"bize" - Traduction Turc en Arabe

    • علينا
        
    • بنا
        
    • نحن
        
    • لنا
        
    • الينا
        
    • تخبرنا
        
    • منا
        
    • نحتاج
        
    • فينا
        
    • نحونا
        
    • أعطانا
        
    • أجلنا
        
    • أخبرتنا
        
    • نحصل
        
    • منّا
        
    Google'dakiler, özellikle Jon Orwant, bize öğrenmemiz gereken bir denklemden bahsettiler. TED الآن غوغل، وجون أوروانت تحديدا، أخبرونا عن معادلة صغيرة علينا تعلمها.
    Belki de bu bize bunlar hakkında düşünmemiz gerektiğini söylüyor. TED و ربما يخبرنا ذلك أنه يتوجب علينا التفكير أيضاً بها
    Neden hikaye? Bence bu konuda hevesli yaratıklarız, DNA'mız bize hikaye anlatmamızı söyler. TED لماذا قصة؟ حسنًا أعتقد بأننا مسلكين يأمرنا الحمض النووي الخاص بنا بإخبار القصص
    50 yılda hiçbir değişiklik yok, kamera arkasında çalışan birkaç kadın yönetmen ve eğlence endüstrisi bize izleyici olarak güvenmiyor. TED لم يطرأ أي تغيير منذ 50 عامًا، عدد قليل من المخرجات يعملن خلف الكاميرات وصناعة الترفيه لا تثق بنا كجمهور.
    bize hangi ilaçların güvenli olduğunu söyleyen devlet kurumlarına inanıyoruz. TED نحن نعتمد على المنظمات الحكومية ليخبرونا أي المنتجات الصيدلية آمنة.
    Bu yüzden dinlemek bize kalmış ve bu kolay olmayabilir. TED إذن الأمر متروك لنا للاستماع، وهذا قد لا يكون سهلاً.
    Mahatma, bu yüzden bize şiddet yolunu seçmememiz için yalvarıyor. Open Subtitles و لهذا السبب المهاتما يتوسل الينا أن نأخذ اتجاه السلم
    Bu görüntüdeki resimler bize evrende gerçekleşen fiziksel olaylar hakkında bilgi verir. TED الألوان في هذه الصورة تخبرنا عن الأحداث الفيزيائية التي تحدث في الكون.
    Son 100 yıldır bize yakın yaşayan mikroskobik yaşamla muhalif bir ilişkimiz var. TED في ال100 سنة الأخيرة، كانت لدينا علاقة خصومة مع الحياة المجهرية القريبة منا.
    Ya da çoğu Amerikalı son altı savaşımızın dördünde bize yalan söylendiğini bilseydi bazı şeylerin ne kadar farklı olacağını düşünün. TED أو تخيل كيف كانت الأمور ستختلف لو أن معظم الأميركيين عرفوا أنه قد كذب علينا في أربعٍ من حروبنا الست الأخيرة.
    Üçüncü sınıfta, bilgisayar grafikleri profesörüm bize o harika kısa filmleri gösterdi. TED في سنتي الاولى، عرض علينا أستاذ الرسومات الحاسوبية تلك الأفلام القصيرة الرائعة.
    bize yardım edecek ama bağlantıları sağlayana kadar beklememiz lazım. Open Subtitles سيساعدنا ، لكن علينا أن نستريح قليلاً حتى يجري اتصالاته
    Bodrum, onun bize yeniden dönebilmesi için oldukça uygun bir yer. Open Subtitles ذلك السرداب يمكن أن يكون مخبئاً مناسباً إذا أغاروا علينا مجدداً
    Biz, insan ailesinin bir araya gelip bize zarar vermek isteyenlerden daha net ve daha güçlü bir mesaj gönderebileceğini kanıtladık. TED لقد أثبتنا أن بني البشر يمكن أن يتحدوا سويًا ويبعثوا رسالة أكثر إشراقًا وتأثيرًا من الأصوات التي تريد إلحاق الضرر بنا.
