles هذه العلامة هنا بأمكانك رؤيتها التي تبدو كنوع من الزخرفة
    İşler bu noktada kızışıyor zaten. Bulabildiğimiz tek iz bu. Open Subtitles هذا هو الجزء المشوق، فهذا هو الأثر الوحيد الذي وجدناه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد