Stüdyomda bir yerlerde olduğunu sanıyordum ama öyle olsa siz bulurdunuz sanıyorum. | Open Subtitles | كنت أظن أنه في غرفتي الخاصة ولكن كنتم ستجدونه على ما أظن |
Her zaman Yukarı Doğu Yakası'na Serena yüzünden bu kadar bağlı olduğunu sanıyordum fakat bundan daha fazlası varmış. | Open Subtitles | كنت دائماً أظن أن سيرينا هي السبب في وقوعك في حب الجانب الشرقي الراقي ولكن الأمر أكثر من ذلك |
Ona da yardım etmek için bir fikir bulabilirsin diye düşündüm. | Open Subtitles | حسنا، أظن أنه يمكنك أن تأتي ببعض الأفكار لتساعديها هي أيضا |
Bunun önemli olduğunu düşünmüştüm. sanırım bana bir özür borçlusun, Barbara. | Open Subtitles | ظننت أنه سيكون مهمًا أظن أنك تدينين لي باعتذار , باربرا |
Apple önümüze taş koymaya çalışabilir ama Ben koyacağını sanmam. | TED | ربما تحاول أبل إيقافنا، ولكنني لا أظن أنهم سيفعلون ذلك. |
Seni bana geri döndürenin, Gail olacağını asla tahmin etmezdim. | Open Subtitles | لم أكن أظن أبداً أن جيل هو من سيعيدك ألى |
Sadece buna spor şortları giyip, diğer çocuklarla... banyoya girmenin dahil olduğunu düşünmemiştim. | Open Subtitles | لكنني لم أظن أنها كانت تتضمن ارتداء سروال رياضي والاستحمام مع الشبان الآخرين |
Sen olsan öyle bir kazadan kurtulamazdın Herhalde, ne dersin? | Open Subtitles | لا أظن أن بمقدورك النجاة في مثل هكذا حادث، صحيح؟ |
Aslında, düşünüyorum da, sanırım kanserden bir nesne gibi bahsetmek bile hata. | TED | و في واقع الأمر، أظن أننا مخطئون عندما نتكلم عن السرطان كشئ. |
Hope'u gönderdiğimiz hiçbir videoya alet etmeyeceğiz diye anlaşmıştık sanıyordum. | Open Subtitles | أظن اننا أتفقنا أن لا نضع هوب في أحدى فيديوهاتنا |
Şu ana dek tanıdığım en zavallı erkek benim sanıyordum. | Open Subtitles | لأنه حتى الأن، كُنت أظن أنني أكثر رجل إستحقاقاً للشفقة |
Ben de öyle sanıyordum ama onun çalışında başka bir şey var. | Open Subtitles | لم أكن أظن ذلك أيضاً لكن هناك شيء يكمن في طريقة عزفه |
Pekala, size şöyle anlatayım, çetin geçeceğini düşündüm. ama Tanrım, stokumuz vardı. | Open Subtitles | وكنت أظن أننا سنمر بأوقات عصيبة، ولكن كان يوجد معنا مخزون كافٍ. |
Bunun taklit cinayeti olduğunu varsayarsak dosyana bakmanın iyi fikir olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | بالنسبة لفكرة المقلد أظن أنها كانت فكرة جيدة فى النظر إلى ملفك |
Başlarda, sorun bende değil, benden başka herkeste diye düşündüm. | Open Subtitles | في البداية , كنت أظن أن الجميع شيء ما بهم |
Ben de öyle düşünmüştüm. Topuz kilit. bir saniye, evlat. | Open Subtitles | أظن هذا لحظات قليلة صغيري أنا لا أنوي أن اؤذيك |
Çok garip bir seçim olduğunu düşünmüştüm, ama ev ödevi için olduğunu söyledi. | Open Subtitles | أظن انى وجدته اختيارا غريبا, ولكن, قال انه من اجل مشروع واجب منزلى |
bir mimar olarak Ben, gelecekte bu ruhsuz kibrit kutularını tekrarlamamamız gerektiğini düşünüyorum. | TED | لذا، كمعماري، لا أظن في المستقبل يجب أن نعيد علب الكبريت غير الإنسانية. |
Ben de güzel olmak istiyorum. sanırım her şeye sahip olamıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أريد أن أكون جميلة أظن أن المرء لا يحصل على كل شئ يتمناه |
Her şeyinin yanlış olduğunu tahmin etmiştim. Sadece yerde cesur olduğunu tahmin etmiştim. | Open Subtitles | أظن بأنني كنت على خطأ بشأنك أظن أنك تملك الشجاعة على الأرض فقط |
Bölümün ufaltılmasından sonra patronum beni göndermişti. Başka bir işe ihtiyacım olduğunu düşünmemiştim. | Open Subtitles | أتعلم , رئيسى السابق أدنى من مركزى ولا أظن أنّى بحاجة لتكرار ذلك. |
X- ray herhangi bir sorun tespit etmedi onu, Herhalde bugun taburcu ederiz. | Open Subtitles | حسناً، تُشير الأشعة السينية لعدم وجود أي إرتجاج لذا أظن أنّنا سنسرحه اليوم |
Ve sanırım benim bu kadar detaylı bir şekilde kayıt tutmuş olacağımı düşünmemişti. | TED | ولا أظن أنه توقع أن يكون لدي سجلات مفصلة بهذه الدرجة لجدول أعمالي |
Ve bence gerçekten gerimizde olduğundan daha çok yenilik önümüzde var. | TED | أنا أظن أن هناك الكثير من الإبتكار أمامنا أكثر مما خلفنا. |
sanıyorum ki, Brod polisi birinci çözümün basitliğini tercih edecektir. | Open Subtitles | أظن أن البوليس فى برود سوف يفضل بساطة الحل الأول |
Galiba daha önce dekore edilmiş bir yerde hiç yaşamamış. | Open Subtitles | أظن أنها لم تسكن في مكان ذي ديكور من قبل |
- Ne olursa olsun burada kalmanın senin için güvenli olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | فقط مهما حدث أنا لا أظن أن هذا المكان آمن لبقائك فيه |