    Ama karanlık madde bize çarpmıyor, sadece içimizden geçip gidiyor. TED لكن المادة المظلمة لا تصطدم بنا بل تمر من خلالنا.
    Sanırım yıkanmalısın tatlım, ...ve ardından oturma odasında bize katılmaya ne dersin? Open Subtitles أعتقد أنك يجب أن تغتسل يا عزيزى وتلحق بنا فى غُرفة الاستقبال
    Hadi, Komuta Merkezi'ne gitsek iyi olacak. Alpha'nın bize ihtiyacı var. Open Subtitles هيا بنا, من الأفضل أن نذهب إلى مركز القيادة, ألفا يحتاجنا
    Biz ayakkabılarımızı giyerken ya da bir sandviç yaparken, yukarıdan bize bakarlar, cennetin kayıklarının camdan tabanından sonsuzluğa kürek çekerken. TED بينما نحن نرتدي الحذاء أو نُعد شيطرة، هم يراقبوننا عبر قوارب السماء زجاجية القاع بينما هم يجذفون ببطئ نحو الأزلية.
    The New York Times online ya da başkasını açarsanız keşfedersiniz , aslında bu bize sürekli olur hayatlarımıza devam ederiz. TED لو كنت تفتح النيويورك تايمز على الإنترنيت وتكتشف هذا، وفي واقع الأمر يحدث هذا لنا طيلة الوقت، نحن نسير في حياتنا.
    İnsan ilişkilerini, çıkar ilişkisi olarak düşünürsek bu bize çok rahatsız edici gelecektir. TED وعندما نفكر بالعلاقات البشرية في طريقة المعاملات في الاساس غير مريحة لنا كـبشر
    Niki seni Londra'da bulamayınca, defterleri bize getirmeye karar vermiş. Open Subtitles عندمالميتمكننيكىمنالعثورعليك فى لندن , كان لديه الوعى بان يحضرها الينا
    Karanlığın temsilcileri bazen bize zarar vermek için doğru söyler. Open Subtitles غالبا ما تخبرنا قوى الظلام بالحقائق كى تستدرجنا إلى الشر
    Ölü veya diri dev midyeler bize karşı güvende değiller. TED المحّارات العملاقة سواء كانت ميّتة أو حيّة ليست بأمان منا.
    O da en az. bize ayda 100 Dolar lazım. Open Subtitles هذا أقل شئ ، سوف نحتاج إلى مائة دولار شهرياً
    Olağanüstüydü ve bize bu kadar çok güvendiği için... ...kendimizi minnettar hissettik. TED وكان امراً استثنائيا .. شعرنا بالامتنان انها تثق فينا كل هذا الحد
    Sokağın karşısında, ahırın orada. Birinin bize silah tuttuğunu gördü. Open Subtitles عبر الشارع نحو الاسطبل لأنه شاهد رجلا يوجه بندقيته نحونا
    Bu bize 100 kattan fazla maliyet etkinliği avantajı sağladı. TED وهذا أعطانا ميزة تكلفة الفعالية بمقدار أسي أكبر من 2.
    Merak etme dostum, bize hiçbirşey olmayacak, çünkü bir planım var. Open Subtitles الأن ماذا سوف يحدث لنا ؟ لأننى لدى خطة من أجلنا
    bize, bütün o korkunç çürüklerin bu yüzden olduğunu söylemişti. Open Subtitles أخبرتنا كيف انها اصيبت بكلّ تلك الكدمات الفظيعة بسبب الجمباز
    bize ne para ne de ün kazandırmayacak. Katılmak ister misin? Open Subtitles لن نحصل من ورائها علي نقود أو شهرة؛ هل تريد مشاركتنا؟
    Aya da, Normandiya'ya da çıktık, yine de bize kızdılar. Open Subtitles هبطنا على سطح القمر وشاطئ نورماندي، ورغم ذلك يستاؤون منّا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus