- Beyfendinin yemeği, Bay Burrows. - Başka biriyle hallet. | Open Subtitles | طعام السيد لو سمحت يمكنك أخذه مع أى فرد آخر |
Tayland yemeği sipariş etmemiz gerek çünkü çok açım ve buradaki yemekler felaket. | Open Subtitles | يجب أن نطلب طعام تايلندي أو ماشابه لأنني أتضور جوعاً والطعام هنا سيء |
Gözyaşların köpek maması gibi kokmadıkça, ağlamak onu geri getirmeyecek. | Open Subtitles | البكاء لن يعيده. إلا إذا فاحت دموعك برائحة طعام الكلاب. |
Islak ve kirli havlular banyoda yerde, geceden kalan yemekler pis pis kokar. | Open Subtitles | و تترك الفوط المبللة القذرة على أرض الحمام و تركت طعام الأمس يتعفن |
yiyeceğimiz,içeceğimiz,sıcak yatağımız ve banyo için bol bol sıcak suyumuz var. | Open Subtitles | لدينا طعام و شراب و فراش دافئ وماء ساخن كافٍ لاغتسالك |
İlk erkek arkadaşımı elimden aldın şimdi de arkadaşımın yemeğini mi elinden alıyorsun. | Open Subtitles | ، أولاً : صديقي وبعد ذلك أخذتِ طعام أصدقائي أتريدين بطاقة ائتماني ؟ |
Bir kız hayatı için çırpınırken biz neden burda oturup çin yemeği yiyoruz? | Open Subtitles | ما الذي نفعله بتناول طعام صيني، بينما تقاتل فتاة من أجل حياتها ؟ |
Temiz bir sayfa açalım. Çin yemeği yiyip, film seyredelim. | Open Subtitles | سنفتح صفحة جديدة و كبداية لدينا طعام صينى و فيلم |
Bu, havayı zor geçirdiği boğazından hastane yemeği geçirmeye çalışmasının semptomu. | Open Subtitles | هذا عرض لمحاولة حشر طعام المشفى في حنجرةٍ بالكاد يدخلها الهواء |
Ve öğle yemeği için suşi veya vejeteryan yemekler de var. | Open Subtitles | يمكن ان تحصلي على طعام نباتي او سوشي من اجل الغداء |
Tayland yemeği getiren insanlar dışında evimde biri olmasından pek haz etmem. | Open Subtitles | أتعرف أنا لا أرتاح لوجود اناس فى منزلى لا يسلمونى طعام تايلندى |
İki saatte bir kedi maması ve kuş yemi karışımı verin, yoksa ölürler. | Open Subtitles | كل ساعتين، اطعمهم بمزيج من طعام القطط وطعـام الطـيـور المـنزلية، وإلا فسـوف تـمـوت |
Mobilya üretiminden tut, köpek maması satan tüm şirketler burada. | Open Subtitles | كلُّ شيءٍ من التصنيع والأثاث وصولاً إلى رئيس طعام الكلاب |
Islak ve kirli havlular banyoda yerde, geceden kalan yemekler pis pis kokar. | Open Subtitles | و تترك الفوط المبللة القذرة على أرض الحمام و تركت طعام الأمس يتعفن |
yiyeceğimiz kalmadı.Kalanını'da asker kaçakları götürdü | Open Subtitles | ليس لدينا طعام . لقد تم تنظيفنا فعلا بواسطه الفارين من الخدمه انا لست هارب من الخدمه |
Organik bahçemden gelen yiyecekler her halükarda hastane yemeğini yener. | Open Subtitles | الطعام من حديقتي العضويه يغلب طعام المشفى في أي يوم |
Sizlerin paranızla, bu çocuklar yemek yiyecekler kalacak yerleri, ve iyi eğitimleri olacak. | Open Subtitles | بهذه الاموال سيجد هولاء الاطفال طعام لهم و منزلا يؤويهم و تعليما جيدا |
Sabah taşıyabileceğimiz kadar çok yiyeceği yanımıza alır ve ayrılırız. | Open Subtitles | بالصباح سنأخذ كل ما نستطيع حمله من طعام و نتحرك |
- Hayır. Domuz yemi olabilir ama kuş yemi değil. | Open Subtitles | يمكن أن يكون علف للخنازير ولكنه لا يكفي طعام للدجاج |
Dilediğini yiyebilirsin. Bir süredir kimse böyle şeyler yemeye gelmiyor. | Open Subtitles | تناول ما شئت، أحداً لن يجد هكذا طعام لبعض الوقت |
Neye uğradıklarını anlamadan kendilerini beş parasız, aç bilaç bulurlar. | Open Subtitles | بعد فنترة وجيزة جداً يجدون أنفسهم دون مال أو طعام |
Bu kapsüller besin açısından zengin bir jölenin içine gömülmüşlerdir. Bir çeşit ikinci ten. Çabucak yokolup büyüyen mantarlar için bebek besini oluştururlar. | TED | هذه الكبسولات مضمنة في هلام غني بالغذاء، نوع من الجلد الثاني، الذي يذوب بسرعة ويصير طعام مبدئي للفطريات المتنامية. |
Görünüşe göre bir adamın yemeklerini yiyebiliyoruz ama cezasını halledemiyoruz. | Open Subtitles | أنه بإمكاننا أكل طعام الرجل ولكن لا يمكننها الإهتمام بمخالفته |
Eğer ayağa kalkıp fark yaratmazsak ve geri dönüşümlü yiyecekleri, ve onların geri dönüşümlü doğalarını düşünmezsek, kaybeden biz oluruz. | TED | إذا لم نقف ونحدث فرقاً ونفكر في طعام صديق للبيئة، ونفكر في طبيعته الصديقة للبيئة، فمن الممكن أن نفشل. |
Yeterince yiyecek aldım, salıya kadar evden çıkmamıza gerek yok. | Open Subtitles | لدينا طعام يكفينا، لذا لن نغادر المكان حتي يوم الثلاثاء. |
Buraya barbekü sosu yerine yem almaya geldiğiniz için onu beslediğinizi düşüyorum. | Open Subtitles | وبقيامك بشراء طعام لها دون أن تطبخها فهذا يعني .أنك إحتفظت بها |