"صدق" - Traduction Arabe en Turc

    • İster
        
    • doğru
        
    • gerçekten
        
    • dürüst
        
    • inandı
        
    • gerçek
        
    • İnan
        
    • haklı
        
    • inanın
        
    • dürüstçe
        
    • dürüstlük
        
    • samimi
        
    • Doğrusu
        
    • haklıydı
        
    • inanıyordu
        
    İster inan ister inanma ama bu hantallığına rağmen o bir model. Open Subtitles إنها عارضة أزياء ، صدق أو لا تصدق ، و بحمل هائل.
    İster inan, ister inanma, ...bir lanet dolarım bile yok. Open Subtitles صدق أم لا ، ليس بحوزتي دولار قذر واحد حتى
    Her biriniz, bulduğunuz bir gerçekliğe sahip doğru olduğuna inandığınız bir bilgiye sahip ama şüphelinizden gelecek teyide ihtiyacınız var. Open Subtitles لدى كل منكم حقيقة وجدها معلومة تظن أنّها حقيقيّة لكن يجب أن تتأكدوا من مدى صدق المشبه به الخاص بكم
    gerçekten dürüstçe, gözlerime bakıp bana Dash'in öğrenmesine sevinmediğini söyleyebilir misin? Open Subtitles هل تنظر إلى بكل صدق وتخبرني أنك لم تفرح لمعرفته ؟
    Fakat dürüst olursak, yoğun bir emek istiyordu ve yapacak başka işlerim vardı, inanır mısınız bilmem. TED لكن لأكون صريحا يارفاق، كانت تحتاج جهدا مكثفا وكان لدي أمور أخرى أقوم بها صدق أو لاتصدق.
    Ona yapmam gerekenleri yapamayacağıma inandı. Open Subtitles لقد صدق أننى لم اتمكن من فعل ما امرت ان افعله به
    Ardından golf sahasında amirlik yaptım. - Ayrıca bunlar da gerçek. Open Subtitles بعدها أصبحت مراقب ملعب غولف وهذان، صدق أو لا تصدق ملكي
    İster inanın ister inanmayın ama elimizde tutuklama listesinin tamamı bile yok. Open Subtitles صدق أو لا تصدق ، أننا ليس لدينا حتى نسخة بقائمة المطلوبين
    Önemsiz. İster inan ister inanma, çocukken aynı senin gibiydim. Open Subtitles لابأس, صدق أو لاتصدق لقد كنت مثلك عندما كنت طفلاً
    İster inan ister inanma, bu otel şehirdeki en iyi yer. Open Subtitles حسنا، صدق او لاتصدق.. هذا الفندق هو افضل مكان في المدينة
    Balığı az pişirdiniz-- İster inanın ister inanmayın ama hapis. Open Subtitles تطبخ السمك بشكل نيئ صدق أو لا , الى السجن
    Geçmişe bakıyorsun. Sana söylediğim her şeyin doğru olduğunu göreceksin. Open Subtitles إنك تطالع الماضي، وترى أن كل ما أخبرتك به صدق
    Bu dava için yardım istediğin doğru mu ? Open Subtitles هو صدق سألت عنه بعض المساعدة في هذه الحالة؟
    İnsanların nasıl öleceğini gördüğün doğru mu ? Open Subtitles هو صدق بأنك يمكن أن شاهدوا كيف ناس سيموتون؟
    O adamın gerçekten cazı icat ettiğine inanıyordu. Open Subtitles لقد صدق حقاً ان هذا الرجل هو مخترع الجاز
    Eğer fıstıklar osurduğunda ateşe verirsen kıçları gerçekten patlar mı? Open Subtitles هل صدق تلك الفراخ تضرط اذا تدينهم فى الدبر
    Ve bir gün ben de size karşı böyle dürüst davranacağım... - ...bir konumda olmayı umuyorum sadece. Open Subtitles يمكننى فقط أن أتمنى أن أكون يوم واحد فى حالة صدق معك
    Ne C.I.A.'i? Sence babam buna inandı mı? Open Subtitles وكالة المخابرات المركزية هل تظُنّي ان والدي صدق ذلك؟
    İster inan, ister inanma ama 20 yıldan fazla Kraliyet Donanmasında gerçek bir kaptandım. Open Subtitles صدق أو لا تصدق فلأكثر من عشرين عاما كنت رُبّانا أصيلا فى البحرية الملكية
    haklı olarak, birçok durumda. TED وبكل صدق, في الكثير من القضايا
    dürüstçe söylemeliyim ki sebebi sensin, bana hiç tatmadığım duygular yaşattın. Open Subtitles بكل صدق يمكنني القول بسببك اختبرت مشاعر لم أعرف أني أمتلكها
    Yağmur yağınca, yağan yağmur şerbet misali, insanın kalbini dürüstlük ve güzelliklerle dolu bir hayat geçirme arzusu ile doldururmuş. Open Subtitles وحين كان المطر ينهمر، تساقط رحيق عذب غمر القلب رغبةً في عيش الحياة في صدق وجمال.
    Ve samimi olarak inanıyorum ki biz zor şeyleri yapabiliriz, sadece onlar için değil, kendimiz için ve geleceğimiz için. TED وأعتقد بكل صدق أنه يمكننا القيام بأشياء صعبة، ليس فقط من أجلهم، لكن من أجلنا ومن أجل مستقبلنا.
    Ve Doğrusu bu bebeği de seveceğim. Open Subtitles ويمكنني أن أقول بكل صدق بأنني سأحب هذا الطفل
    haklıydı. Elimdeki bilgilerle iddianame bile hazırlayamazdım. Open Subtitles لقد صدق في ان ما معي لا يكفي لتوجيه اتهام له

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus