Ve gariptir ki, göğüs büyütmeden daha popüler olan tek plastik cerrahi operasyon liposuction, bunun da çoğu erkekler tarafından yaptırılıyor. | TED | و الغريب أن العملية التجميلية الوحيدة التي تلقى رواجاً بعد تكبير الصدر هي شفط الدهون، و معظم ذلك يقوم بأدائه رجال. |
Uluslararası Özgürlük Evi, küçük bir operasyon hakkında duyum almış. | Open Subtitles | لقد سمعت هيئة الحرية العالمية بهذه العملية الصغيرة قبل فترة |
Kesinlikle, iki hafta önce bir köpek üzerine başarılı bir operasyon yaptım. | Open Subtitles | قطعاً. لقد أجريت بنجاح عملية تحويلة إلى كلب منذ أسبوعين مضى فحسب. |
Bu, birkaç deri işini zımbalamak için riskli bir operasyon. | Open Subtitles | هذه عملية خطرة للنيل من بعض ألاهداف ذو السنحة البشرية |
operasyon merkezine sağ salim vardın mı diye merak ettim. | Open Subtitles | اريد ان أتأكد انك وصلت الى مركز العمليات سليم ؟ |
Pekâlâ, aklından ne geçiyor? CIA, gizli operasyon falan mı? | Open Subtitles | إلى أين تظن أنها تنتمي وكالة المخابرات، مكتب العمليات السوداء |
FBI'ın kaçmasına izin verdiği adamlarım bu operasyon için ne kadar uğraştığımı biliyor. | Open Subtitles | رجالي في المباحث الفدرالية سمحوا لي بالهرب إنهم يعلمون بجهودي في هذه العملية |
Şimdi yapsan iyi olur, operasyon 2 dakika içinde başlayacak. | Open Subtitles | يُستحسن أن تذهبى وتفعلى ذلك الآن العملية ستبدأ خلال دقيقتين |
Ama bu operasyon başarılı olursa, hayal kırıklığına uğramanı istemiyorum. | Open Subtitles | ،لكن إذا نجحت هذه العملية فلا أريد أن يخيب أملك |
Ulaştırma rotasından, çıkış stratejisine kadar tüm operasyon birisi tarafından ayarlandı. | Open Subtitles | العملية برمتها من الدخول للسرقة لاستراتيجية الخروج، تسلم الى شخص ما |
Bu operasyon yüzünden mi huzursuzsun yoksa başka bir şey mi vardı- | Open Subtitles | هل أنت قلق حول هذه العملية ؟ أم أنه شيءٌ أخر ؟ |
Bu bir politikacının elindeki askeri bir operasyon, fazlası değil. | Open Subtitles | هذهْ , عملية عسكرية في أيدي سياسي لا شئ أكثر |
Bir operasyon esnasında herkes aynı fikirde olana kadar harekete geçmek istemezsiniz. | Open Subtitles | خلال عملية انت ابداً لاتريد القيام بحركة حتى الجميع على نفس الصفحة |
Bu, 90 memurun gece gündüz çalıştığı karışık bir operasyon. | Open Subtitles | هذه عملية معقدة تشمل 90 ضابطا العمل على مدار الساعة |
Petrol hakları almak için tam teşekküllü gizli bir operasyon yönetiyorlarmış. | Open Subtitles | لقد تم تفعيله عملية سرية كاملة غير منقوصة لتأمين حقوق النفط |
operasyon Odasına gidelim hadi âşık çocuk. Baş psikiyatr da buradaymış. | Open Subtitles | دعنا نذهب إلى غرفة العمليات أيها المُحِبْ إظطرت الرئيسة لجلبك إذاً |
Bu alan son altı ay içinde bir operasyon tiyatrosu mu oldu? | Open Subtitles | وقد كانت هذه المنطقة مسرحا لل العمليات في الأشهر الستة الماضية؟ نعم. |
2004 yılında savunma istihbaratına geçmiş ve operasyon birimini yönetmeye yardım etmiş. | Open Subtitles | إنتقل لمخابرات الدفاع عام 2004 وساعد في إدارة قسم العمليات الخاص بهم |
Kötü havaya rağmen operasyon başlıyor. | Open Subtitles | بالرغم من الطقس السئ فإننا سنستمر فى المهمة |
Ve seni operasyon için Kosta Rika'ya uçurdu, değil mi? | Open Subtitles | ورتب لك سفرا الى كوستاريكا من اجل العمليه اليس كذلك؟ |
Herhangi bir operasyon öncesinde streslenmek gayet normal bir durum. | Open Subtitles | من الطبيعي أن تتنرفز قبل إجراء عمليّة من هذا النوع |
Bu operasyon için para ödedim. ÖIdürücü atışı ben yapacağım. | Open Subtitles | أنا دفعت المال لهذه العمليّة ، أنا سوف أقضي عليه |
operasyon başarısız olduğunda ya da öyle olduğu farkedildiğinde, onun işi bitirildi. | Open Subtitles | في اي وقت قد تفشل عمليه او تكاد تفشل فانهم يصوتون ضدها |
Derevko'nun operasyon merkezini Smila'da tam olarak nerede bulacağımızı söylemeli. | Open Subtitles | لإخبارنا بالضبط حيث في سملا نحن يمكن أن نجد مركز دريفكو للعمليات. |
Bir de beşinci körfez savaşına katılacaklara tabi: "Operasyon: Başkanın kelleyi bul" | Open Subtitles | أو مَن سيذهبون للمشاركة بحرب الخليج الخامسة بعملية البحث عن رأس رئيسنا |
Onlara, bu yaratıkların cerrahi operasyon yapılmadan da evcilleştirilebileceğini göstereceğim. | Open Subtitles | سأريهم أن هذه المخلوقات يمكن أن تروض حتى بدون الجراحة |
operasyon için tüm yetkinin bende olmasını istiyorum. | Open Subtitles | أريد تفويضاً مطلقاً، سيطرة كاملة للعملية |
Madem öyle detektif, bunu operasyon yöneticisi ile konuşacaksınız. | Open Subtitles | حسنا أيها التحرّي مدير العمليّات سيتحدث إليك بشأن ذلك |
Çinliler ve Ruslar Pasifiğin batısında operasyon alanımızın yakınındalar. | Open Subtitles | الصينيون والروس بالقرب من منطقة عملياتنا غرب المحيط الهادى |
Ama burda 300 hasta, 20 operasyon ve yönetilecek 90.000 insan var. | TED | تقابلين 300 مريضاً، وتقومين ب 20 جراحة وعليك إدارة 90 ألف شخص. |