"نكن" - Translation from Arabic to Turkish

    • değildik
        
    • biz
        
    • yoktu
        
    • olmadık
        
    • değildi
        
    • değiliz
        
    • bile
        
    • kadar
        
    • olmazdık
        
    • olmazsak
        
    • zaman
        
    • değilsek
        
    • olamadık
        
    • olmasaydı
        
    • ki
        
    biz kesinlikle onlar gibi değildik, onların dilini konuşmuyorduk, farklıydık. TED ولكننا بالتأكيد لم نكن مثلهم لا نتحدث لغتهم كنا مختلفين
    RH: Evet emin değildik. Demek istediğim tüm stres bu yüzdendi. TED ر.ه: صحيح،لم نكن واثقين. أعني، كان ذلك يضعنا تحت ضغط كبير.
    Yakın tarihe kadar orada ne olduğundan bile haberimiz yoktu. Open Subtitles لم نكن نملك أية فكرة عن وجود ذلك حتى مؤخراً
    Hepimiz aynı değiliz, hiçbir zaman olmadık ve olmayacağız da. Open Subtitles نحن لسناً جميعاً متماثلون, و لم نكن و لن نكون.
    Aile veya para züppesi değildi, ama o bir züppeydi, tamam. Open Subtitles لم نكن عائلة متكبرة أو متكبرون بالمال و لكنه كان متكبراً
    Roberto D'angelo: Tahmin edebileceğiniz gibi, maalesef, buna hazır değildik. TED روبرتو دي أنجلو: كما تتخيلون، لسوء الحظ، لم نكن مستعدين.
    Nereye gitmek istediğimizi biliyorduk ama oraya nasıl ulaşağımızdan tam olarak emin değildik. TED حسنًا، كنا نعرف هدفنا، لكننا لم نكن متأكدين تمامًا من كيفية الوصول إليه.
    Bu çalışmalara başladığımızda pek yaratıcı değildik, bu yüzden sadece jeton olarak isimlendirdik. TED لم نكن مبدعين جدا وقت بدءنا هذه التجارب، لهذا سميناها العملة الرمزية وحسب.
    Otel katibinin küçük, küçük bir parçası vardı. biz sahnede bile değildik. Open Subtitles كان هناك جزء بسيط من عامل الفندق لم نكن في ذلك المشهد
    Alınma ama, biz beraber olmadan önce, şeyy...ikimizde o zaman ne yaptığını biliyoruz. Open Subtitles لا تأخذ الأمر على محمل شخصي، لكن عندما لم نكن معا، ..حسنا ،كلانانعرف.
    Ve biz her zaman bilmiyor olsak da avatar olmak da senin kaderindi. Open Subtitles و بالرغم من أننا لم نكن نعرف, فقد كنتَ أنتَ مُقدراَ لتكون الأفاتار
    Hiç bir fikrim yoktu, böyle bir yeteneğin olduğuna dair. Open Subtitles لم نكن نتصور أبداً أنك تمتلك موهبة من هذا النوع.
    Hiçbir zaman o kadar yakın olmadık. Annelerine daha yakınlardı. Open Subtitles .لم نكن مطلقاً قريبين من بعضنا .كانا أقرب إلى والدتهما
    İşi yapmanın zamanı gelmişti. bütün gece uyumayanlarımız kahve ve çörek havasında değildi. Open Subtitles كلانا كان مستفيقاً طوال الليل ولم نكن في مزاجٍ يسمح بتناول القهوة والكعك
    Bilmiyorum, dereyi görmeden paçaları sıvamak istemem çünkü o kadar uzun süredir birlikte değiliz ama meraktan soruyorum, sen ne düşünüyorsun? Open Subtitles لا اعلم ,لانني احاول بان لا استبق نفسي لاننا لم نكن معا كل هذه الفتره ولكن من باب الفضول ماذا تعتقدي؟
    Bu, 9 bin 500 kilometre demek; bunu yapabileceğini tahmin bile edemezdik. TED ذلك اجمالي تسعة ونصف الف كيلو متر, لم نكن نعتقد حصول ذلك
    Değişime bu kadar dirençli olmasaydık muhtemelen bugün burada olamazdık. TED لم نكن لنوجد اليوم هنا لو لم نكن مقاومين للتغيير.
    Eğer parayı teslim ederken yerde yatıyor olmasaydık... şu an burada olmazdık. Open Subtitles لو لم نكن قويانا عندما أوصلنا المال فما كنا أتينا امامك الأن
    Çünkü eğer şimdi biririmize karşı dürüst olmazsak, şimdiden bırakalım gitsin. Open Subtitles لأننا إن لم نكن صريحين مع بعضنا يفضّل أن نستسلم الآن
    Yakın zaman dek, aslında bir aşının nasıl çalıştığını bilmemiz gerekmiyordu. TED حتى مؤخرا, لم نكن في حاجة لمعرفة كيف بالضبط يعمل اللقاح.
    Peki arkadaş değilsek, neden her gün bana yardım etmek için buraya geliyorsun? Open Subtitles ..لكن ، إن لم نكن صديقين لماذا تأتين إلى هنا يومياً و تساعديني؟
    Onu yakalamak için bizim de kalpsiz olmamız gerekirdi ama olamadık. Open Subtitles كان علينا أن نكون بلا رحمة للإمساك به ولم نكن كذلك
    Pekâlâ, eğer ameliyatın çok iyi geçmiş olmasaydı, sana bunları vermezdik. Open Subtitles إذن لم نكن لنعطيك هذه لو الجراحة لم تسر جيداً جداً.
    Öylesine aşırı bir ayrılık korkusu vardı ki, onu hiç yalnız bırakamıyorduk. TED كان يعاني من قلق الإنفصال المعيق فلم نكن قادرين على تركه لوحده.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more