"iyi bir" - Traduction Turc en Arabe

• جيدة
• صالح
• أفضل
• طيب
• صالحة
• صالحاً
• الجيد
• جيده
• مناسب
• بارع
• جيّد
• جيدا
• جيّدة
• الجيدة
• افضل

Bir zaman önce, Formula 1 yarışı kazanmak için bütçenizi alıp bu bütçeyi bahis olarak iyi bir şöföre ve arabaya yatırırdınız.
كان سابقاً اذا اردت ان تفوز بسباق الفورملا 1 تأخذ ميزانيتك ، و تراهن بهذه الميزانية على سائق جيد و سيارة جيدة.

Bazen insanlar bir sözcüğün iyi ya da kötü olduğuna karar vermeye çalışırken çok da iyi bir gerekçeleri olmayabiliyor.
في بعض الأحيان، عندما يحدد الناس كلمةً ما إذا كانت جيدة أو سيئة، فإنهم في الحقيقة لا يملكون سبب مقنع.

Daniel, kendi boyutundaki Teal'c'in iyi bir adam olduğunu söylüyor.
هذا الرجل دانيال، يقول ان تيلك في عالمه رجل صالح

Muhabirler içinse alan çalışması yapmak için iyi bir ortam sağlıyor.
والفائدة للمراسلين هي أن تغطية البحوث الميدانية من أفضل الأعمال المتاحة.

Sonra kız kardeşimin yanına gittim iyi bir adamla evliydi.
ثم ذهبت للعيش مع أختى كانت متزوجة من رجل طيب

Nasıl iyi bir eş olunacağını anlaması biraz zaman aldı.
استغرق الأمر وقتا قبل أن تفهم كيف تكون زوجة صالحة

Ya bazı şeyler varsa ki iyi bir ilişki bile asla karşılayamazsa?
ماذا إذا كانت هناك أشياء لا تستطيع حتى علاقة جيدة أن تقدِّمها؟

Yemek yaparken, iyi bir yemek için iyi malzeme gerekir.
تحتاج في الطهو إلى مكونات وعناصر جيدة لطهي طعاماً جيداً.

İmalat ve ambalajlama sektöründe bir mühendistim. İyi bir geçmişim vardı.
كنت أعمل مهندساً في التصنيع والتعبئة والتغليف. وكانت لدي خلفية جيدة.

Şimdi sizden bunun iyi bir şey olmadığını anlamanızı istiyorum.
اريد منكم الآن أن تتفهموا، بأن هذه ليست أخباراً جيدة.

Bunun iyi bir fikir olduğuna karar vermem 25 saniyemi aldı.
لقد استغرقت مني مدة 25 ثانية لأقرر أن هذه فكرة جيدة.

Günümüzde, hiç olmadığı kadar belki de, iyi bir yaşam sürmek mümkün.
قد يكون تحقيق معيشة جيدة الان اسهل مما كان عليه في السابق

İyi bir adamsın. Sen unutmuş olsan bile ben bunu biliyordum.
أنت رجل صالح, أنا أعرف ذلك حتى لو نسيت أنت ذلك

İtiraf etmeye utanıyorum. Karı eksikliği iyi bir adamın bile tavrını değiştirir.
ولكن من المؤسف القول إنّ غياب المرأة يغيّر حتى سلوك رجل صالح

Bunun için daha iyi bir yol olmalı diye düşündük
لذلك قلنا، يجب أن يكون هناك طريقة أفضل للقيام بذلك.

İyi bir adam. Uçabiliyor ve kötü adamları öldüren gümüş kıIıcı var.
إنه رجل طيب, يمكنه الطيران و لديه سيف فضي لكي يقتل الأشرار

Keşke başka şeyler hissedebilsem bebek, benimle olduğun için heyecan ya da iyi bir anne olacağıma inanç gibi.
أتمنى لو كنت أشعر بشيء مختلف مثل، أنني مسرورة لأنك معي الان. أو إيمان بأنني سوف أكون أما صالحة.

İyi bir insandı bu dansçıların her biriyle tek tek ilgilenirdi.
كان رجلاً صالحاً وقد كان يهتم لكلّ راقصة من تلك الراقصات

İyi bir kayıt kazıcılığı üç aşamalı sabit bir döngüden oluşur.
إن عمل المُنَـقِّـبِ الجيد هو حلقة متصلة تتكون من ثلاث مراحل.

Gördün mü? Yastık almanın iyi bir fikir olduğunu söylemiştim.
اترى الم اقل لك ان تلك الوسائد ستكون فكره جيده

Seni içeri davet ederdim, Ama iyi bir zmaan değil sanırım.
كنت اود ان ادعوك ..للدخول , لكن ليس حقاً وقت مناسب

Sicili doğruysa çok iyi bir pilot, belki de en iyisi.
إن كان السجل صحيحاً, فهو طيار بارع ربما من أفضل طياريهم

İyi bir aşçıdan da öte. Siz bilmiyorsunuz. Bırak öyle kalsın.
هو أكثر من طباخ جيّد.فليس لديك فكرة.دعك منه الآن أيها النقيب

İyi bir dinleyici olmanın diğer bir yolu yansıtıcı konuşmaktır.
وهناك طريقة أخرى لتكون مستمعا جيدا هي استخدام لغة المتحدّث.

İyi bir konuşma yerinde olurdu. Gazeteler bile sizi kutluyor.
خُطبةٌ جيّدة ستكون ملُائِمة قريباً حتّى الصُّحُف تُهلّل لنا الآن

15 yaşında olmasına rağmen Muskan, 'iyi bir kızın' uzun bir tanımını verdi.
موسكان أعطت تعريفا جد طويل للفتاة الجيدة وهي فقط في 15 من عمرها.

Daha iyi bir fikri olan yoksa, Dallas'ın planına uygun hareket edeceğiz.
اذا لم يكن عند احدكم فكرة افضل ، سنستمر فى خطة دالاس