Devlet patentimi çaldı ben de Millî Gelirler İdaresi'nden bir milyon dolar çaldım. | Open Subtitles | حسناً، الحكومة قد سرقت براءة إختراعي، لذا سرقتُ مليون دولار من مصلحة الضرائب، |
Onlar kıyma olacak. Eli'nin arasını çaldım ve bonoları aldım. | Open Subtitles | لقد سرقت سيارة أيلي و وضعت السندات في صندوق السيارة. |
Başka insanların gözlüğünü takmaya bayılıyorum! Atomsal sırları çalmış gibi görünüyor muyum? | Open Subtitles | أحب ارتداء نظارات أشخاص آخرين هل يبدوا انني سرقت اسرار نووية ؟ |
Prince, şimdi sana benden altın parayı çaldığını söylememe gerek yok. | Open Subtitles | .. الآن لا يجب أن أقول للأمير بأنك سرقت القطعة مني |
Pazartesi burada bir adam tartaklanmış. Cüzdanı ve arabası çalınmış. | Open Subtitles | في يوم الاثنين شخص تم ضربه هنا محفظته وسيارته سرقت |
Hatta bir tanesi, kibrit çalıp burayı ateşe vermek istedi. | Open Subtitles | واحده منهما سرقت مجموعه من علب الثقاب وحاولت إحراق المكان |
Tarikatçı dostlarına şu kemer teknolojisini burnunun dibinden nasıl çaldığımı seni ve ekibini nasıl maymun gibi yaptığımı hiç anlattın mı? | Open Subtitles | مهلا، هل أخبرت رفاق طائفتك عن الوقت الذي سرقت فيه تابوت التكنولوجيا من تحت أنفك جعلتك أنت وطاقمك تبدون مثل القرود؟ |
Tarikattan zehirlenenlerin ne şekilde öldürüleceğine dair içinde talimatların olduğu bir kitap çaldım. | Open Subtitles | لقد سرقت كتاب من دار عبادة حيث ان لديهم تعليمات بالقتل بسم الطبيعية. |
- Açıklayabiliriz aslında dün gece... - Bisikletleri ben çaldım. | Open Subtitles | يمكننا التوضيح , أترون , الليلة الماضية أنا سرقت الدراجات |
O gece köyümüzden genç bir kadının cesedini çaldım abimin yanına gömdüm. | Open Subtitles | في تلك الليلة سرقت جثة إمرأة يافعة من قريتنا دفنتها بجانب أخي |
Ama o gece şehre indim ve mağazadan bir çift ayakkabı çaldım. | Open Subtitles | لكن في الليل ، ذهبت إلى البلدة و سرقت حذاءً من المتجر |
Denemeler çaldım. Sınavlarda kopya çektim. | TED | لقد سرقت مقالات ، وغششت في بعض امتحاناتي |
Elmasları ben çalmış olsam kutuyu kendi çantamda bırakacak kadar aptal olur muydum? | Open Subtitles | لو كنت سرقت ألماس فهل سأكون بالغباء بما يكفى لكى أترك الصندوق فى أمتعتى |
Vampir pusulasını çaldığını sanıyormuş ama, bu bir cep saati. | Open Subtitles | إنها ظنت أنها سرقت البوصلة الدالة على موقع مصاصين الماء، |
Minivan bir kiralamacıdan 3 hafta önce çalınmış ve dün de buraya bırakılmış. | Open Subtitles | اذاً الشاحنة سرقت من محل ايجار السيارات قبل ثلاثة اسابيع ورميت هنا البارحة |
Kahvaltıdan süt çalıp eski bir kakao tenekesinde yağ yaptım. | Open Subtitles | لقد سرقت اللبن أثناء الأفطار وصنعت الزبده في علبة الكاكاو |
- Onu siktir ederim. Parayı benim çaldığımı düşünmek... Hakaret sayıyorum bunu. | Open Subtitles | تبا له يعتقد أننى سرقت المال هذا شىء مهين |
Bir keresinde eczaneden makyaj malzemesi çalmıştım. Biraz allık ve ruj. | Open Subtitles | سرقت مستحضرات تبرج من صيدلية قبلًا، بعض المسحوق الأحمر وأحمر الشفاه. |
Üzerinde 1984'te basıldığı yazıyor. Şaka dükkanı filan mı soydun? | Open Subtitles | مكتوب أنه مطبوع في العام 1984 ماذا سرقت آلة الزمن؟ |
Amsterdam'daki kurbanın sahte doktorlar tarafından çalınan orijinal bir Van Gogh tablosu vardı. | Open Subtitles | ضحية أمستردام كان لديها لوحة فان قو الأصليّة سرقت من قبل مسعفيين مزيفين |
Parayı çalan insanlar, onun durumu çözdüğün biliyorlardı. -Bu yüzden gergindi. | Open Subtitles | لقد كان متوترا أن الناس التي سرقت المال تعلم أنه يتعقبهم |
Yani sivillere satmak için bu ilacı ordudan çaldınız mı? | Open Subtitles | أنت تقول أنك سرقت هذه الأدوية من الجيش لبيعها للمدنيين؟ |
Zaten senin olanı çaldığın zaman da hırsızlık oluyor mu? | Open Subtitles | هل تُعتبر سرقة إذا ما سرقت أشياء هي بالأصل لك؟ |
Yüzbaşı Şahin Pierce, seninle ilgili bir mesaj geldi. Bir cip çalmışsın. | Open Subtitles | النقيب هوكاي بيرس، وصلني بلاغ بامرك يبدو انك سرقت جيبا من المقر الرئيسي |
Ölmekte olan kardeşini gördüm ve tılsımın çalındığını öğrendim. | Open Subtitles | حين وجدت أختك تموت وعلمت أن التميمة قد سرقت |
Ama yaptığım hiçbir iş, çaldığım hiçbir araba çalma planı bu kadar başarısız olmamıştı. | Open Subtitles | لكن كل المهام التي توليتها كل سيارة سرقت لم تجري أي خطة لقد كانت تستحضر |